Hiç şüphesiz ki¸ Necip Fazıl’ı ölümünün 24 üncü yılında dahi unutturmayan ve her yıl kapsamlı olarak anılmasına vesile olan tek unsur yürekten inandığı İslâm davasıdır.Hiç şüphesiz ki¸ Necip Faz...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Gün¸ ilk ışığını gri bir tül perdesi gibi şehrin her köşesine yaymış¸ gelişinin ilk müjdesini insanlara çoktan vermişti. Osman Efendi¸ elindeki sahabenin hayatını anlatan kitabı yavaşça sehpanın üzeri...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Sabahleyin erkenden kalktı karım. Kalkar kalkmaz da ilk sözü "Bugün geliyor" oldu.Sabahleyin erkenden kalktı karım. Kalkar kalkmaz da ilk sözü "Bugün geliyor" oldu. Pür telâş içerisinde giyinip¸ etraf...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
zun ve yorucu bir günün ardından gelen¸ esintili bir yaz akşamıydı. Uzun ve yorucu bir günün ardından gelen¸ esintili bir yaz akşamıydı. Açık duran pencereden içeri süzülen lodos rüzgârı¸ kadının karş...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Kaç saat geçti¸ ne kadar dua etti bilmiyordu. Güneş iyice yükselmişti. İçine anlamını çözemediği bir sıkıntı yerleşti. Buruşuk yüzü asıldı¸ gözleri kısıldı. Kaç saat geçti¸ ne kadar dua etti bilmiyord...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
O gün Hatice Hanım'a erken bir ağırlık çöktü. Akşam karanlığı yoğun bir sis gibi pencereden içeri akıyordu.O gün Hatice Hanım'a erken bir ağırlık çöktü. Akşam karanlığı yoğun bir sis gibi penc...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Hasan Dayı elindeki kazmayı bir kenara bıraktı. Nasırlı elleriyle alnına biriken ter tanelerini sildi. Sonra iki eliyle belini tutup geriye doğru yaslandı.Hasan Dayı elindeki kazmayı bir kenara bırakt...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Ben bir tarihim oğul... Ben sizlerden ayrıyım. Hamurum ayrı¸ mayam ayrı... Sizlere ayak uyduramam¸ sizinle bir olamam. Yaşlandım artık. Bir ayağım çukurda. Daha öğretmenleri bile seçemiyorum. Yaşlılık...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Kayseri'de ramazan hazırlığı aylar öncesinden başlardı eskiden. Üç ayların başlaması ramazanın en büyük ve en güzel habercisiydi. Üç ayların girmesiyle birlikte Recep ve Şaban ayına mücevher gibi ...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Şehir meydanı oldukça kalabalıktı. Cuma saatinin yaklaşmasına az bir zaman kalmıştı.Şehir meydanı oldukça kalabalıktı. Cuma saatinin yaklaşmasına az bir zaman kalmıştı. Şerbetçi¸ macuncu¸ tatlıcı ve ç...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Kapı iki kez çalındı. Iraz kadın yerinden doğruldu. Gecenin karanlığında el yordamıyla kibrit aradı.Kapı iki kez çalındı. Iraz kadın yerinden doğruldu. Gecenin karanlığında el yordamıyla kibrit aradı...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Akasyaların altında¸ sessiz sakin bir çay bahçesiydi. Yıllar var ki gelmiyordum buraya. Şu anda da adımlarım içeri girip girmeme arasında kararsızdı.Akasyaların altında¸ sessiz sakin bir çay bahçesiyd...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Eskimeye yüz tutmuş¸ gıcırdayan kapılardan içeri giriyoruz. Pis bir rutubet kokusu genzimize doluyor. Yarı karanlık odada onu arıyorum. Köşede beton zeminin üzerinde tahta bir sedir var. Boylu boyunca...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Gazetedeki odamdan¸ pür telaş hızla içeri girdi. Girer girmez de nefes nefese ilk sözü: - Nihayet aradığımı buldum¸ oldu. Koltuklardan birine oturduğunda hâlâ derin derin soluyordu. Yüzüne baktım ha...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Başındaki kasketi alarak¸ parmaklarıyla saçlarını karıştırdı. Sonra cebinden kirli kıllarla dolu tarağını çıkardı. Saçlarını özenle taradı. Önündeki el arabasının üzerinde duran. eprimeye yüz tutmuş g...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Önce hafif hafif bir yağmur çiseledi. Sonra gittikçe çoğalan bir tempoyla artmaya başladı. Şemsiyesi olanlar alelacele açarken¸ olmayanlar saçakların altına kaçıştılar. Dükkanların önündeki saç sundur...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Sahabiye medresesinin köşeyi döner dönmez karşılaştık. Sarılıp öpüştük. Bir iki hoşbeş¸ hal hatırdan sonra birlikte yürümeye başladık. Gidecek bir yerim olmadığı için onun istikâmetinde ayak uydurdum...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Arabanın içinde üç kişiydiler. Üçü de yorgun ve halsizdi. Dokuz saattir yol almanın ezikliği çökmüştü üzerlerine. Buna rağmen biraz olsun uyamamış¸ bir yerde durup dinlenmeyi dahi düşünmemişlerdi. Beş...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Son bir umutla iyi ama bende para yok ki' dediğimi de çok iyi hatırlıyorum. O ise beni kandırmayı çoktan kafasına koymuş olmalı ki¸ Gel bende var' dedi. Okul çantalarımızı onların evin...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Kemal şantiyeden geldi¸ sabah giderken bahçenin en çok güneş alan köşesine koyduğu suyla duşunu aldı. Her zamanki gibi biraz üşüdü ama su ısıtmak zor geldiği için hep böyle yapardı.Kemal şantiyeden ge...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Daha önceleri defalarca yediğimiz ve hiç birinde de bir engelle karşılaşmadığımız için bu olay bizi birden bire şok etmişti. Arkadaşlar arasında biri "Eyvah yandık Hacılallı geliyor" dedi. H...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
"Cemil Baba'nın kızmasından korktukları için¸ fazla üsteleyemediler. Herhalde ailece gelen Kayserili Hacıların birinden istemiştir¸ diye düşündüler. Cemil Baba mantıyı koydukta...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
Bayram stadyum denilen bir yerde yapılacakmış. Oraya kadar yürüdük. Önceleri stadyum denilince garipsemiştim. Oğluma sordum; "Nedir bu stadyum?" diye. Meğer top sahasına diyorlarmış. O gün sabahl...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
"Düşünceleri kâbusa dönüştüğü zaman kaynanasını eli bıçaklı¸ gözü dönmüş bir katil olarak üzerine yürürken görmüştü. Arkasından ter¸ ateş ve karanlıklar¸ karanlıklar. Aynı rü...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU
"Ne kadar yürüdüğünü ve nereye geldiğini kestiremiyordu. Etrafı kaplayan toz bulutu rüzgârla birlikte yavaş yavaş dağılmaya başladığında Bizans askerlerinin kendisine doğru yaklaşmakta olduğu...
Yazar: Ümit Fehmi SORGUNLU