Dersimiz Barış
Suna Öğretmen; “Sevgili çocuklar, bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. Bu dersimizde refahımız, huzurumuz ve güvenliğimiz için önemli olan ‘barış’ kavramını konuşacağımızı biliyorsunuz.
Barış kelimesinin zıddı savaş. Savaş ve barış, madalyonun iki yüzü. Bazı ülkeler aralarındaki ekonomik ya da siyasî anlaşmazlıkları ordularıyla giriştikleri silahlı eylemlerle çözmeye kalkışır. Oysa birbirleriyle iletişim kurarak da aralarındaki sorunu çözebilirler. Kötülüklerden, kavgalardan yani savaştan uzak durarak birbirleri ile dost olarak uyum ve birlik içinde hareket edebilirler. Demek ki farklı bile olsa birbirimizin düşüncelerine saygı duymamız gerekiyor. Sizin barış dolu bir dünyada büyümeye hakkınız var.” dedikten sonra öğrencilerine sevgi ile baktı ve sözlerine devam etti.
“Şimdi… Barış üzerine yaptığınız çalışmalara dönelim çocuklar. Evet, parmakları göreyim. Sen başla Züleyha.”
Züleyha yaptığı resmi göstererek, “Ağzında zeytin dalı taşıyan beyaz bir güvercin çizdim öğretmenim.” dedi.
“Çok güzel olmuş Züleyha. Barışı neden böyle çizdiğini arkadaşlarına da anlatır mısın?”
“Elbette anlatırım. Bizim kültürümüzde güvercinin sevginin, saflığın, barışın simgesi olduğuna inanılıyormuş. Efsanelerden birinde ağzında zeytin dalı ile Nuh'un gemisine dönen güvercin tufanın bittiğini haber vermiş ve o zamandan bu yana zeytin dalı barışın sembolü olmuş.”
“Teşekkürler Züleyha. Okan sen neler söyleyeceksin barış hakkında? Nasıl bir çalışma yaptın?
“Beyaz rengin barışı simgelediğini öğrendim ve bu bembeyaz sayfa üzerine bir şiir yazdım öğretmenim.”
“Şiirini oku da dinleyelim Okan.”
“Peki öğretmenim. Şiirimin adı ‘Savaş Denen Kavga Niye?”
Haykıralım barış diye
İyilikle yarış diye
Hepimize yeter dünya
Savaş denen kavga niye?
Düşmanlıktan hep kaçalım
Kardeş kardeş yaşayalım
Dostluğa kucak açalım
Savaş denen kavga niye?
Akmaz olsun gözlerden kan
Barış ile güzel vatan
Nasıl cana kıyar insan
Savaş denen kavga niye?
Özgürlük güneşi doğsun
Kini ve nefreti boğsun
Beyaz güvercinler uçsun
Savaş denen kavga niye?
Okan şiirini bitirdiğinde alkış sesleri sınıfı çınlatıyordu.
Suna Öğretmen, “Aferin Okan çok güzel anlatmışsın barışı. Şiirini duvar gazetemizde yayınlayalım.” dedi.
Sibel UNUR ÖZDEMİR
YazarAnkara’dan teyzemin kızı geldi. Bir an önce denizi görmek için sabırsızlanıyordu. Abim “Tamam o zaman Arzum, yarın Boğaz’da birtur yaparız.” deyince sevinçten havalara uçtu. Annem ve babam da abimin f...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Büyüdüm mü ne! Artık nineme eskisi kadar öfkelenmiyorum. Durmadan onu yap, bunu yapma. Onu öyle yaparsan daha iyi olur, der dururdu bana.O nasihat verdikçe öfkelenir, ben hiçbir şeyi doğru dürüst yapa...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Hayata şiir yazan, umuda türkü yakanAydınlık yarınlara gülen gözlerle bakanMesleğine ilk aşkla bağlanan kutlu hakanSayenizde şanslıdır öğrenciler her zamanÖğretmen kimliğiniz, kutsaldır görevinizEğiti...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Çisil, Çisil! Beni duyuyor musun güzel kız? Biliyorum, çok heyecanlısın bugün. Kolay değil tabi anaokulundan mezun oluyorsun. Beyaz elbisen ne de güzel yakışmış. Sarı bukle bukle omuzlarına dökülen sa...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR