Bir Kitap: Düşler Atlası

Kitabın adı: Düşler Atlası

Yazar: Özgür Balpınar

Yayınevi: Genç Timaş

Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2022

Sayfa sayısı: 160

Yaş aralığı: 10+

İşlenen konular: dostluk, sevgi, yardımlaşma, iyilik…

Dost, dostluk ne kadar sıcak ve samimi, insanı anlatan kelimeler… Sizce de öyle değil mi sevgili çocuklar? Bu dünyada duygularımızı paylaşabileceğimiz bizi anlayan insanların olması çok güzel bir şey. Biz insanız bazen üzülür bazen seviniriz ama her ne olursa olsun bunları paylaşmak isteriz, işte tam da o zaman dostlara, dostlarımıza ihtiyacımız vardır; aksi takdirde duygularımız yalnız yaşamak durumunda kalırız ki bu da insan olarak bizim tabiatımıza aykırıdır.

Bundan dolayı olsa gerek atalarımız dost / dostluk ile ilgili onlarca özlü söz söylemişler. Mesela “Dost dostun eyerlenmiş atıdır.”, “Dost kara günde belli olur.” , “Dost başa düşman ayağa bakar.” Bunlardan sadece birkaçı. Dikkat ederseniz gerçek bir dosta sahip olmak maddî değeri para ile ölçülemeyen çok kıymetli bir hazine zira insanlar çok para kazanabilir, evler arabalar alabilir ancak kendisini anlayan, zorda kaldığında duygularını paylaşamayacağı, hata yaptığında kendisine hatalarını söyleyecek bir dost bulamazlarsa bu sahip oldukları mal mülkün çok da bir anlamı olmayacaktır. İşte sizlerle paylaşmak istediğim “Düşler Atlası” adlı kitabımızda da gerçek dostluğun ne kadar değerli olduğunu göreceğiz.

Kitabımız kahramanı Ra henüz on altı yaşında genç bir kız. RaArundatiKabilesi’nin en değerli çocuklarından biri zira Tavşan Adası’nda yaşayan bu kabilenin sağlıklı doğan ve yaşayan son çocuğu; aynı zamanda da çok zeki ve güçlü bir savaşçı.

Ra’nın kendisinden sadece birkaç dakika sonra doğan bir de kardeşi var onun adı da Tarun. Bu iki kardeş yukarıda da söylediğimiz gibi Arundati Kabilesi için çok değerli zira bu kabilenin başka çocukları olmuyor ve yaşlanan kabile üyeleri de birer birer ölüyor.

Tavşan Adası’nda yaşayan kabile üyelerinin bütün dünyası bu ada. Önceleri adaya gelen ve onlara zarar veren insanlardan dolayı bu kabile, yabancılara hiç güvenmiyor; iyi niyetli olsalar bile onların bıraktıkları hediyeleri yakıp yok ediyorlar. Unutmadan bir de bu adada tavşanları öldürmek yasak o yüzden adada sayısız tavşan yaşıyor.

Ra, diğer kabile üyelerinden farklı bir insan, o kendilerine zarar veren insanlardan dolayı bütün insanların kötü olmayacağını düşünüyor bundan dolayı da daha önce adalarına gelen Isabelle’nin kendisine verdiği hediyeyi saklıyor.

Öğrenci değişim programına katılan bir grup öğretmen ve öğrencinin gemisi arızalanıyor ve Tavşan Adası’na gemi demirlemek zorunda kalıyor. Bu gemidekilerden biri de Isabelle. Ra ve Isabelle bu iki dost tekrar karşılaşıyor. Tarun bütün yabancılara karşı olduğu gibi bu öğrencileri de düşman görüyor ve hatta onlardan bir öğrenciyi de kaçırıyor.

Kaçırılan arkadaşlarını bulmak için öğretmen ve öğrenciler harekete geçiyor ancak Tavşan Adası’nın ormanları bilinmeyen tehlikelerle dolu. Ra, onları korumak için elinden geleni yapıyor. Ra’ya Büyük Avcı da yardımcı oluyor. Uzun süre Tarun bu insanların da kötü olduğunu savunsa da her seferinde Ra’nın muhalefeti ile karşılaşıyor.

Tarun’un bu davranışı adaya düşmanların gelip saldırması ile son buluyor. Öğretmen ve öğrenciler her şeyi göze alarak adayı yerlilerle birlikte savunuyor. Çok iyi savaşçı olan Arundati Kabilesi daha sonra Bamba adlı öğrencinin babasının yardıma gelmesiyle bu savaşı kayıpsız kazanıyorlar.

Hikâyemizin sonunda öğretmen ve öğrenciler adadan ayrılıyor yalnız yanlarına Ra’yı da alarak. Bu durum yani Ra’nın adadan ayrılma kararı hiç de kolay olmuyor ancak Ra, hayalperest bir genç, o başka dünyaları ve başka insanları da tanımak, görmek istiyor. Dostu İsabelle’nin de yanında olması elbette onun karar vermesinde yardımcı oluyor. Babasının ona hediye ettiği köpek yavrusunu da yanına alan Ra buruk bir duyguyla adadan ayrılıyor.

Sizlerin de samimî dostluklar kurmanın temennisiyle iyi okumalar…