Yaratmak Allah’a Mahsustur
“Yoktan yaratmak” ve “vardan yaratmak” olmak üzere Allah’ın yaratması iki şekildedir. “Allah yoktan yarattı” denildiği zaman bu sözden Allah’ın hiçbir hammadde olmadan bir şeyi yarattığı anlaşılır. Kur’an’da bunun örneklerinden biri; “O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır.”(Enam, 101) ayetidir.
Mantık kurallarına göre “Allah yoktan yarattı” hükmünden “İnsanlar da vardan yaratır” sonucuna ulaşmak mümkün değildir. Ancak yine de bu ifade psikolojik olarak, “İnsan da vardan yaratır mı” gibi bir istifhamı akla getirmektedir. Kur’an’da yoktan var etmeye dair birçok delil bulunmakla beraber, lafzen “Allah ademden/yoktan yarattı” gibi bir ifade bulunmamaktadır. Belki de bunun hikmetlerinden birisi de böyle bir istifhamın oluşmaması içindir.
Yaratmada eşsiz
Bu ayette zikredilen “Bedi” ismi Allah’ın yaratmada eşsiz olduğunu ve yoktan var ettiğini ifade eden ismidir. Bakara Suresi 117. ayetinde de “Bedi” ismi ile beraber “Kün fe yekün” yani “Ol der oluverir” ifadesinin kullanılması “yoktan yaratma” anlamını desteklemesi cihetiyle manidardır.
Yoktan yaratmanın kelamî izahında ise şu ayet delil getirilmiştir: “Daha önce sen (Zekeriyyâ) hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım’ meâlindeki âyette geçen (Meryem, 9) ‘hiçbir şey değilken’ ifadesi ‘sırf yokluktan yaratma’ şeklinde açıklanmıştır.” (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîḥu’l-ġayb, XXI, 161; Diyanet Ansiklopedisi “yaratma” Md.)
“Allah var olan bir şeyden yarattı” denildiği zaman ise bu sözden, Allah’ın hâşâ yoktan var etmediği anlamı çıkmaz. Allah yoktan yarattığı gibi, bir şeyi başka bir şeyden de yaratmıştır. Buna “yapma” da denilebilir. Sonuçta Allah’tan başka yaratıcı düşünülemeyeceğine göre, yarattığı şeyin hammaddesini yaratan da yine Allah’tır. Bunun Kur’an’daki örneklerinden biri; “İnsanı alaktan yarattı” (Alak, 2) ayetidir.
“Yaratma” kelimesinin Arapça karşılıklarından biri olan “halq” kelimesi bir şeyden yaratma anlamına geldiği gibi (Bkz. Nahl, 4) hiçbir asıl, temel, kaynak ya da dayanak olmadan ve hiçbir şeyi örnek almadan inşa etmek, vücuda getirmek anlamlarına da gelir. (Bkz. Enam, 1; Araf, 11)
Ku’an’da bir yerde elif lamlı olarak geçen “el Haliq” ismi “yaratma adına ne varsa her şeyi yaratan” anlamındadır. (Bkz. Hicr, 86) Yine aynı şekilde “Yaratan, bilen Rabbindir…”(Hicr, 86) ayetinde geçen “el Hallâq” kelimesinin başında harf-i ta‘rif bulunduğunda sadece Allah için kullanıldığı belirtilir. (Bkz. Lisânü’l-ʿArab, “ḫlḳ” md.; İslam Ansiklopedisi, Yaratma md.) Yaratma namına ne varsa sürekli olarak yaratan anlamındadır.
“Ela lehül hulqu vel emir” yani “Dikkat edin yaratmak da emretmek de Allah’a âittir.” (Araf, 54) ayetinden, yaratmanın Allah’a mahsus olduğu anlaşılmaktadır. “Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (Zümer, 62) ayetinde ise Allah’ın yaratması dışında hiçbir şeyin var olamayacağı ifade edilmiştir.
Cenab-ı Allah; "Yoksa bir şey (bir yaratıcı) olmadan mı yaratıldılar? Yoksa o yaratıcılar kendileri midir?” (Tur, 35) ayetinde, kullara “siz yaratıcı olamazsınız” mesajı vermektedir. Yine Kur’an’da; “Allah’tan başka bir yaratıcı mı var” (Fatır, 35) diye sorularak O’nun mutlak yaratıcı olduğuna çarpıcı bir şekilde dikkat çekilmiştir.
Yoktan yaratma
Kur’an’da bir şeyden yaratmaktan bahsedilmediği takdirde “yaratma” kelimesi “yoktan yaratma” anlamı ile kullanılmıştır. Dolayısıyla Müslümanlar da bu kelimeyi “yoktan yaratma” olarak anlamış ve “yaratıcı” denilince de sadece Allah’ı hatırlama gibi bir hassasiyet geliştirmişlerdir. Bu anlayışla “yaratıcı” kelimesini de Allah’a tahsis etmişlerdir. Bu anlam kendiliğinden şekillenmemiş yukarıda naklettiğimiz bu ve benzeri ayetlerin bütünlüğü içerisinde Müslümanların zihinlerinde yer etmiştir.
Yaratma kelimesini Allah’a mahsus olarak kullananlara zaman zaman; “Senin dediğin yoktan yaratmadır” şeklinde itirazlar gelmektedir. Oysa yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi Allah Kur’an’ında ademden/yokluktan yarattı gibi bir kayıt kullanmamış, yaratmaktan bahsetmiştir. İşte bu kelime Müslümanların zihninde de Kur’an’ın tarzına, âdetine, üslubuna uygun olarak yer etmiştir.
Burada şu soruları sormakta fayda vardır. Niçin her şeyi Yaratan bir Allah her yaratmaktan bahsettiğinde ayrıca yoktan var ettiğini söylesin? Niçin Müslümanlar “yaratıcı” ifadesi yerine “yoktan yaratıcı” ifadesini kullansınlar? Zaten “yaratıcı” denildiğinde anlamaları gereken şeyi anlıyorlar. Bunun için de bu kelimeyi Allah’tan başkası için kullanmıyorlar.
Müslümanların “yaratıcı” kelimesini Allah’a mahsus olarak kullanmalarının sebepleri arasında, kelimenin Kur’an’daki kullanımlarının da büyük rolü olmuştur. “Halq” kelimesi Kur’an’da toplam 236 yerde Allah’a nisbet edilerek kullanılmıştır. Bunun haricinde bir de Allah’a nisbet edilen “yaratma” anlamına gelen diğer kelimeler vardır ki bütün bunlar bu kelimenin Allah’a mahsus olduğu hakikatini desteklemektedir.
Dinin dile etkisi
Kur’an’daki bu ifadelerden anlaşıldığına göre sürekli yaratmaktan bahseden bir din dili söz konusudur ve bu dinin kitabında yaratmanın Allah’a mahsus olduğu söylemi çok güçlü bir şekilde ortaya konulmuştur. Kur’an’ın oluşturduğu bu atmosfer de Müslüman zihnini şekillendirmiştir.
Birkaç istisna hariç Kur’an’da “yaratma” ifadesinin bu kadar çok yerde Allah’a nisbet ediliyor olması, göstermektedir ki bu kelimeyi Allah’a nisbet etmek Kur’an’ın yöntemi yani bir anlamda sünnetullahtır. Müslümanların da sünnetullahın hikmetine mebni olarak, bu kelimeyi Allah’a nisbet etmelerine sebep olmuştur.
Yaratanın ancak Allah olduğunda şüphe yoktur. Yaratmak elbette Allah’a mahsustur. Bütün Müslümanlar bunu bilir. Peki, bütün bunları niçin bu yazıda dile getiriyoruz? Dinin dile nasıl etki ettiğini anlatmak ve dinin Müslüman zihnine nasıl şekil verdiğini ortaya koymak için bu örnekler üzerinde duruyoruz. Ayrıca “yaratma” kelimesi üzerinde gösterilen hassasiyetin psikolojik temellerinin anlaşılması açısından da Kur’an’ın oluşturduğu bu atmosferin kavranması faydalı olacaktır.
Dinin dilin kılcal damarlarına kadar işlediğini düşünecek olursak, kelimelere mana veren en güçlü etkenlerden birinin de din olduğunu söyleyebiliriz. “Yaratma” kelimesinin zihnimizdeki anlamı ayet ve hadislerden bağımsız olarak teşekkül etmemektedir. Biz Müslümanlar ayet ve hadislerin bize sunduğu bakış açısı ile kelimeleri zihnimizde bir yere oturturuz. Dinin kavramlarının birçoğu bu şekilde teşekkül etmiştir. Salat ve zekat kavramları gibi “halq” kavramı da kendi anlamını bulmuştur.
Malum olduğu üzere bir kelimenin akla gelen ilk anlamı o kelimenin gerçek anlamıdır. Türkçede “yaratma” denildiğinde bundan ilk olarak “yoktan yaratma” anlaşıldığı malumdur. Araplarda da “halq” denilince ilk olarak “yoktan yaratma” anlaşılmaktadır. Bundan dolayıdır ki sözlüklere de, dinî terminolojiye de bu anlamıyla geçmiştir.
İslâm Ansiklopedisi’nin ilgili maddesinde bu konuda şu bilgilere yer verilmektedir: “Halq kavramı dinî terminolojide özellikle Allah’a mahsus olmak üzere “yaratmak, yoktan var etmek” şeklinde tanımlanır. İbn Sîde mutlak bir ifadeyle, “Allah bir şeyi halketti” denildiğinde bunun, “Yokken var etti” manasına geldiğini belirtir. (el-Muḥkem ve’l-muḥîṭü’l-aʿẓam, IV, 388; İslam Ansiklopedisi, Yaratma Md.)
Aydın BAŞAR
YazarYüce Allah, Haşr Sûresi 18-19. âyetlerde şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakı...
Yazar: Mehmet SOYSALDI
Tekirdağ, Anadolu ile balkanlar arasında bir geçit bölgesi ve ilim, kültür, sanat ve mâneviyât merkezi İstanbul’u besleyen ana merkezlerden biri olması bakımından önemli bir şehirdir.[1] Tekirdağ’ın b...
Yazar: Fatih ÇINAR
Açıp okusaydık Hakk’ın KelâmınBöyle mi olurdu İslâm âlemiEmrine uysaydık Kâdir Mevlâ’mınBöyle mi olurdu İslâm âlemiKimi kurşun döker hasta kullaraKimi ruh çağırır ıssız çullaraİlimle hikmetle çıksak y...
Şair: Hulusi TATAR
Bu makalemizde tezkiye kavramı ve bu kavramın mâhiyeti üzerinde duracağız. Sözlükte tezkiye; “, temizlemek, geliştirmek, feyizlendirip büyütmek, arıtmak, temize çıkarmak” gibi anlamlara gelir.[1] Dinî...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ