Esmâ-i Nebî: Muktedâ
“Muktedâ”: Peşinden Gidilen, Sünnetine Uyulan (s.a.v.)
Peygamberimiz’in bir ismi şerifi de “Muktedâ” idi. Yani sahabe-i kiram Peygamberimiz’e uyar ve onun peşinden giderdi. Sahabe efendilerimiz, Hz. Muhammed (s.a.v.)'i çok sever ve ona büyük saygı gösterirdi. Onun söylediği her sözü dinlemek ve öğrenmek için can atarlardı.
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hutbe ve sohbetlerini, nerede ve ne zaman olursa olsun, dikkatle dinlerlerdi. Onun getirdiği mesaj ve yol için mallarını ve canlarını feda ederlerdi. Onu dinlerken, sanki başlarına bir kuş konmuş gibi sessiz ve ciddi olurlardı.
En iyi iletişim, konuşan ve dinleyenin aynı hedef ve düşüncelere sahip olmasıyla gerçekleşir. Bu durumda, sahabe ile Hz. Muhammed (s.a.v.) arasında mükemmel bir iletişim vardı. Hz. Muhammed (s.a.v.), sahabelerinin kalbinde çok özel bir yere sahipti. Ancak, onlara her zaman kendisinin sadece Allah'ın kulu ve elçisi olduğunu hatırlatır ve aşırıya kaçmamalarını söylerdi. Hıristiyanların Hz. İsa'ya gösterdikleri gibi aşırı bir sevgi ve saygı istemediğini öğretirdi.
Bir keresinde, sahabeler onu görünce ayağa kalktığında, "İranlıların birbirlerine saygı gösterirken ayağa kalktığı gibi (benim için) ayağa kalkmayın." demişti. Enes b. Mâlik (r.a.) de sahabelerin, Rasûlullah (s.a.v.)’ı çok sevdiklerini ama onun ayağa kalkılmasından hoşlanmadığını bildikleri için bunu yapmadıklarını anlatmıştı.
Sahabeler, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e çok büyük bir sevgi ve saygı duyardı ama asla bu sevgide aşırıya kaçmazlardı. Ancak, bazı sahabeler ona olan sevgilerini göstermek için onun bir saç telini veya eşyasını yanlarında taşımak isterdi. Mesela, Enes b. Mâlik’in annesi Ümmü Süleym, Hz. Muhammed (s.a.v.) evlerine geldiğinde onun saçlarını ve terini toplar ve bir şişede saklardı.
Enes (r.a.), vefat ettiğinde bu şişedeki kokunun kendi kefenine konulmasını vasiyet etmişti ve torunu Sümâme de bu vasiyeti yerine getirmişti. Tâbiûn ulemasından Muhammed b. Sîrin, Enes’in ailesinden birinin Hz. Muhammed (s.a.v.)’in saçının bir kısmını sakladıklarını duyduğunda, Peygamber (s.a.v.)’i göremediği için bu saç teline sahip olmayı dünyadaki her şeyden daha değerli bulduğunu söylemişti.
Bu anlatım, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve sahabeleri arasındaki derin sevgi ve saygıyı gösteriyor. Sahabeler, Peygamber (s.a.v.)’e olan sevgi ve bağlılıklarını her zaman büyük bir saygı ve dikkatle ifade etmişlerdir.
Editör
Yazarİnsan, kendini ve başkalarını tanıdıkça, Allah’ın yarattığı dünyaya uygun şekilde davranır. Kendisi için istediği iyi şeyleri, başkaları için de istemesi gerektiğini bilir. Dünyada çok sayıda insan ve...
Yazar: Editör
Muallim / Öğretici (s.a.v.)Sevgili Peygamberimizin mübarek isimlerinden biri de “Muallim/Öğretici” dir. İnsanın doğumundan ölümüne kadar sürekli bir öğrenme süreci içindedir. Hayatı boyunca süre...
Yazar: Editör
El-Âhir: Sonu OlmayanYüce Allah'ın en güzel isimlerinden olan el-Âhir, el-Evvel'in mukabili olup, varlığı nihâyetsiz olan, sonu olmayan anlamına gelir.Bütün varlıkları yaratmada öncelik Yüce Allah'a a...
Yazar: Editör
Hulûsi kalp ile kapına geldim,Hakk’ın has kulusun inandım bildim,Ben ki uzaklarda bir garip güldüm,Hulûsi Efendi şeyhim efendim.Darende’ye doğan aysın, güneşsin,İlim ocağında sevgiye eşsin,Ulaştır sev...
Şair: Rabia BARIŞ