Kudüs'e Selam Olsun
“Filistin‘de çocuklar, analar bir katliama maruz kalırken kalemim yazmaya utanıyor. Gözyaşlarım kan rengi, yüreğim acıdan bir yumak…”
Şiirler yazdım sana, aydınlık resmine bakıp ve içinde göveren çocuklarına filiz filiz…
Çağıltının sürgünlerinden renklendim, dirildim. Her damla büyüttü beni senin göğsünde. Yandı yüreğim kan rengi güllerinin tavında, sonra dürüldü yaprak yaprak…
Ah Kudüs! Şahitliğim ki şehitlerinden aldığım sevdadandı, ömrüm ki iki parmak arasında tuttuğum gül mesabesinde olmalıydı ve ölüm ki gülü tutarken parmaklarımın mesafesi kadardı hep…
Sen gül’dün Kudüs ve güldün rüyalarımda, yazılarımda hep bana...
Ölümü aşk kılan duruşun ve sana yakın olanların soylu direnişi idi ruhuma satır satır akan…
İnsan susarsa sesinin aktığı bir kap vardır, dolarsa da işte akar bazen mürekkebiyle, kurutmak istemez, akar…
Hayalini rüyama saran, özlemini gözyaşıma nakşeden Yüce Rabb’ime hamdolsun ki sana seslenebiliyorum mahzun Kudüs! Dua dua, yakarış yakarış sesleniyorum.
Yüreğime bir bebecik gibi şefkatimle sardığımdın, sinemde bir vuslatı beklerken ateş misali yanandın ah Kudüs!
Yaşlar büyürken gözlerimde her birinde sen oluyorum, senden oluyorum, camdan fanusa nakşolmuş bir kuş sessizliğinde yaralı… Aralanırken yaralarım, kanarken katbekat sen oluyorum, sence oluyorum.
Özlüyorum seni… Cemreleri alıp bağrıma, susturulan ezanlarını sesime, seni de adımlarıma katarak sana gelmek… Özlemini nefesime ekliyorum derinden der’ince…
Gözyaşı sular mı bahar değmiş toprağı, kurutur mu yoksa tuzu? Ağlasam yeşerir mi dalların, bağışlar mı acep beni ah Kudüs!
Kim gösterebilirdi ki kalbimdeki heyecanı, sonra mecalsizliği? Seni her okudukça, seni her gördükçe utandım kendimden ve sonra güçlendim tekrar tekrar, ey Kudüs!
Dikenler ayağımı acıtsa da kaç vakit örülürdü ki bu acıyla, ben ıstırap gemilerini Hakk’a âşık olalı beri yakmıştım ve sana açılan yollar için dikenleri gül saymıştım.
Senden uzaktayım, sadece bedenen. Hangi yorgun akşamlar bir nefes üflerdi de sükût çökerdi gök kubbene? Hangi yorgun akşamlardı ki gözlerine çaldığı sürmenin harelerinde uyku karıştırırdı? Sessizleşirdin. Bizim sessizliğimize kırgın mısın, ah Kudüs!
Aydınlığa bakan geceleri sevdik biz Kudüs, ruhundaki aydınlığı da…
Nun’da nokta misali al bizi kucağına… Doğrulalım beraber, sımsıkı ketum bir mim sıcaklığı sonra. Bir meltem inşirahı yayılsın dalga dalga mü’minlerin birliğinden o vakit. Selahattinler kucaklasın ışığımızı. Zehirli tüm buselerin sarhoşluğunu atıp gönlümüzden, sana gelelim ufukla ey Kudüs; sen sevin, biz bayram edelim…
Gelmeliydi ruhum sana, çıkmalıydı gecenin kalbinde kıyama durur gibi.
Ağrılarımı bastırarak çıkmalıydın kalbimin burçlarına sen de. Dizilen gözyaşım tespih tanesi, adımlarım kavuşmak için yakarış, karış karış toprağın yüklendiğim özlem…
Acın kadar özlemim var, yaraların kadar ıstırabım, gölgelerin kadar karanlığım, güneşlerin kadar aydınlığım. Çıkmalıydım ben de senin kalbine, Miraç’a varır gibi. Savruluşlarımı yürüyüşe çeviren adımlarla gelmeliydim sana. Yıldızlar ayak izim olmalıydı, güneşe götüren beni. Teslim etme, ne kendini ne bizi yorgun akşamlara.
Dur, bekle! Tüm ihtişamınla, tüm sabrınla bekle, geliyoruz artık. Hem de koşarak… Zulme boyun eğmek zilletti. Sana varamamak, ruha külfetti.
Geliyorum, ey Kudüs! Kokundan alacaklarım, sana vereceklerim var; vesselam...
Nilüfer Z. AKTAŞ
YazarHuzur damıtan evlerde büyümekle başlıyor aslında her şey. Konsantre şekilde birikiyor güzellikler. Ömür boyu kullanımda olacak şekilde. Tam tersi de öyle…Aile; a ile başlayan alfabeden bir cüz taşır. ...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Ölüme an kala vakitlerdi. Tasviri bile mümkün olmayan 7,7 şiddetindeki depremle dünyanın ritmi değişirken kalbimizin ritminde korku, acizlik, çaresizlik... Uykunun en tatlı vakti 04.1...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
İsrail’in Filistin’e saldırıları olanca şiddetiyle devam etmektedir. İsrail; çocuk, kadın, yaşlı, okul ve hastaneleri vurarak Batılı devletlerin de desteğini arkasına alarak Filistin’de terör estirmek...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Dostluk bir penceredir, araladığın kadar aydınlanır odaların…Ne önemli bir bağdır dostluk, kan bağından öte can bağıdır o. Nice yaşanmışlık ardından bir bekleyişe karar kılar gönlünüz. O, tutacağı dos...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ