Şiir: İstanbul ve Sen
İstanbul’u sevmek, seni sevmek gibi zormuş,
Her gün batımından kalan avcumdaki kormuş…
Tiryâkiyi esrâr, umarım böylesi yakmaz,
Bir kerre tutuldun mu yeter, sonra bırakmaz…
Ah nerde kilitsiz kapılar, kuytu sokaklar,
Nostalji şu zümrüt yalılar, süslü konaklar…
Ben aşkı ararken uçarak sahile vardım,
Depreşti yürek yangını, rüzgâr ile sardım…
Bir yanda Süleymâniye’den taşmada nurlar,
Bir yanda da efsâneler anlatmada surlar…
İstanbul’u altın yapan altındaki cedler,
Tarihlere sığmaz yüceler, bunca senedler…
Şahlanmada atlar yine, şahlanmada taylar,
Göklerde âlem mührü, zeminlerde saraylar…
Sevdim seni Ferhat gibi, İstanbul’u sevdim,
Sevdikçe bu şehri seven her kulu sevdim…
Hâlâ atalardan kalan izler heyecandır,
İçlerdeki îmanla damarlardaki kandır…
Harcında şehâdet kanı Rabbim bu ne devlet!
Burcunda Celîl’in yüzü gülmüş, güler elbet!...
Halil GÖKKAYA
ŞairMilletlerin tarihinde, kendisine ışık tutan şevk ve heyecan kaynağı gibi değerleri vardır. Milletler, bu değerlerin etrafında kenetlendikleri zaman gerçek mânâda millet olma şuuruna erer. Toplumu birb...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
El- Mukaddim: Öne Geçiren, Öne AlanYüce Allah’ın en güzel isimlerinden olan el-Mukaddim, “öne geçmek, önde bulunmak” anlamındaki kudûm kökünden türemiş bir sıfat olup “öne geçiren, öne alan” anlamları...
Yazar: Editör
Beni çölden çöle salmış,Sen’in aşkın, Sen’in aşkın...Titreyen rûhumu almış,Sen’in aşkın, Sen’in aşkın...Sana ermek bize nîmet,Sana cennet bile hasret!Olmuş Âlemlere Rahmet,Sen’in aşkın, Sen’in aşkın.....
Şair: Halil GÖKKAYA
Büyük binalarda kaybolup gittik,Cumbalar cumbaya bakmıyor artık,Gerçek zenginliği nasıl tükettik,Kimseler kimseyi takmıyor artık...Millet çekmiş dört yanına duvarı,Kurutmuşuz kaç asırlık çınarı!Kalple...
Şair: Halil GÖKKAYA