Bir Kitap: Kel Papağan

Kitabın adı: Kel Papağan

Yazar: Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî

Hazırlayan: Ahmet Tezcan

Yayınevi: Erdem Yayınları

Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2008

Sayfa sayısı: 80

Yaş aralığı: 8+

İşlenen konular: Gerçek sevgi, cesaret, sadakat, aç gözlülük, kıvrak zekâ…

İnsanlara ders veren, güldüren, güldürürken düşündüren manzum yani şiir şeklindeki hikâyelere fabl dendiğini hatırlıyorsunuzdur sevgili çocuklar. Fabllarda insanlara ait özellikler hayvanlara veya başka varlıklara verilir. Bu hayvanlar/varlıklar insanlar gibi düşünür ve konuşur.

Ezop, La Fontaine gibi yabancı yazarları belki de çoğunuz duymuşsunuzdur. Bunun yanında Beydeba’nın Kelile ve Dimne adlı eserini, Sâdî’nin Gülistan ve Bostan’ını, Mevlâna’nın Mesnevî adlı eserindeki fabl tarzı örneklerini de bilmenizde, duymanızda fayda var kanaatindeyim.

Gelelim üzerinde duracağımız Kel Papağan adlı kitaba. Bu kitap yukarıda da ismini andığımız Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin Mesnevî adlı eserinden hareketle hazırlanmış. Kitabın içinde 10 hikâye bulunuyor. Hepsi de ibretlik hikâyeler, biz insanlara öğütler veriyor.

Mesela, Kuyruksuz Kulaksız Aslan hikâyesinde Kazvin adında bir ülkenin tuhaf insanlarından bahsediliyor. Bu insanların tuhaflıklarını okuyunca şaşırıyorsunuz. İşin garip tarafı bu insanlar tuhaflıklarıyla da övünürlermiş. Genç-yaşlı, büyük-küçük Kazvinlilerin en çok yapmayı sevdikleri adetleri vücutlarına dövme yaptırmalarıymış. Bu adet aslında çok da can acıtıyormuş, iğnenin batırıldığı yerler şişiyor ancak bir haftada iniyormuş.

Bir gün Kazvin’e Dövmeci Hasan adında meşhur bir dövmeci gelmiş. Cesareti ve gücüyle övünen bir Kazvinli de onun dükkânına giderek vücuduna başka hiç kimsede olmayan bir aslan dövmesi yaptırmak istemiş. Kazvinli gömleğini çıkarıp divana uzanmış.

Dövmeci Hasan da boyalarını iğnelerini hazırlayıp işe koyulmuş. Dövmeci, eline aldığı sivri uçlu iğneyi Kazvinlinin göğsüne batırmış. Kazvinli iğnenin acısına dayanamayıp zıplamaya başlamış. Dövmeciye çok canının yandığını söylemiş ve aslanın neresini yapmaya başladığını sormuş.

Dövmeci de kuyruğunu, cevabını vermiş. Kazvinli, kuyruğu yapmayı bırak ve başka bir yerini yap, demiş. Dövmeci, “Peki!” deyip iğneyi tekrar batırmış. Kazvinli yine zıplamaya başlamış. Dövmeciye “Şimdi nereyi yapıyorsun?” diye sormuş. Dövmeci aslanın kulaklarını yaptığını söylemiş.

Kazvinli bırak kulaksız olsun sen başka bir yerini yap, demiş. Dövmeci devam etmiş. Bu kez aslanın gövdesini yapmaya başlamış ki Kazvinli yine itiraz etmiş. Bu kez Dövmeci Hasan dayanamamış ve Kazvinlinin suratına bir tokat atmış ve iğne acısına dayanamayıp güçten, kuvvetten, cesaretten bahseden bu adamı dükkânından kovmuş.

Evet sevgili çocuklar, bu hikâye aslında bize bir hakikati anlatıyor. Zorluklara dayanamayan, sıkıntı yaşamayan insanlar elbette arzuladıkları başarıları elde edemezler değil mi? Derslerine çalışmayan öğrencilerin sınavlarında başarılı olamaması gibi…

Yukarıda Kazvinlinin hikâyesini uzun uzun anlattık. Kitap daha neler var neler? Gül yağı şişelerini deviren ve sahibi tarafından cezalandırılan Kel Papağan’ın ibretlik öyküsü; halinden şikâyet edip atlar gibi yaşamak isteyen ama sonunda canından olan Kurnaz Tilkiyle Aptal Eşek hikâyesi; yerinde konuşmanın ne kadar önemli olduğunu anlatan Aslan Payı hikâyesi; dostluğun, arkadaşlığın önemli olduğu fakat arkadaşlarımızı seçerken nelere dikkat etmemizi anlatan Uçan Fare ile Kurbağa Hikâyesi; aç gözlülüğün sonunun ne olduğunu gördüğümüz Aç Gözlü Minik Serçe hikâyesi ve diğerleri.

Okudukça kendimize dersler çıkaracağımız Kel Papağan adlı bu kitap aynı zamanda sizleri ileride Mevlâna’ya ve onun eşsiz eseri Mesnevî’ye götürecek. Şimdiden bu maceralı yolculukta sizlere başarılar diliyorum. Dövmeci Hasan’ın hikâyesinde olduğu gibi zorluklara katlanmalısınız ki başarılı olasınız. İyi okumalar…