Anne Babalarda Nasihat İkilemi
Allah Rasûlü’nün arkadaşlarından bir grup, bir keşif ânında, bir kabile reisini yakalayıp getirirler. Allah Rasûlü de hapishane vazifesi de gören mescidde -başına nöbetçi de koyarak- bir yere konulmasını ister. Allah Rasûlü ve Müslümanlar mescide gelişlerinde hâlini hatırını sorarlar.
Adı Sümâme b. Üsâl olan bu kabile reisi, her uğrayışında Allah Rasûlü’ne; “Beni serbest bırakırsan sana şu kadar mal veririm.” gibi istek ve biraz da tehdit içeren ifadeler kullanır. Üç dört gün geçtikten sonra Allah Rasûlü, bu kişinin serbest bırakılmasını ister. Bırakılınca bu kişi bir hurmalığa gidip yıkanır ve tekrar daha önce tutsak olarak tutulduğu yere gelir ve şöyle der:
“Allah'tan başka ilâh olmadığına şehâdet ederim! Muhammed'in onun kulu ve Rasûlü olduğuna da şehâdet ederim! Yâ Muhammed, vallahi yeryüzünde (şimdiye kadar) bana senin yüzünden daha sevimsiz bir yüz yoktu! Şimdi senin yüzün bana bütün yüzlerden daha sevimli oldu. Vallahi benim için senin dininden daha sevimsiz bir din yoktu! Dinin de benim için bütün dinlerden daha sevimli oldu! Vallahi, benim için senin beldenden daha sevimsiz bir belde yoktu. Şimdi belden de benim için bütün beldelerden sevimli oldu!” (Buhârî, Meğâzî, 70/4372; Müslim, Cihad ve Siyer, 59/1764).
Burada bu kabile reisinin Müslüman olmasına sebep, Allah Rasûlü ve Müslümanların sadece örnek davranışlarıdır. Ve bu kişi, Allah Rasûlü ve Müslümanların sadece üç dört günkü ve mescitteki hâllerinden etkilenerek dinini değiştirmiştir. Fakat biz çocuklarımızla günün 24 saatinde her gün beraberiz. Dolayısıyla güzel örnek olmak yeterlidir.
Günümüz anne babalarına baktığımızda çocuk eğitimi konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olduklarını biliyoruz. Ailesinden iyi bir eğitim almamış ya da alıp da bunu davranışa dönüştürememiş kimselerin uygulama konusunda sıkıntılar yaşadıklarını da biliyoruz. Ancak sadece bilmek yeterli olmuyor. Başka bir ifadeyle bilmek ayrı, uygulayabilmek ayrı bir şeydir.
Bu, aynen, yemeği yemek kitabına göre yapmak gibi bir şey. Eski anneleri göz önünde bulundurduğumuz zaman bunu daha iyi anlıyoruz. Kitaba göre yemek yapan var; fakat bunu başaran azdır. Mutfaktan gelen insanlar, bu işi daha güzel yapmaktadırlar. Annesinden yemek yapmasını öğrenmiş kişilerin yemekleri daha lezzetli olmaktadır. Çünkü bu konuda tecrübe kazanmış ve yerine göre de anne geri bildirimlerini vermiştir.
Çocukluğunda ailesinden güzel bir terbiye almış, yerinde ve zamanında geri bildirimleri olumlu alanlar, anne baba oldukları zaman çocuklarına nasihat etmek yerine en güzel şekilde model olacaklardır.
Anne Babalarda Nasihat İkilemi
Nasihat sözlükte; doğru yola, iyiye, güzele sevk etmek için yapılan konuşma, öğüt olarak tarif edilmektedir. Nasihatte önemli olan ve beklenilen; kişinin doğru olarak bildiği ve kendi hayatında uyguladığı, karşısındakinin de hayatında uygulamasını istediği öğütlerdir.
Nasihatin insan hayatındaki uygulanırlığına dikkat çeken İmam-ı Gazali de: “Nasihat vermek kolaydır. Nasihati kabul etmek güçtür.” demiştir.
Söylediği sözü ve yaptığı nasihati hayatında yaşamayan, çocuklarına uygun model olamayan anne babaların edeceği nasihatin de hiçbir faydası olmayacaktır. Bu noktada çocuğa verilecek eğitimin söz ile değil, hâl ile olması gerekmektedir. Mevlâna Hazretleri’nin “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.” sözü anne babalara çocuklarına model olma konusundaki ince noktayı çok güzel ifade etmiştir.
Çocuklara yapılacak nasihatler, yerinde ve zamanında, özlü bir şekilde verildiği takdirde etkili olmaktadır. Çocuklara yapılacak uzun uzun nasihatler, çocuklar tarafından hem sıkıcı bulunmakta hem de benimsenmemektedir. Bu nedenle çocukları eğitip yetiştirirken, nasihat etmek yerine, model olmak gerekir. Evde çocuğun ders çalışmasını isteyen anne babanın çocuğuna model olmak için kitaplarla haşır neşir olmaları gerekir. Çünkü çocukların anne babaların sözlerine değil, onların davranışlarına baktıklarını bilmeyenimiz yoktur.
Olumsuz davranışlar sergileyen bir anne babanın çocuklarının olumsuz davranışları bırakması ve bu davranışların yanlış olduğunu anlatmaya çalışması ne kadar etkili olabilir ki? Yine kendisi olumsuz davranışlar sergilemede bir sakınca görmeyen; fakat çocuğunun olumsuz davranışlarına aşırı tepki veren bir anne babanın davranışları ne kadar tutarlı olabilir ki? Çocuğa uygun şekilde model olmak yerine, “Çocuğum, dediklerimi yap; fakat gittiğim yoldan gitme.” sözü çocukta ne kadar etkileyici olabilir ki?
Sadece nasihatle çocuk yetiştirilmiş olsaydı Cenabı Hak, insanlara sadece ilahi kitap gönderirdi. İnsanların örnek alabilecekleri peygamberleri göndermesine gerek kalmazdı. Oysa Cenab-ı Hak, ilahi kitaplarla birlikte peygamberlerini de gönderdi ki insanlar hem onları model alsınlar hem de yaşantılarını onların yaşantılarına göre düzenlesinler istedi.
Cenabı Hak; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’i, peygamber olmadan önce, ahlâken ve davranış olarak örnek olması için toplum içinde tutarak insanlara model olarak sunmuştur. Bu sebepledir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.), insanların güvenini kazanmış ve O’nun dürüstlüğü konusunda insanlar hemfikir olmuşlardır. Bu sebeple O’na “El-Emin” denmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sözleri ile davranışları arasındaki tutarlılık, O’nun insanlar tarafından daha fazla saygı görmesine ve sözlerinin insanlar üzerinde daha etkili olmasına neden olmuştur.
Burada, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hayatının anne babalara en güzel örnek olduğunu düşünüyorum. Anne babalar, çocuklarını eğitip yetiştirirken Hz. Peygamber (s.a.v.) misali, ahlaken güzel olup davranış ve sözler arasında tutarlık göstermeli ki hem çocuklarına uygun bir model olsun hem de yapmış oldukları nasihatler tutulsun.
Çocuklar ileride nasıl görülmek isteniyorsa onlara o şekilde model olunmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ümmetine nasıl model oldu ise anne babaların da çocuklarına iyi evlat ve başarılı çocuk yetiştirmek adına iyi bir model olmaları gerekir.
Dürüstlük ve ahlak konusunda çocuklarına uygun model olan anne babalar, çocuklarıyla iletişimi sağladığı gibi, davranış olarak da onlara uygun model olabilirler. Anne babalarını model alan çocuklar, yeri geldiği zaman, onların tecrübelerinden faydalanmak için nasihatlerine de başvuracaklardır.
M. Emin KARABACAK
YazarOkulların her yaz tatiline girişinde çocukların kendi aralarında ders çalışma planı yaptıklarını gördükçe kendi öğrencilik yıllarım aklıma gelir. Bizler de her öğrenci gibi öğrencilik yıllarımızda tat...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Sınav sonrası öğrencilerin yaşadıkları süreç ve söyledikleri bana her zaman Zülkarneyn (a.s.)’ın ordusuyla olan hikâyesini hatırlatmaktadır.Öğrencilere, “Sınav nasıl geçti? Sorular nasıldı?” diye sord...
Yazar: M. Emin KARABACAK
İnsan önce Allah’ı iyi tanımalıdır,Yaradan’a gönülden saygılı olmalıdır.Kendini bilen insan, bilir Yaradan’ını,Saygıda kusur etmez, zikreder yâr adını.Saymayı bilen insan muteberdir, saygındır,Saygıya...
Şair: Rabia BARIŞ
Bir öğrenci velimiz, “Hocam, benim 2. sınıfa giden oğlum okula gitmek istemiyor. Nedenini sorduğumuzda ise gerekçe olarak, öğretmenin kendisini istediği arkadaşla aynı sırada oturtmamasını gösteriyor....
Yazar: M. Emin KARABACAK