Bülbül Yuvası
Çocuk bahçeye doğru yürüdü. Açılmış birçok gonca güller gördü bahçede.
Kırmızı, beyaz, sarı, pembe birçok gül vardı burada. Güller o kadar coşkundu ki adeta bahçeden dışarı taşmak istiyorlardı.
Bu sırada çocuk güllerden birinin dalında bir bülbül gördü. Yuvası vardı bülbülün gül dalında. Ötüyor, şakıyor tatlı tatlı nağmeler yağdırıyordu yuvasında. Çocuk bülbülün şakımasını bir süre dinledi. Anlamasa da bülbülün dilini, nağmeleri dinledi dinledi. Çocuk çok sevdi, çok duygulandı. Bülbülün nağmeleri çok duygulandırıcıydı. Kapattı gözlerini bülbülü biraz öyle dinledi. Bülbülü dinlemekten kendini alamadı.
Neden sonra bülbüle yöneldi. Yuvasında bülbülün yavruları vardı. Masum sesleriyle cıvıldayıp duruyordu bülbül yavruları.
Yavrular yuvada hep cıvıldayıp duruyorlardı.
Bülbül çılgın çılgın ötmeye devam ediyordu. İnsanı ne kadar da duygulandırıyordu bülbülün ötüşü.
Bir an bülbül yuvasından uçtu gitti.
Körpecik yavrularına yem getirmeliydi. Çünkü yavruları açtı. Çocuk, olanları anlayamamıştı.
Aklını bir soru almıştı. “Bülbül acaba ne yapacak?” diye düşünüyordu.
Bir zaman sonra bülbülcük yuvasına döndü. Ağzında yemlerle yavrularının yanına kondu. Çocuk bülbülün neden gittiğini anlamıştı.
Getirdiği yemleri yavrularının ağızlarına koydu bülbül.
Yavrular yemleri zevkle yediler. Yemleri yerken cıvıltıları daha da duygulandırıcıydı.
Yavrular yemleri yedikten sonra annelerine daha bir yaklaştılar.
Cıvıltılarıyla sanki “Annemiz teşekkür ederiz.” diyorlardı.
Çocuk gördükleriyle çok sevinmişti. Çok hoşlanmıştı
Kendini güzel bir düşte sanıyordu. Rüyadan uyanmak istemiyor, onun için sessiz ve hareketsiz duruyordu.
Gülün dalındaki bülbül yuvası çocuğu çok duygulandırmıştı.
Bülbül ve yavruları kendi hallerinde ne kadar mutlu ve sevinçli görünüyorlardı.
Açılmakta olan gül goncalarından ikisi de uzanmış bülbül yuvasını sarmıştı.
Bülbülün nağmeleri çocuğun kulaklarını okşuyordu. Sonra da gönlünde yankılanıp duruyordu. Gönlünün tamamını nağmeler sarmıştı.
Nağmelerin sarmasından da öte bülbül çocuğun gönlüne yuva yapmıştı.
Bülbülü coşturansa bir kırmızı güldü.
Mahmur görünüşlü bir kırmızı gül.
Baktıkça insanın içini açan kırmızı gül.
Kokusu insanı ta ciğerlerinden saran kırmızı gül.
Çocuk bülbül sesinden ayrı kalmak istemiyordu. Bülbül sesini doyup kanasıya dinlemek istiyordu.
Bülbül sesleri içinde hep yankılanıp dursun istiyordu.
Bülbül sesi gönlünü hep sarsın dursun istiyordu.
Hayat bu güzel seslerle sürüp gitsin istiyordu.
Mustafa AKGÜN
YazarÖrdekler tıknaz gövdeli, kısa bacaklı ve kısa boyunlu, yassı gagalı, paytak yürüyüşlü, tavuktan daha iri, yabanıl ve evcil türleri bulunan, eti ve yumurtası yenen bir su kuşu türüdür.Ördekler güzeldir...
Yazar: Hamidullah HALICI
Sevgili çocuk dostlarım;Aşağı köyün yakınlarındaki büyük araziye sirk kuruldu. Ömer’le Zeliş de gitmeyi çok istiyorlar. Hafize Teyze;-Çocuklar sirkler eğlenceli yerler gibi görünse de aslında hayvanla...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Ormanlar kralı aslan dehşetle kükrüyordu. Karnını doyurmak için kendinden güçsüz hayvanları avlayıp yemeye devam ediyordu. Diğer hayvanlar için aslandan kaçıp kurtulmak çok zordu.Günlerden bir gün cey...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Tarihe şan veren nice kahramanlarımız vardır. Onların başta gelenlerden biri Sultan Alparslan’dır. Büyük Selçuklu Devleti’nin en büyük hakanı idi o.Onun zamanında tarih sanki coşmuştur. Milletimiz o z...
Yazar: Mustafa AKGÜN