Mahremiyet ve İffet Eğitimi
Mahremiyet, "haram" kelimesinden türemiş olup, yasaklılık durumunu ifade eder. İffet ise bu mahremiyetin korunmasıyla ilgilidir ve hem kadın hem de erkek için eşit sorumluluk taşır. Nur Suresi'nde, müminlerin gözlerini haramdan sakınmaları ve iffetsizlikten uzak durmaları emredilmektedir. Ahzab Suresi, Peygamberimiz’in eşlerine, özel olarak dikkatli olmaları ve edalı konuşmamaları gerektiğini belirtmektedir.
İffet, yalnızca zina gibi çirkin fiillerden uzak durmakla değil, aynı zamanda kötü sözlerden ve mahremiyet ihlallerinden de kaçınmayı gerektirir. İffet ve mahremiyet bilinci, ailede güveni ve saygıyı tesis eder.
Aile bireylerinin birbirlerine saygı göstermeleri, mahremiyet sınırlarına riayet etmeleri önemlidir. Aile içindeki sırların ifşa edilmesi, ilişkilere zarar verir; bu nedenle gizlilik korunmalıdır. Tesettür, iffet ve mahremiyet bilincinin bir ifadesidir. Hem erkekler hem de kadınlar için gözlerini ve bedenlerini korumaları gerektiği vurgulanır.
Çocuklara mahremiyet eğitimi verilirken, nasihat etmek yeterli değildir; ebeveynlerin de bu konuda örnek olmaları gerekir.
Mahremiyet eğitimi; çocukların psikolojik sağlığını, mutluluğunu ve huzurunu destekleyen, sağlıklı bir cinsel kimlik bilinci oluşturan ve onları kötü niyetli kişilerden koruyan temel eğitimlerden biridir. Her ebeveynin Allah’ın emaneti olan çocuklarını bilinçli bir şekilde eğitme sorumluluğu vardır. Çocukların hayâ duygusunu öğrenmesi ve bedenlerinin dokunulmazlığının farkına varması, bu eğitimle mümkün olur.
Mahremiyet eğitimi, çocukların kendi özel alanlarını ve başkalarının mahrem bölgelerini tanımasını, sosyal hayatta sınırlar koymasını ve bu alanlara saygı duymasını sağlar. Bu eğitimin amacı, çocuğa özel alan kavramını anlatmak ve “Toplumda başkalarıyla aramda bir mesafe olmalı, bu benim özel alanım. Başkalarının bu alanı ihlal etmesine izin vermemeliyim, ben de başkalarının alanına saygı göstermeliyim.” bilincini kazandırmaktır.
Mahremiyet hakkında konuşmak, ebeveynler için zorlayıcı olabilir; çünkü bu konu, gizli ve özel olduğu için merak ve utanç duygularını tetikleyebilir. Bu nedenle çoğu aile, cinsellik ve mahremiyet eğitimini atlayabilmektedir.
Mahremiyet eğitimi, güvenli ve sakin bir ortamda yapılmalıdır. Ebeveyn, kendini rahat hissetmeli ve konuyu gündelik bir mesele gibi ele almalıdır. Çocukları korkutarak veya ürküterek bu bilinci kazandırmaya çalışmak, onların sosyal yaşamda güvensiz hale gelmesine yol açabilir. Çocuklara yumuşak bir şekilde yaklaşmak, yasaklar koymak yerine konuyu sunarak ve dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulayarak eğitmek daha etkilidir.
Konular, en basit dille anlatılmalı ve bu süreçte çocuklara fiziksel olarak dokunmaktan kaçınılmalıdır; aksi halde dokunma eylemi sıradanlaşabilir. Özel alanlar, kapalı giysiyle örtülü oyuncak bebekler üzerinden örnek verilerek, “Dört özel bölgemiz var: dudaklar, göğüs, bacak arası ve kalça.” şeklinde ifade edilebilir.
Ardından, “İzin vermediğin sürece arkadaşların, öğretmenlerin ya da başka hiç kimse senin bu bölgelerine dokunamaz. Bu bölgeler giysiyle kapalı olmalıdır.” denilebilir. Sonuç olarak iffeti ve mahremiyeti korumak, bireylerin ve ailelerin ruhsal ve ahlaki sağlığı için kritik öneme sahiptir. İslam, bu değerlerin korunmasını ve yaşanmasını teşvik eden bir yaklaşım sunar.
Editör
Yazarİnsan, kendini ve başkalarını tanıdıkça, Allah’ın yarattığı dünyaya uygun şekilde davranır. Kendisi için istediği iyi şeyleri, başkaları için de istemesi gerektiğini bilir. Dünyada çok sayıda insan ve...
Yazar: Editör
Şanı Şerefi Yüce, Yüceltilmiş (s.a.v)Peygamberimiz’in müberk isimlerinden bire de “Mükerrem” “Şanı şerefi yüce, yüceltilmiş”dir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), İslâm’ı yaymak için davetini...
Yazar: Editör
Türkler nasıl diyen baksın tariheViyana önünde şan vermişiz şanİşgal diyenler de baksın fetiheEziilmiş halklara, can vermişiz canKişnemiş atımız Tuna boyundaMasayı kurmuşuz her bir oyundaAltay sırtlar...
Şair: Hulusi TATAR
İnsanlar, doğası gereği mutluluğu ararlar ve bu mutluluğu genellikle toplum içinde bulurlar. Toplumda yaşayan herkesin mutlu olabilmesi için birlik içinde olması gerekir çünkü toplumun huzuru, bireyle...
Yazar: Editör