Yozgatlı Şeyhzâde Ahmed Efendi
Ahmed Efendi, ismi Yozgatla özdeşleşmiş gönül erlerindendir. Yozgat ve çevresinde vesîle olduğu hizmetleri, yetiştirdiği talebeleri ve irşâd faaliyetleriyle gönüller fetheden Ahmed Efendi, Nakşbendî Tarikatı’nın önemli temsilcilerinden biridir.
O, Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahâbe-i kirâm hassasiyetiyle hayatı anlamlı kılmak için nefis terbiyesini esas alan ve zikirle rûhu nefsin âmiri kılmak ilkesiyle hareket eden sûfî geleneğin son dönemdeki önemli isimlerindendir. Vahiy orijinli anlam arayışının günümüze yansımasını gözler önüne seren Ahmed Efendi’nin hayat öyküsünün ve hizmet aşkının kodlarına yolculuk yapmanın günümüz insanının anlam arayışına katkı yapacağı şüphe götürmez bir hakîkat olarak karşımızda durmaktadır.
Şeyhzâde Ahmed Efendi’nin Hayat Öyküsü
Ahmed Efendi 1322/1906’da Yozgat’ta dünyaya gelir. Babası, Şevki Efendi müderrislerinden Abdullah Ârif Efendi (öl. 1910),[1] annesi Hafîze Hanım’dır. Annesi, Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî’nin halîfelerinden Mehmet Ali Efendi’nin (ö. 1905(?)) kızıdır.[2]
Babası Ârif Efendi, Yozgat civarında zuhûr eden bir kolera salgınında vefât eder ve Arapseyfi Köyü’nde defnedilir.[3] Annesi, eşinin vefatından sonra Aşağı Nohutluk Mahallesi Camızlık semtindeki baba evine taşınır ve küçük yaşlardaki çocuklarını burada büyütür.[4]
Ahmed Efendi, ilk tahsiline evlerine yakın olan Cevherî Ali Medresesi’ndeki sıbyân mektebinde başlar. Burada Büyük Ali Efendi ve Dervîş Efendi’den istifâde eder.[5] Bu dönemde Hâfız İbrâhîm Edhem Efendi’den Kur’ân-ı Kerîm, Arapça ve diğer bazı dersler alan Ahmed Efendi’nin bu zâttan ilk tasavvufî tecrübelerini de terennüm ettiği anlaşılmaktadır.[6]
Ahmed Efendi, Şevkî Efendi Medresesi, Yozgat Sultânîsi, Yozgat Dâru’l-hilâfesi (Taşra Medresesi), İstanbul Dâru’l-hilâfeti’l-aliyyesi ve İmam-Hatip Lisesi’nde eğitim-öğretim hayatına devam eder. İstanbul’da dönemin İstanbul Müftüsü Mehmed Fehmi Ülgener ve Müderris Hüseyin Avnî Bey’in desteklerini görür.[7]
İstanbul’daki talebeliği döneminde Kapalı Çarşı içerisinde bulunan bir mescidde imam-hatiplik görevini de ifâ eden Ahmed Efendi, İstanbul’daki birçok âlimi ve meşâyihten birçok zâtı da ziyâret eder. Kendisi, sıklıkla Bâyezîd Devlet Kütüphânesi’ne gidip orada ilmî faaliyetlerde bulunduğunu nakletmiştir.[8]
Bir ara Mısır’a ilim tahsîli için gitmeye niyetlenen Ahmed Efendi, sağlık sorunları nedeniyle bu düşüncesini hayata geçiremez. Onun nüfus cüzdanı ile Mısır’a yakın arkadaşı Hacı Azîzzâde İhsan İhsanoğlu gider ve orada faaliyetlerini sürdürürken 1961’de vefât eder.[9]
Ahmed Efendi, âilesine maddî destek olmak amacıyla İstanbul’daki eğitim-öğretim sürecinin ardından memleketi Yozgat’a döner ve Ankara’da katıldığı bir haftalık kurstan sonra muallim muâvini olarak şimdiki adı Yeşilova olan Karga’ya atanır.[10]
1925’te Şâkire Hanım ile evlenen Ahmed Efendi,[11] İstanbul Bâyezîd Kütüphanesi’nde tanıştığı Gümülcineli Mustafa Efendi vâsıtasıyla şöhretini duyduğu Dedikhasanlı Mehmed Şâkir Efendi’ye intisap eder.[12] Askerlik vazifesi dolayısıyla bulunduğu Kayseri’de Bekir Sıtkı Efendi (1852-1937) ve Karga köyünde şeyhi Şâkir Efendi’nin medreseden talebesi ve köyün imamı olan Poyrazlılı Muharrem Feyzî Efendi (öl. 1945) ile sırdâş olur.[13]
Ahmed Efendi’nin, döneminin önde gelen isimlerinden Muhammed Es’ad-ı Erbilî (1847-1931) ve Bâyezîd Dersiâmlarından Mehmed Hulûsî Efendi (1888-1962) ve Mustafa Hulûsî Efendi ile yakın temasları olmuştur. Ahmed Efendi, Mustafa Hulûsî Efendi’den hilâfet almıştır.[14]
Ahmed Efendi, 7 Ocak 2002’de Yozgat’ta vefat etmiş ve dedesi Büyük Ahmed Efendi’nin de kabrinin bulunduğu Şeyhzâde Câmi’ndeki türbeye defnedilmiştir.[15]
Şeyhzâde Ahmed Efendi’nin Tasavvuf Anlayışı:
Halka Hizmet Hakk’a Hizmettir
Ahmed Efendi, Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahâbe-i kirâm gibi her ânını Hakk’a kulluk şuuru ile geçirmek için gayret gösteren bir gönül eridir. O, yetiştiği âile ortamı ve yolunu takip ettiği gönül erleri vasıtasıyla zamanının gerektirdiği bütün hizmet kollarında gayret gösteren öncü bir şahsiyet olmuştur.
Her şeyden önce gönüllerin Hakk’ın muhabbetiyle fethini hedefleyen Ahmed Efendi, büyük-küçük, yaşlı-genç, kadın-erkek toplumun büyük bir kesiminin gönlünde müstesna bir yer elde etmiştir. İnsanları karşılıksız sevmek ve onlara hizmeti Hakk’ın rızâsını kazanmak için vesîle gören Ahmed Efendi, maddî ve mânevî boyuttaki hizmetleri ile dönemine damga vuran âbide şahsiyetlerdendir.
İnanç boyutunda ehlisünnet fikrinin temsilcisi olan Ahmed Efendi, ibâdet hayatında çok titiz davranan, zamanında ve usûlüne bir şekilde ibâdetlerini ifâ etmek için azamî gayret gösteren bir gönül eridir.[16]
Komşularını ihmâl etmeyen, câmi cemaatiyle tek tek ilgilenen, hastaları ziyarete özen gösteren, cenazeleri takip eden,[17] az yiyen, temiz ve sade giyinmeyi şiâr edinen, zengin fakir ayrımı yapmadan davetlere icâbet eden, eğitim ve öğretime çok önem veren, herkesle selamlaşan, tefrikayı sevmeyen,[18] ömrü boyunca hakkı ve sabrı tavsiye eden Ahmed Efendi’nin ahlâkî hassasiyeti Hz. Peygamber (s.a.v.)’in güzel ahlâkını yaşantısına yansıtan bir gönül erinin davranışlarını bizlere göstermektedir.[19]
Ahmed Efendi’nin Rasûlullah’ın Kur’ân ahlâkı ile hayatına yön verme gayretinin merkezinde yaratılmışlara hizmeti Yaratan’a hizmet etmek olarak gören bir düşünce bulunmaktadır. Yaşadığı dönemin şartlarını gözlemleyen ve içerisinde bulunduğu duruma göre Hakk’ın yarattığı tüm mahlûkâta şefkat, sabır ve gayretle hizmet etmeyi temel hedef gören Ahmed Efendi, köy okullarında Hakk’ı ve halkı tanıyarak yetişmelerine vesîle olduğu yüzlerce öğrencisiyle bu gayretini müşahhas hâle getirmiştir.
Kur’ân-ı Kerîm eğitimi konusunda olağanüstü gayret sarf eden Ahmed Efendi, bu gayretiyle de vahyin iman dolu yüreklerle buluşması için halkın hizmetinde olan bir Hak eri olduğunu gözler önüne sermiştir. Onu tanıyanlar Ahmed Efendi’nin Kur’ân-ı Kerîm hizmetlerindeki gayreti dolayısıyla onu “Hâdimü’l-Kur’ân” olarak tavsif etmişlerdir.[20]
Yozgat İmam Hatip Lisesi’nin faaliyetlerinin devamı ve öğrencilerinin maddî-mânevî ihtiyaçları için sarf ettiği efor da aynı hedefe ulaşmak gayesiyle atılmış adımlardır. Memleketin hayrına olan her işe koşturan Ahmed Efendi, şehriyle bütünleşmiş bir şahsiyetti. Ahmet Yaşar Ocak’ın ifadesiyle o, “Yozgat demek”ti.[21]
Yaşadığı bölgenin târihî ve kültürel dokusunu korumak için de gayret eden Ahmed Efendi’nin[22] halka hizmeti Hakk’a hizmet görmesine delil olan bir başka yönü de devlet ile milleti bütünleştiren adımların takipçisi olmasıdır. Ahmed Efendi, cami, aşevi, sevgi evleri, yurtlar, yetimlere yapılan hizmetler, ihtiyaç sahipleri için atılan adımlar gibi bütün hayr işlerinin öncülüğünü yaparken devlet ve milletin el ele bu hizmetlerin hayata geçirilmesi noktasında birleştirici bir rol üstlenmiştir.[23]
Netice olarak ifade etmek gerekirse Ahmed Efendi, Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahâbe-i kirâm hassasiyetinde bit hayat yaşamak ve yaşatmak için ömür sarf etmiş bir gönül eridir. Nefsin engelini aşıp şeytana kulak asmayan ve dünya hesapları için âhiretini berbat etmekten imtina eden Ahmed Efendi’nin yolu, ahlâkı Kur’ân ahlâkı olan Hz. Peygamber (s.a.v.)’in izini takip etmek üzerine kurulmuştur.
O, nezâket ve zerâfet dâiresinde vesîle olduğu hizmetlerle gönüller fethetmiş bir sûfîdir. İnanç, ibâdet ve ahlâk hassasiyetiyle insanların kalplerinde unutulması mümkün olmayan izler bırakan Ahmed Efendi, ibnü’l-vakt veya ebü’l-vakt olma şuuruna ulaşmış, kesrette vahdeti görerek tevhîdin aslını tecrübe etmiş bir hakîkat yolcusudur. Ahmed Efendi’nin bütün hizmetlerinin ardında yatan sırlı düşüncesi ise “Halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak görmesi”dir.
[1] Şevkî Efendi’nin babası, Hacı Ahmed Efendi, “Büyük Şeyh” şeklinde tanınan ve Yozgat’ta Halvetiyye tarikatının Şa’bâniyye tekkesinin kurucusu olan ulu bir zâttır. Ali Şakir Ergin, “ Yozgatlı Hacı Ahmed Efendi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2013), 43/564.
[2] Mustafa Feyzî, Menâkıb-ı Haseniyye fî ahvâli’s-seniyye (İstanbul: Matbaa-i Bahriyye, 1327), 2b.
[3] Ali Şakir Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde (İstanbul: Seçil Ofset, 2013), 68.
[4] Durali Doğan, Yozgat Şâir ve Yazarlar Ansiklopedisi (Sorgun: Sılam Yayınları, 1995), 170–178; Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 69.
[5] A. Fevzi Koç, Bütün Yönleriyle Yozgat (Ankara: Kardeş Matbaası, 1963), 55; Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 69.
[6] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 70.
[7] Hamza Keleş, “Yozgat ve Çevresinde Tekke ve Zâviyeler”, GÜGEFD 4, (2009), 29/787-798; Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 71.
[8] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 72; Recep Yüner, İnanç Tarihi Açısından Yozgat (Sivas: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Sivas, 2015), 156-157.
[9] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 74-75.
[10] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 78.
[11] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 82.
[12] Seyit Burhanettin Kapusuzoğlu, Şeyhu’l Ulemâ Şâkir Efendi (Ankara: Sorgun Belediyesi Yayınları, 2011), 26–31; Halil İpek, “Kutb-ı Cihan Mehmet Şakir Efendi’nin (k.s.) Menkıbeleri”, Yozgat Sorgun-Gedikhasanlı Kutb-ı Cihan Mehmet Şakir Efendi (Yozgat: Yozgat Yenigün Gazetesi Yayınları, 2014), 30-32; Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 86-87. Topaçlı Hacı Efendi, Hacı Azizzâde İhsan Efendi, Eski Yozgat müftüsü Mehmet Hulusi Efendi, Poyrazlı Muharrem Efendi, Araplılı Abdullah Efendi ve Divanlılı Abdullah Efendi bilinen talebelerindendir. S. Burhanettin Kapusuzoğlu, Yozgatlı Şakir Efendi: Bir Sırlı Zatın Hayatı ve Hatıratı (Ankara: Kurtubu Kitap & Kahve Yayınları, 2012), 24-32; Halis Suntay, “Halis Suntay ile Babası Kutb-ı Cihan Mehmet Şakir Efendiye Dair”, Yozgat-Sorgun-Gedikhasanlı Kutb-ı Cihan Mehmet Şakir Efendi (Yozgat: Yozgat Yenigün Gazetesi Yayınları, 2014), 40.
[13] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 92-95.
[14] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 106-108; Hassan Yenilmez, “Cumhuriyet Devri Şeyhlerine Dair Hatırat Biyografi Kitapları İçin Bir Bibliyografya Denemesi”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 16/31-32, (2018), 417-419.
[15] Seyit Burhanettin Kapusuzoğlu, Yozgat Medreseleri, Tekke ve Zâviyeleri (Ankara: Yozgat Belediyesi Yayınları, 1999), 87-88; Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 151.
[16] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 161.
[17] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 163.
[18] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 166-167.
[19] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 197-217.
[20] Mehmet Güneş, “Kıble Yürekli, “Gül Yüzlü, Hilâl Bakışlı Bir Güzel İnsan Tanımıştım”, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, ed. Ali Şakir Ergin (İstanbul: Seçil Ofset Matbaası, 2013), 227.
[21] Ahmet Yaşar Ocak, “Yozgat Demek Şeyhzâde Ahmed Efendi Demektir”, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, ed. Ali Şakir Ergin, (İstanbul: Seçil Ofset Matbaası, 2013), 232.
[22] Ergin, Gönül Ufkunda Bir Şeyh Bir Şeyhzâde, 240.
[23] Ocak, “Yozgat Demek Şeyhzâde Ahmed Efendi Demektir”, 236-237.
Fatih ÇINAR
YazarYûsuf Hemedânî’nin tam ismi Ebû Yâkûp Yûsuf b. Eyüp b. Yûsuf b. Hüseyin b. Vehre el-Hemedânî el-Bûzencirdî’dir. 440/1049 tarihinde Hemedân’ın Bûzencird kasabasında doğan Hemedânî, tahsil hayatına erke...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE
18 ve 19. yüzyılın önde gelen isimlerinden olan Ahmed-i Kuddûsî, döneminin aşk ile yoğrulan sûfîlerinden kabul edilmiştir. Dîvân’ındaki şiirleri ve diğer eserlerinde dile getirdiği hakîkatlerle gönül ...
Yazar: Fatih ÇINAR
Tekirdağ, Anadolu ile balkanlar arasında bir geçit bölgesi ve ilim, kültür, sanat ve mâneviyât merkezi İstanbul’u besleyen ana merkezlerden biri olması bakımından önemli bir şehirdir.[1] Tekirdağ’ın b...
Yazar: Fatih ÇINAR
Sümbül Sinan Efendi, yetiştirdiği halîfeleri, kaleme aldığı eserleri ve mânevî tesir halkasıyla Halvetiyye Tarîkatı’nın on altıncı yüzyıldaki önemli temsilcilerinden biridir. Özellikle dev(e)rân tartı...
Yazar: Fatih ÇINAR