Kitaplarla Yaşamak
Kitaplar ruhumuzu besleyen en kıymetli hazinedir. Nasıl ki yemek yemeden, su içmeden yaşayamazsak, ruhumuzu da beslemek için kitaplara başvururuz. Yeni bilgiler edindiğimiz, farklı yaşam öyküleri ile tanıştığımız, tarihin derinliklerinde gezindiğimiz, dünya üzerindeki toplumların kültürlerini öğrendiğimiz, şiirlerin lezzetini tattığımız, geçmişimizden ders çıkardığımız, gelecekte karşımıza çıkacak yeniliklere hazırlandığımız eşsiz bir kaynaktır kitaplar.
Düşünen, üreten, araştıran, bilgili, kültürlü, uygar bireyler olmanın ilk adımıdır kitap okuma alışkanlığı kazanmak. Kitap okumak bilgi dağarcığını zenginleştirdiği kadar hafızayı da güçlendirir. Okuyan beyin tembelleşmez. Her yeni kitapla beynimizde yeni ufuklara yer açılır.
Kitap okumanın ne kadar değerli olduğundan söz edince; onlara en kolay ulaştığımız kütüphanelere değinmeden geçmek olmaz. Toplumları karanlıktan aydınlığı çıkaran, cehaleti yok ederek ilmi getiren, kavga gürültüye son verip barış ortamı kuran kutsal yerlerdir kütüphaneler.
Yüzlerce, binlerce kitap barındıran, kitap dostlarına hizmet verme amacı güden, her tür bilgiye ulaşılacak kaynağa sahip, kaliteli zaman geçirilecek ortam hazırlayan kütüphaneler hepimizin zaman zaman uğradığı, yararlandığı yerlerdir. Raflarda belirli bir düzende yerini alan her kitap, her eser ayrı bir gizemin, ayrı bir dünyanın anahtarıdır.
Herhangi bir kitabın kapağını açan, inceleyen, kokusunu içine çeken bir kişi bir daha bu alışkanlığından vazgeçemez. Kütüphaneler;sessiz, insanı dinlendiren, huzur veren havası ile onu kendisine çeker. Ne zaman bir kütüphanenin önünden geçse bu zevki yaşamak için hemen içeri girer, kitapları karıştırmaya başlar.
Daha sonra kitap satın almaya başlar. Okuduğu kitap biter bitmez yerine yenisini alır. Zamanla kitaplar birikir birikir, evde küçük bir kütüphane oluşmaya başlar. Kitaplar çoğaldıkça; yeni raflar eklenir, bölümlere ayrılır. Raflar tarih, coğrafya, bilim, şiir, öykü, din, siyaset, mizah, bilim-kurgu gibi isimler alır.
İşte; okuma alışkanlığı edinmek, evlerde kütüphaneler oluşturmak bu kadar kolay. Yeter ki biz bu gizemli dünyaya adım atmaya istekli olalım. Her ne kadar artık internet çağında yaşıyor ve istediğimiz bilgiye hiç uğraşmadan bir tuşla ulaşabilir olsak da, edindiğimiz bilgiler tam doğru mu, kaynağı ne bilemiyoruz.
En doğru bilgiye emek vererek sonsuz kaynaklı kütüphanelerden ulaşmalıyız. Bütün uygarlıkların kütüphaneler kurarak, bir sonraki nesillere eşsiz eserler bıraktıkları bir gerçektir. Demek ki; kitap okuma, kitap edinme, kitapları en doğru yer olan kütüphanelerde barındırma bu kadar önemli… Bizlerde bu alışkanlığı sürdürmeli, çağımızın eserlerini yeni nesillere aktarmalıyız.
Erdal KARASU
YazarHayatımızın bütün alanlarını etkileyen sevgi, saygı, hoşgörü; bizi biz yapan, güzel yönlerimizi ortaya çıkaran, herkes tarafından takdir edilmemizi sağlayan, kendimize olan saygımızı var eden kavramla...
Yazar: Erdal KARASU
Sevgili çocuklar;Ülkemizde her yıl olduğu gibi eylül ayı gelince kocaman yaz tatili sona erdi. Eğer eylül ayının dili olsaydı neler söylerdi çocuklara? Bir düşünün bakalım. Benim ilk anda aklıma gelen...
Yazar: Sırrı ER
Anne, baba ve çocuklardan kurulan en küçük topluluktur aile. Ailelerimizi oluşturan bireyler hayatımız boyunca bize en yakın olan, en çok destek veren, bizi her hâlimizle kabullenip seven kişilerdir. ...
Yazar: Erdal KARASU
Nezaket, toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini anlatan kurallardır. Yazılı kurallar değildir ama herkes bu kurallara uyarak toplumda huzur ve güveni oluşturur. Tavır, duruş, konuşma ve beden di...
Yazar: Erdal KARASU