Batı Cephesi Akıncı Birliği Komutanı İbrahim Ethem
Kaymakam İbrahim Ethem (Akıncı), Osmanlı Devleti’nin iskân politikası çerçevesinde Rumeli’ye yerleştirilmiş asker ve çiftçi kökenli “Tüfenkçizade” lakabıyla anılan bir ailenin çocuğudur. 1 Mart 1889’da Selanik’in Menlik kazasına bağlı Bilice (Bilitsa) köyünde dünyaya gelmiştir. Babasının adı Tüfenkçi Ali Efendi, annesinin adı Naile Hanım’dır.
Güçlü İslâmî-Türk geleneklerine sahip bir aile çevresinde yetişmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Makedonya’da tamamlamıştır. Köyünde medreseden başka bir okul olmadığından, Alansonya’da (Osmanlı Ordusu’nda Kolağası rütbesine kadar yükselen) dedesi Süleyman Ağa’nın yanında başladığı ilk mektebi, 1901’de tamamlamıştır. 1906’ya kadar Serez İdâdîsi’nde okuduktan sonra kaydını Selanik İdâdî’sine aldırmış ve 1908’de birincilikle mezun olmuştur.
1912’de Selanik Hukuk Mektebi’nden mezun olmuştur. Selanik’te henüz öğrenci ilken, Selanik Darülmuallimin-i İbtidâi Mektebi’nde (İlk Mektep Öğretmenliği) tarih ve güzel yazı derslerine girmiştir. Yine talebelik yıllarında Rumeli gazetesinde muhabirlik yapmıştır. Üç yıl Selanik Vilayeti Tahrirat Kalemi’nde kâtiplik vazifesinde bulunmuştur.
Balkan Savaşlarından sonra ailesiyle birlikte Anadolu’ya göç etmiş ve Balıkesir’in Gönen kazasına bağlı Kocapınar köyüne yerleşmiş; müteakiben Balıkesir’e taşınmıştır. Balıkesir’in Şamlı ve Sındırgı’nın Çorum (Düvertepe) kasabalarında nahiye müdürlüğü ifasından sonra memuriyetten istifa etmiştir. Bir süre Balıkesir Sultanisi’nde (Lisesi’nde) muallim ve serbest avukat olarak çalışmıştır.
İzmir’in işgali üzerine Balıkesir Kuva-yı Milliyesi’nde hizmet etmeye başlamıştır. Soma cephesinin çökmesi ve Giresun (Savaştepe) Muhârebesi’nin kaybedilmesi üzerine Susurluk-Kirmastı yoluyla Bursa’ya gitmiştir. Burada, Kavalalı Şevki Bey’in yardımıyla Felemenk Valtakan Kumpanyası’nda memurluk vesikası alarak tüccar kılığında İstanbul’a geçmiştir.
Kısa süre, amcası Yüzbaşı Münir Bey’in yanında kalmasının ardından Reşit Paşa vapuru ile İnebolu üzerinden Ankara’ya hareket etmiştir. Ankara’da, Dâhiliye Vekâleti’nin Kalem-i Mahsus’unda (İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nde) şifre kalemi hizmetini yürütürken, vekâletin 25 Kasım 1920 tarihli yazısıyla, üçüncü sınıf maaşla Demirci Kaymakamlığı’na getirilmiştir.
İki yıllık kaymakamlığı süresince, kurduğu Demirci Akıncıları Teşkilatı’nın komutanlığını da üstlenmiştir. Demirci ya da Akıncı Müfrezeleri şeklinde de isimlendirilen bu milis kuvvetlerle, bölgedeki düşman birliklerine karşı tarihe geçen örnek bir mücâdele sergilemiştir.
Ege Bölgesi’ni işgal eden Yunanları, başta Demirci olmak üzere Gördes ve Sındırgı Hattında birçok kez bozguna uğratmıştır. Demirci-Gördes-Sındırgı çevresinde savaş bitene kadar düşman kovalamaya devam etmiştir. Bu çarpışmaların kısa özeti şöyledir:
7 Nisan 1921’de Gördes’in Kızıllar köyündeki düşman harita kolu basılmıştır. Bunun üzerine Yunanlılar büyük bir kuvvetle saldırıya geçerek köyü yakmışlardır. 20 Nisan 1921’de, 120 süvari ve 150 piyadeden oluşan Akıncı Müfrezesi, Bigadiç’teki Yunan birliklerini baskına uğratmıştır. 21 Nisan sabahına kadar süren çatışmada, çok sayıda düşman öldürülmüş ve esir alınmış, çok miktarda erzak ve cephane ele geçirilmiştir.
Akıncı Müfrezesi’nin faaliyetlerini arttırmasına karşılık Yunanlılar, 21 Mayıs 1921’de üç koldan, iki top ve 2000 kişilik kuvvetle Gördes’e taarruz etmişlerdir. Pek çok katliam yaptıktan ve kasabayı yakıp yıktıktan sonra geri çekilmişlerdir. Kaçan düşmanı takip eden Akıncı Müfrezesi, Sındırgı’ya iki saat mesafede bulunan Kapanca köyü civarında onları kıstırmış; yedi saat süren muhârebe neticesinde 2’i subay 37 ölü ve 50’yi aşkın yaralı veren Yunanlılar perişan bir hâlde Sındırgı’ya kaçmışlardır. Bigadiç ve Gördes’teki baskınlarda elde edilen başarı üzerine, Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey, 11 Temmuz 1921’de Müdafaa-i Milliye Vekili Fevzi Paşa tarafından “bir kıta harp madalyası” ile taltif edilmiştir.
Demirci Akıncı Müfrezeleri, 25 Mart 1921-30 Eylül 1922 tarihleri arasında düşman tarafında hâsıl ettiği toplam zayiat şöyledir: 787 ölü, 151 yaralı, 137 hayvan, 2 hafif makinalı tüfek, bir top, 191 tüfek, 190 esir. Birçok telefon, telgraf ve posta hattını kesti; eşya, mühimmat ve erzak ele geçirdi. Bu süreçte Akıncı Müfrezesi’nin kayıpları ise şundan ibarettir: 21 şehit, 2 esir, 22 yaralı ve 45 hayvan kaybı.
İbrahim Ethem Bey, komutasındaki Akıncı Müfrezesi ile 1,5 yıl süreyle Yunanlılarla çarpışarak ağır kayıplar verdirmesinin yanında, işgalcilerin pek çok köyü ve kasabayı yağmalamasını engellemiş ve Yunan ordusunun takviye ve ikmal yollarını keserek Sakarya Meydan Muhârebesi ve Büyük Taarruz’un kazanılmasına hatırı sayılır bir katkı sunmuştur.
Ayrıca, Balıkesir, Sındırgı, Demirci, Gördes, Simav, Bigadiç ve diğer kaza halklarından meydana gelen istihbarat teşkilatı, hem kendilerinin 1,5 yıl boyunca dağlarda düşmana karşı büyük başarılar elde etmelerine imkân tanıdığı gibi hem de söz konusu muhârebeler sırasında Batı Cephesi merkez karargâhına bölgeyle alakalı mühim istihbaratlar aktararak İstiklal Savaşı’nın zaferle neticesinde takdire şayan faydalar sağlamıştır.
İbrahim Ethem Bey, Millî Mücâdele bittikten sonra Demirci Kaymakamlığı görevine geri dönmüştür. Bilâhare Balıkesir Ayvalık ve Manisa Kula Kaymakamlığına atansa da, Demirci halkının isteği ve ısrarı üzerine 1922’de eski ilçesine yeniden tayin edilmiştir.
Kaymakamlıkları esnasında kazaların eğitim-öğretim, yol ve su işleri ile ilgilenmiştir. Ayvalık’ta mübâdillerin (göçmenlerin) iskânı, Kula’da çekirge âfetine karşı aldığı tedbirler ile takdir toplamıştır. 30 Ocak 1923’de imzalanan Türk-Yunan Nüfus Mübâdelesi Antlaşması uyarınca Türkiye’ye gelen göçmenlerin yetiştirilmesi işinde İskân Müfettişi olarak görev almıştır.
Batı Cephesinde gösterdiği kahramanlıklar ve bağımsızlık mücâdelesine sunduğu hizmetler karşılığında TBMM tarafından kendisine 23 Nisan 1924’de Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası takdim edilmiştir.
“Akıncı” soyadını alan İbrahim Ethem Akıncı, zikrini ettiğimiz ilçelerde kaymakamlık edasından sonra 1925 yılında Yozgat, 1925-1928 yıllarında Siirt, 1928-1931 yıllarında Ağrı, 1931 yılında Samsun, 1931-1933 yıllarında Balıkesir, 1933-1939 yıllarında Malatya, 1939-1949 yıllarında Muğla valisi olarak görev yapmıştır.
Valilik görevinde bulunduğu illerde, imar ve ulaşım işleri başlıca meşgalesi olmuş; valilik ve hükümet konakları, okullar, hastaneler, ceza evleri, köy yolları, köprüler, içme suyu şebekeleri ve imar planları yapılması için uğraşmıştır. Tarım ve hayvancılık konusunda, üretim kapasitelerinin arttırılması yönünde yatırımlarda bulunmuştur. Yanı sıra eğitim-öğretim, kültür, sağlık, sosyal ve spor faaliyetlerinin geliştirilmesi için de gayret etmiştir. Vatandaşlarla kaynaşmış, örf ve âdetlerine uyum sağlamış ve “Koca Vali” unvanı ile anılmıştır.
25 Temmuz 1949 tarihinde emekli olmuştur. 1950 seçimlerine katılmak üzere Balıkesir’den bağımsız milletvekilliğine adaylığını koymuştur. Ne var ki, seçimlere 3 gün kala 11 Mayıs 1950’de geçirdiği kalp krizi sonucu Balıkesir’de Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Kabri, Sındırgı ilçe mezarlığındadır.
Millî Mücâdele Dönemi’nde Akıncılar Birliği ile birlikte Yunanlılara karşı giriştiği yerel çarpışmalar ve hatıraları, 1978 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından “Demirci Akıncıları” adıyla yayımlanarak tarihe kazandırılmıştır.
İbrahim Ethem Akıncı, Millî Mücâdele yıllarındaki destansı hizmetlerinden başka nahiye müdürü, kaymakam ve vali unvanlarıyla hem Osmanlı Devleti’nin hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin liyâkat sahibi idarecilerinden birisi olarak da adını tarihe yazdırmıştır.
Kaymakam İbrahim Ethem Akıncı ve Demirci Akıncıları, Manisa’nın Demirci ilçesinde her yıl ağustos ayında düzenlenen programla anılmaktadır.
Millî Mücâdele sırasında kullandığı hükümet konağı, bugün aynı mimarîsi ile ayakta durmaktadır. Bahçesinde Kaymakam Akıncı, Gördesli Makbule ve Parti Pehlivan’ın büstleri yer almaktadır.
Kaynaklar: İbrahim Ethem Akıncı, Demirci Akıncıları, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, İstanbul, 2009; Baki Vandemir, İstiklal Harbinde Demirci Akıncıları (Gerilla), Askeri Matbaa, İstanbul, 1936; Ertan Gökmen, Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Demirci Kazası, Demirci Belediyesi Kültür Yayınları I, Kuvvet Matbaacılık, İzmir, 2007; İsmail Oğuz, Kuva-yı Milliyecilikten Valiliğe: İbrahim Ethem Akıncı, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2017; İsmail Oğuz, Nurettin Gülmez, “Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey ve Demirci Akıncıları”, CBÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Mart 2016, Sayı: 1.
İsmail ÇOLAK
YazarAslen, Kara Afrika’nın kuzeydoğusundaki Sudan’dan olan Zenci Musa, 1880 yılında Girit’te doğmuştur. Babası Girit’te erken yaşta ölmüş; dedesi tarafından büyütülmüştür. Mısır’da yaşayan ve katıksız bir...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Bir fecir vaktinin saydam havasındaTanla gün arasında,En kesin gerçeğini hatırlayarak evreninSabâ makamında irkilecek ruhlar.Yeni bir iklime geçmiş gibiTitrek kıvılcımlar, duygu yüklü bir an…Kayıtsız ...
Yazar: Müjdat BARUT
Karabağ’dan Anadolu’ya Miras Mânevî Bir Nefes:Hamza Nigârî Ve Hakîkat ÇağrısıKarabağ, insanlığa anlam arayışında rehber ve Hakk’a dâvet konusunda nice büyük ismin yetiştiği mümbit bir diyardır. Karaba...
Yazar: Fatih ÇINAR
Sovyetlerin çöküşüyle bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'ı ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. İki ülke arasındaki ilişkiler, tarihî bir dostluk ve kardeşlik bağı içerisinde şekillenmiştir. Bağımsızlığı...
Yazar: Kemal DEMİR