Okul Harçlığında Amaç Ekonomiyi ve Paylaşmayı Öğretebilmek
Seminer sonrası soru cevap bölümünde bir öğrenci velisi, “Hocam, çocuklara harçlık konusundan bahsederken okul harçlığında amacımız ve önceliğimiz çocuklara ekonomiyi ve paylaşmayı öğretebilmek olmalıdır dediniz. Bunu biraz açar mısınız? Bunu çocuklara nasıl öğretebiliriz?” diye bir soru sordu.
Para kazanmak ne kadar önemli ise parayı yerli yerinde harcayabilmek de bir o kadar önemlidir. Çocuklara verilen harçlıklar, yetişkinlik çağında parayı nasıl kullanmaları gerektiğini öğretecektir.
Bazı anne babalar, kendilerinin yokluk içinde büyüdüklerini düşünerek “Biz görmedik, o görsün; biz alıp yiyemedik, o alıp yesin; biz…” diyerek çocuklara fazla harçlık verme çabası içerisindedirler. Anne babaların bu tutumu, hem aile ekonomisinin olumsuz etkilenmesine hem de çocuğun doyumsuz olmasına neden olmaktadır. Her istediğini alan çocuk, farklı alanlara ve farklı isteklere yönelebileceğinden bu durum, çocuğun kötü alışkanlıklara kapılma ihtimalini de artırabilir.
Her istediği alınan çocuk, yarının mutsuz ve doyumsuz yetişkini olacaktır. Sosyal hayatta her şeyi olduğu halde mutsuz olan yüzlerce insan görmekteyiz.
Çocuklara fazla harçlık vermek, kendi çocuklarımıza olduğu kadar diğer çocuklara da büyük zararlar verecektir. Çünkü okullarda sosyoekonomik seviyesi farklı çocuklar bulunmaktadır. Harçlığı olmayan ya da yetersiz olan çocuklar, arkadaşlarının bol para harcamasından olumsuz etkileneceklerdir. Bu da çocukta üzüntü, moral bozukluğu ve özgüven eksikliğine sebep olacaktır.
Sosyal hayattaki bencil insanlar gibi okullarda da bencil ve çıkarcı çocuklar, çalışkanlarla harçlığı çok olanları daha çok sevmektedirler. Bencil çocuklar, harçlığı çok olanları çıkarları için seveceklerinden fazla harçlık vererek çocukların arkadaşlık ilişkilerini olumsuz etkilememek gerekir.
Çocuklara harçlığı fazla vermek kadar çok az vermek veya hiç vermemek de doğru bir davranış değildir. Bu durum, çocuğun arkadaşlarıyla kendini kıyaslamasına neden olabilir. Yani okula harçlıksız ya da yetersiz harçlıkla gelen çocuk; kendisini yetersiz, güvensiz ve sevilmeyen biri olarak görebilir. Bunun sonucunda da çocuk, arkadaşlarının malına ve arkadaşlık ilişkilerine zarar verebilir.
Burada, imkânınız yokken elinizdeki avucunuzdaki bütün paraları çocuklara verin demiyoruz. Okul harçlığını çocuğa ihtiyacından az veriyorsak ya da hiç veremiyorsak bunun nedenini çocukla paylaşmak gerekir, diye düşünüyorum.
Neden Harçlık Verilmeli?
Okul harçlığı önemlidir. Bunu kantinden bir şeyler almaya yarayan bir araç olarak görmemek gerekir.
Çocuklara harçlık vermekteki amaç, kendi ihtiyaçlarını karşılamasını öğretmektir. Çocuklara harçlık verilirken nasıl harcaması gerektiğinin de öğretilmesi gerekir. Burada, çocuğa ihtiyaç ve isteklerin öncelik sırasının nasıl ayarlanması gerektiği öğretilmelidir.
Harçlık demek, ekonomiyi öğrenmek demektir. Başka bir ifadeyle ileride maaşına ya da kazancına göre harcamayı ve tasarruf yapmayı öğrenmek demektir. Yani gelirine göre giderini ayarlamak demektir.
Çocuklara harçlık vermekteki amaç; çocuğun sorumluluk duygusunu geliştirmeyi, tasarruf yapmayı, anlık isteklerini erteleyebilmeyi, özgüven kazandırmayı, hedefleri için para biriktirmeyi ve paylaşmayı öğretmektir. Bunun için de çocuklara zaman zaman fazla harçlık verilerek arkadaşına da bir şeyler ısmarlaması teşvik edilmelidir. Evladım, bu para ile de arkadaşına bir şeyler ısmarla denilebilir. Amaç, çocuğa küçük yaştan itibaren paylaşma bilincinin verilmesidir.
Bugün okulda bir arkadaşına simit ve meyve suyu ısmarlamayı öğrenememiş bir çocuğun ileride çok zengin de olsa bir fakire yardım etmesi ya da bir öğrenciye burs vermesi çok zor gelebilir. Çünkü bu çocuklar vermeye değil de almaya alıştıkları için paylaşma duygusundan da mahrum kalacaklardır. En önemlisi de anne babasının vefatından sonra arkasından hayır hasenatlar yap(a)mayacaklardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “İnsan öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç kimse bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye (kesintisiz sadaka), yararlanılan ilim (bilgi-hikmet) ve dua eden hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyyet, 14.) buyurmuşlardı.
Amel defterimizin kapanmasını istemiyorsak çocuklara paylaşmayı öğretmemiz gerekir. Bunun için de en azından haftada bir gün de olsa fazla harçlık verip arkadaşlarına bir şeyler ısmarlatarak paylaşmayı öğretebiliriz. Ya da beslenmesini evden götürüyorsa iki parça fazla katıp arkadaşına ikram etmesini sağlayabiliriz.
Yine konu komşuya göndereceğimiz bir tabak yemeği çocuğumuz aracılığıyla gönderebiliriz. Fakirlere vereceğimiz zekât, sadaka ve yardımları dağıtırken rol model olmak adına birlikte verebiliriz. Yardım etmenin mutluluğunu çocukla birlikte paylaşmalıyız. Yoksa Nasrettin Hoca’nın fıkrasındaki gölde boğulan adam gibi malı çıkacağına canı çıksın gibi olur.
Nasrettin Hoca, bir gün öğrencileri ile göl kenarında dolaşmaya çıkar. Bu sırada gölden gelen bağırma seslerini duyunca Nasrettin Hoca, sesin geldiği yere doğru koşar. Meğerse adamlar göle düşen bir adamı kurtarmaya çalışıyorlarmış.
Oradakilerin hepsi ellerini uzatarak, “Ver, ver, ver!” demelerine rağmen adam bir türlü elini vermiyormuş. Bunu gören Hoca, hemen suya girerek, “Al, al, al!” diyerek elini uzatınca adam kendine uzatılan eli hemen almış. Hoca da adamı tutarak gölün kenarına çıkarmış. Bunu gören öğrenciler hocaya; “Hocam, diğer insanlar da adama ellerini uzattıkları halde adam onların ellerini tutmazken sizin elinizi neden tuttu?” diye sorarlar.
Hoca da; “Siz bu adamı tanımazsınız. Bu adam cimrinin biridir. Bu adama insanlar ellerini uzatırken ‘Ver, ver!’ deyince adam kendisinden bir şey istendiğini, cebinden bir şey çıkacağını düşündüğü için elini vermedi. Ben ise bu adamın bu huyunu bildiğim için ‘Ver, ver!’ demedim, ‘Al, al!’ dedim. Adam da kendisine bir şey verileceğini düşündüğü için hemen elimi tuttu ve biz de adamı sudan kurtardık. Bu durum da bu adamın vermeye değil de almaya alışkın olmasından kaynaklanmaktadır.” der.
Harçlıklar Ne Kadar ve Nasıl Olmalı?
Çocuklara verilen harçlıklar düzenli, abartısız ve tutarlı olmalıdır. Çocuklara verilecek harçlığın miktarına ise -aile ekonomisinin yanı sıra- çocuğun temel ve okul ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak çocukla birlikte karar verilmelidir.
İlkokul öğrencilerine günlük harçlık verilmesi uygundur. Çünkü bu çocukların soyut zekâları tam gelişmediği için vereceğimiz harçlıkları hemen harcayabilirler.
Ortaokul öğrencilerine haftalık, lise öğrencilerine ise aylık verilmesi uygun olabilir. Amaç, harçlığıyla bir hafta ve bir ay idare etmesini öğretebilmektir. Yani ekonomiyi öğretmektir. Başka bir ifade ile tasarruf yapmayı, anlık isteklerini erteleyebilmeyi, hedefleri için para biriktirmeyi ve paylaşmayı öğretebilmektir.
Harçlığını zamansız harcayan çocuklara ara harçlık verilmemelidir. Amaç, harçlığını uygun bir şekilde harcamayı ve tasarruf yapmayı öğretmektir. Bununla birlikte, çocukların harçlıklarını nerede ve nasıl harcadıklarına dikkat etmek gerekir.
Atalarımızın “Az verme, hırsız; çok verme, arsız olur.” öğüdünü de unutmamak gerekir.
M. Emin KARABACAK
Yazar6 Şubat sabahı Kahramanmaraş merkezli “Asrın Felaketi” olarak tarif edilen bir depremle uyanmıştık. Tarihinin en büyük depremiyle karşılaşan ülkemiz, yaraları yine devlet ve millet olarak el ele verer...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Adamın birisi, hanımı ile hiç geçinemez. Evde her gün basit şeyler yüzünden tartışma olur. Adam, bu tartışmalardan bıkıp artık ayrılmak ister. Bunların münakaşaları yüzünden zamanla iki tarafın ailele...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Sınav kaygısı, sınava çalışmak yerine, sınavda başarısız olunduğu takdirde başa gelebilecek olumsuzlukları düşünmektir.Sınav kaygısı, dikkatini sorulara vermek yerine, daha çok sınav sonunda yaşanabil...
Yazar: M. Emin KARABACAK
El-Vâlî: Bütün Bir Varlığı Düzenleyen ve YönetenEl-Vâlî, bir sıfat olarak, "bir yerin yönetim ve tasarrufunu elinde bulunduran, canlı ve cansız bütün bir varlık âlemini düzenleyen ve yöneten" anlamlar...
Yazar: Editör