Tahsîl-i İlim
"İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir
Sen kendini bilmez isen, ya nice okumaktır."
Anadolu Türkçesini yoğurup şiir dili hâline getiren büyük ozan, Türkçe şiirin öncüsü, mutasavvıf ve halk şairi olan Yunus Emre, herkes tarafından çokça bilinen bu şiirinde, bizlere aslında en önemli bilginin ve ilmin insanın başta kendini bilmesi olduğunu aktarmıştır.
Evrende sayısız ilim vardır. Öğrenilmesi gereken bilgiler bir derya misalidir ve ortalama bir insan ömrü -pek tabii- her şeyi öğrenmeye yetecek uzunlukta değildir. Fakat ilmin en büyüğü ve ilk adımı, insanın kendini bilmesiyle başlar. Kendisini bilen insan, bir nevi, ilk ilmini tahsil etmiş olur.
Kişinin alacağı eğitim, öz eğitimle başlamalıdır. Sonrasında gerek dünyevî ilimler gerekse dinî ilimlerle insanın kendisini donatması lazımdır. Bu dünyaya geliş amacımızı unutmamalı, çok okumalı, çok öğrenmeliyiz. Hadis-i şerifte de “Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.” şeklinde buyrulmuştur.
Bunun yanında Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Tahsilde hırs gösterin ama mahsulde kanaat edin.” demiştir. İnsanoğlu ilim tahsil etmede üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getirdikten sonra gelecek olan mahsul, takdir-i ilahi neticesinde gerçekleşmektedir. Hırs ve kanaat, bu bağlamda önemli meselelerdir.
Bir insanın en büyük öğretmeni hayattır. Her kişi, tahsilini en az bir kere de hayattan almıştır. İnsan ne öğrendiyse genelini hayattan, kalanını nasihatten öğrenmiştir. Bunca dert tasa boşuna çekilmemiş, her biri insan zihninde bir öğretiye ve tecrübeye dönüşmüştür.
Atalarımızın da dediği gibi, “Bir musibet bin nasihatten iyidir.” İnsan evladı fıtratı gereği kulağıyla işittiğinden değil deneyimleyerek öğrendiğinden ders almıştır. Yaşadığımız her zorluk, her acı, hayatın bize öğretmek istediği her şey heybemize bir taş daha koymamıza vesile olur.
Heybemiz ise -pek tabii- ömür sermayesi tükenene değin asla dolmaz. Buradan da anlaşılacağı üzere ilim sadece okullarda değildir. İnsanın beynini, kalbini doyuran ilimler de vardır. Bazen yeryüzü insanlık için bir üniversite olur.
Konuyla alakalı Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi (k.s.), bir beyitlerinde şöyle buyurmuştur:
"İlm ü irfâna çalış sa‘y-ı belîğ göster kim
Sebeb-i ma‘rifet ile olasın ehl-i kemâl
Hüneri ma‘rifeti hem edebi olmayanın
Olması fâide vermez sâhib-i hüsn ü cemâl"
(İlim ve irfan elde etmeye çalış, etkili ve yerinde söz söylemeye gayret et ki marifet sebebiyle kemâl ehli olursun. Hüneri, marifeti ve edebi olmayanın güzellik sahibi olması fayda vermez.)
Bu nasihatten hareket edilerek söylenebilir ki bir kişinin güzelliğinin altında dolu bir ilim ve irfan yoksa bunun kimseye bir yararı yoktur. İnsanın ilim sahibi olması, öncelikli olarak kendisine fayda sağlayacaktır. Sonra ise her yetişmiş kişi, yaşadığı topraklara ve insanlığa faydalı olacaktır.
Velhâsıl mü'mine gereken en mühim tahsil, başımızın tacı, ilimlerin en yücesini barındıran Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetinde geçmektedir; "Yaratan Rabb’inin adıyla oku!"
H. İklil ABBASOĞLU
YazarKomşuluk, insan ilişkilerinin en önemli parçalarından biridir. Komşular insanın ailesinden sonra sosyal hayatı en fazla paylaştığı kişilerdir. Hâl böyleyken insan komşusuna gerçek manada kıymet verip ...
Yazar: H. İklil ABBASOĞLU
Sodyum bikarbonat olarak da bilinen İngiliz karbonatı, mide asidini nötralize ederek mide ekşimesini ve asit hazımsızlığını gidermek için kullanılır. Genellikle ülser gibi mide rahatsızlıklarının teda...
Yazar: Nesibe AYDIN
“Erguvana şiir söyleme, anlatamazsın. Kendisi şiir. Gör ve duy, kâfi.” demiş Süheyl Ünver.Çiçeği baharın habercisi olan erguvan ağacı, baklagiller familyasından 2 ila 10 metre boylarında olup kışın ya...
Yazar: H. İklil ABBASOĞLU
El-Vâcid: Dilediğini Dilediği Zaman Bulan, Hiçbir Şeye Muhtaç OlmayanYüce Allah’ın en güzel isimleri arasında yer alan el-Vâcid, hiçbir vâsıtaya ihtiyaç duymaksızın “mücerret bilme” mânâsınadır. Zira ...
Yazar: Editör