Aile biriminden başlamak suretiyle en üst idarî birim olan devlete ve sonra onun da ötesinde, zirvede teşkilatlanmış bir ümmete ve hatta özel kuruluşlara kadar her birim ve kuruluşun “istişare/danışma...
Yazar: Hatice AKKAYA
Evinin geçimini temin için helalinden kazanma yolunu tutan bir erkekle; yuvasına bağlı, çocuklarını iyi bir Müslüman olarak yetiştirme çabasında olan bir kadın, ayrı ayrı yollardan Allah’a kul olma ya...
Yazar: Hatice AKKAYA
Enes (r.a)’ten: Peygamber (s.a.v.), çocuğu öldüğü için ağlamakta olan bir kadının yanına geldi ve ona: “Allah’tan kork ve sabret!” dedi. Kadın: “Başıma gelen musibete sen aldırış etmezsin ki.” dedi. A...
Yazar: Hatice AKKAYA
İslâm dini kadını erkekle aynı çağrının muhatabı saymış; ona tam bir hak ve vazife ehliyeti getirmiştir. Birey olarak kadınlara toplumda kimliklerini ortaya koyabilme şansını tanımış, kadın-erkek her ...
Yazar: Hatice AKKAYA
Asr-ı Saadet’te kadınların, yaşadıkları topluma fayda sağlamak, en önemlisi de Allah (c.c.) rızası için savaşan erkekleri iyileştirmek suretiyle yine Allah’ın (c.c.) rızasını umarak yerine getirdikler...
Yazar: Hatice AKKAYA
Hz. Aişe (r. anhâ.) şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in huzuruna beş on kişilik bir Yahudi heyeti girdi. Huzura girince selam vermiş olmak için ‘ölüm üzerinize’ anlamına gelen ‘Es-Sâmu aleyküm!’ d...
Yazar: Hatice AKKAYA
Hz. Peygamber (s.a.v.), dini tebliğ etmekle görevlendirildiği ilk andan itibaren eğitim ve öğretim faaliyetine girişmiş; bu çalışmalara öncelikle yakın çevresinden başlayıp her geçen gün ilim dairesin...
Yazar: Hatice AKKAYA
Kişiyi ahiret yurduna kavuşturacak olan hayat yolundaki imtihanı beraber aşabilmek, sorunlara birlikte göğüs gerip mutluluğu beraber yaşayabilmek, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine mazhar olup insan...
Yazar: Hatice AKKAYA
Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde kadınlar, çeşitli mesleklere yönelmiş; ekonomik hayatın belirli kademelerinde rol alarak ailelerine ve dolayısıyla topluma, manevî hayatta olduğu gibi maddî olarak da ...
Yazar: Hatice AKKAYA