Gelenek ve Göreneklerimiz
Toplumu toplum yapan millî ve manevî değerlerdir. Gelenek ve görenekler bunların arasında yer alır. Gelenek ve göreneklerimiz insanın köklerini hatırlatır. Bunların uygulanması, bilinmesi duygusal olarak ayrı bir öneme sahiptir.
Gelenek: Bir toplumda eskilerden kalmış olması ile saygın tutulup kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, töreler ve davranışlardır.
Görenek: İnsanların birbirine bakarak öğrendikleri ve daha sonra alışkanlık haline gelerek yaptıkları âdet, usûl, alışılmış tarz ve harekettir.
Gelenek ve görenekler, toplumların yaşantılarını önemli düzeyde etkiler. İnsanlar arasında bulunan tartışmaları azaltır, toplumsal ilişkileri kolaylaştırır ve insanlar arasında bulunan etkileşimleri arttırır. Doğumdan ölüme, düğünlerden bayramlara, özel gün ve gecelere kadar hayatın her anında yapacaklarımız, geçmişimizden bizlere kalan özel ve güzel hasletlerdir.
Her mevsimin kendine ait hazırlıkları vardır. Mesela; kış gelmeden önce mahalle kültürünün getirdiği zenginlikle bir araya gelinerek -her gün bir aileye yapılacak şekilde- imece usulüyle yufka, salça, reçel, pekmez ve konserve yapılırken kışlık kızartmalık patates ve soğanlar ihmal edilmez.
Ev ekonomisine katkıda bulunmak ve kış aylarında mutfak ihtiyaçlarını en aza indirmek için yapılır bu hazırlıklar. Bazı ürünler marmelat ve konserve, domatesler salça yapılarak değerlendirilir. Ayrıca kış mevsiminin uzun gecelerinde yapılan sohbetlerde yöreye ait yemekler de geceye renk katar.
Örf ve âdetler, çok eski zamanlardan beri toplum içinde kabul görmüş yazısız kurallardır. Halk dilinde gelenek ve görenek olarak da bilinen bu kavramlar, yaşadığı toplumun özelliklerini yansıtır. Toplumların yaşantılarını, zevklerini, tutum ve davranış biçimlerini, türkülerini, giysilerini anlatır. Gelenek ve görenekler nerede nasıl davranılacağını belirler. O nedenle ilişkileri kolaylaştırır.
Kültürümüzü yaşatmak, gelenek, görenek, örf ve âdetlerimizi unutmamak, yeni ve genç kuşaklara aktarmak, milletini-kültürünü tanıtan ve sahip çıkan nesiller oluşturmak herkesin görevidir. Ama ne acı ki günümüzde gelenek ve göreneklerimiz unutulmaya yüz tutuyor.
Batı’nın bize uymayan yaşantı, giyim kuşam, söz ve davranışlarına özenen bir nesil oluştu. Bizim onlara değil, onların bize özenmesi gerekir. Biz çok özel bir milletiz çünkü çok özel an’anelerimiz var. Bizim hamurumuz saygı, sevgi, vefa ve şefkat ile yoğrulmuştur. Geçmişten günümüze düğün gelenekleri, yemek kültürü, oyunu ile gelenek ve göreneklerimiz bizim, çocuklarımızın, torunlarımızın ve neslimizin geleceğidir.
Sevgili gençlere birkaç sözümüz var: İnsanların yüzünü güldürmenin değeri inanın ki hiçbir şeyle ölçülemez. Ana, baba ve akraba ziyaretlerini asla ihmal etmeyin. Onların hayır dualarını alın. Kaybettiğinizde çok ararsınız, unutmayın. Arasanız da onları bir daha geri getiremezsiniz. Bir gün siz de yaşlanacaksınız, unutmayın. Bu hayatta ne ekiyorsa onu biçiyor insan.
Anadolu topraklarında insanımızın sofrası her zaman açıktır. Gelenek ve göreneklerimize göre, misafir her zaman önceliklidir. Bir lokma ekmek sevgi ve saygıyla bölüşülüp yemekler komşulara verilirdi. Eskiden gönlümüz alçaktı, aile fertleri bir aradaydı, aynı kaptan yemek yerdik, aynı tastan suyumuzu içerdik.
Sevgi, saygı ve edep vardı; ağzımızın tadı yerindeydi. Aile düzenimiz bozuldu, eski sıcaklık kalmadı ve sevgiler sahte oldu. Ayrı kaplarda yemek yiyip ayrı taslardan su içer olduk. Büyüğümüzü tanımıyoruz, aynı evin içinde yaşayan ayrı insanlar olduk.
Çocuklarımıza bizi biz yapan değerlerimizi aktaramadık. Toplum olarak bu büyük sorunun kaynağını hep birlikte çözüme kavuşturup gelenek ve göreneklerimizi yaşatmaya gayret gösterip çocuklarımıza ve gelecek nesillere aktarmak zorundayız.
Sümeyye Büşra YILDIZ
YazarDostluk, aslında en şeffaf ve en mağrur kelimedir. Bizim “dost” dediğimiz, sağ yanımıza aldığımız ve her fırsatta şefkatli bir omuz saydığımız dostlarımızı seçerken dikkat etmemiz gereken en önemli şe...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
İnsanı mutlu eden duyguların başında, elinde olanı başkalarıyla paylaşmak gelir. İhtiyaç sahibi insanları arayıp bularak; aralarında ayırım yapmadan, hâlini, hatırını, derdini, sıkıntısını, ihtiyacını...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Yasadığımız şu fâni hayatta önemli olan, Rabb’imize iyi bir kulluk yapabilmek, insanlarla güzel geçinerek arkamızdan hayırlı dualar almak ve ebedî âleme huzur içinde gidebilmektir. Bizim için en güzel...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Yüce Rabb’imiz insana; gurur, kibir ve kendini beğenmeyi yasakladığı gibi, bencil bir hayatı da istemiyor. İnsanların diğerkâm olmasını arzu ediyor ve hizmet eden mü’minlere büyük mükâfatlar vaat ediy...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ