Kardeş Ülke Sudan
Siyahîlerin beldesi anlamına gelen kadim bir ülke Sudan. Tarihin bir döneminde Kızıldeniz’den Atlas Okyanusu’na kadar uzanırmış sınırları. Beyaz Nil ve Mavi Nil’in Hartum’da birleşmesi ile Büyük Nil oluşuyor. Nil’in kıvrım kıvrım dolaştığı Sudan’ın bereketli toprakları, 1.5 milyar insanı besleyecek tarım potansiyeline sahip. Bu yüzden Afrika’da Sudan’ın namı Dünyanın Ürün Sepeti’dir.
Sudanlılar çok sıcakkanlı ve mütebessim, her türlü olumsuzluğa rağmen hamdedebilen, “Allah Kerim!” diyebilen insanlardır. Türkiye’yi ve Türkleri çok seven Sudanlılar, devletimizin onlara sahip çıkacağını düşünüyorlar. Bir Sudanlının evine misafir olduğunuzda onca yokluk ve yoksunluklarına rağmen sizin için her şeylerini seferber ettiklerine şahit oluyorsunuz. Özellikle Hartum’da ve Portsudan’da inşaat, gıda, enerji, tarım ve tekstil sektörlerinde hizmet veren Türk iş adamlarının çok ciddi yatırımları var. Bu şirketlerde binlerce Sudanlı istihdam ediliyor.
Sudanlılar için namaz, çok önemlidir. Yol kenarlarında, dükkân önlerinde ezanı duyar duymaz namaza duran insanlar görürsünüz. Namazı camide cemaatle kılmayı çok önemsemekte; Cuma ve Bayram günleri özel giyinmektedirler. Cellabiye ve sarıkları, o güne has daha güzel ve daha gösterişlidir.
Cuma namazından sonra akrabaların birlikte yaptıkları kahvaltılar, dinimizin sıla-ı rahim emrinin çok güzel bir tezahürüdür. Bayram günleri, Cuma’ya denk geldiğinde Sudan’da Cuma namazı kılınmıyor. Ramazan ayında çalışmayı sevmeyen bu insanların sıcak havanın tesirinden kurtulmak için klimalı camilerde uyuduğunu görmek pek tabiîdir.
İftar saatinde yol üzerlerinde sofralar kurulur, yoldan geçen herkes buyur edilir. Yani Sudan’da iftar saatinde aç kalma riskiniz yok. Herhangi bir sokakta herhangi bir sofraya oturup orucunuzu açabilirsiniz. Sudanlılar sahur yemeği yemiyorlar, saat 12 gibi sahur niyetine süt içiyorlar.
Sahur vaktini ise camilerde cemaatle teheccüd namazı kılarak değerlendiriyorlar. Ramazan’da limon, mango, portakal, cevafe suyu, hilamur dedikleri ilginç ve bir o kadar güzel şerbetler hazırlıyorlar. Hurmadan yapılan şerbot ve kerkede (hibuskus şerbeti) vazgeçilmez içecekleri.
Sudan’da tasavvuf gelenekleri ve kültürü oldukça yaygın. Özellikle taşrada neredeyse herkes bir tasavvuf ekolüne mensup. Gösterişli tasavvuf ayinleri ve mevlit merasimleri düzenliyorlar, bazı sûfî gruplar sokakta yerli çalgılar eşliğinde döne döne zikir çekiyorlar.
Mevlid-i Nebi Haftası’nda Hartum’da geniş bir meydanda tüm tasavvufî gruplar, çadırlarını kurup zikir törenleri yapıyorlar. Kamyonların üzerine binen özel kıyafetli insanlar, defler eşliğinde Medhiyyeler ve Naatlar söyleyerek şehrin caddelerinde kortej hâlinde turluyorlar. Bununla birlikte Sudan’da Körfez ülkeleri destekli ve tasavvuf erbabını şirkle suçlayan, Vehhabîlik ve Nev-Selefîlik yayan kuruluşlar da vardır.
Türkiye Devleti, Sudanlılara çok güzel hizmetler sunuyor. TİKA, Kızılay, Diyanet Vakfı aracılığı ile sosyal yardımlar yapılıyor. Nil Nehri’nin sel baskınlarında evleri zarar gören kişilere briket evler yapılıyor. TİKA, kadınlara meslek edinme kursları vermiş. Kursa katılanlara bir miktar maaş verip hem de meslek öğretmiş.
Ayrıca TİKA, “Halifemiz bunlara karşı cihat ilan etti.” diyerek İngilizlerle savaşan ve şehid olan Darfur Sultanı Ali Dinar’ın evini ve türbesini yaptırmış. Yine Darfur Bölgesi Nyala şehrinde Sağlık Meslek Yüksek Okulu’na güneş enerji sitemi kurmuş. Bu okul Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı yıl eğitim veren ve sağlıkta destek personeli yetiştiren bir okul.
TİKA Osmanlı Dönemi’nde Deniz Üssü olan Sevakin Adası’ndaki Osmanlı’dan kalma yapıları da restore etmiş. Ayrıca Afrika Üniversitesi’ne kapasiteli bir kimya laboratuvarı kurmuş. Kur’ân-ı Kerim Üniversitesi Türkoloji Bölümünü tefriş etmiş. Nyala şehrine Türkiye, tam donanımlı bir hastane yapmış. Orada Türkiye’den muvakkat görevlendirilen doktorlar sağlık hizmeti veriyorlar.
Destek personeli (hemşire laborant, görüntüleme cihazı teknikeri vs.) de Sağlık Meslek Yüksek Okulu’ndan sağlanıyor. Bu hastanede Çad, Güney Sudan gibi çevre ülkelerden gelen insanlar da yararlanıyorlar. TİKA’nın ve Kızılay’ın okullara ve hastanelere, sivil halka ve öğrencilere ciddi destekleri oluyor.
Sudan’da dilimizi ve kültürümüzü yabancılara tanıtmayı hedefleyen Yunus Emre Enstitüsü’nün bir şubesi bulunmakta; Hartum ve Nyala şehirlerindeki devletimize ait Türkiye Maarif Vakfı Okullarında 2000 civarında öğrenci eğitim görmektedir.
Ayrıca Sudan’da Türkiye’den birçok vakıf ve derneğin temsilcilikleri ve gönüllüleri vasıtasıyla yürüttüğü sosyal hizmetler söz konusu. Bu STK’lar ictimaî, iktisadî, sosyal, kültürel ve eğitim alanlarında muhtelif hizmetler sunmaktadır. Söz gelimi Somuncu Baba Derneği, yıllardır Ramazan aylarında gıda kolisi, Kurban Bayramı’nda kurban hissesi, eğitim dönemlerinin başında kırtasiye paketleri dağıtmaktadır.
Ayrıca derneğin koordinatörlüğünde Sudan’ın Şebeşe Bölgesinde Hulûsi Efendi Cami-i Şerifi ve Külliyesi inşa edilmiştir. Külliye bünyesinde erkek ve kadınlar için tuvaletler ve abdesthane, su kuyusu ve mescit bulunmaktadır. Ayrıca öğrencilerin eğitim gördüğü bir sınıf hali hazırda, külliye içerisinde yer almaktadır.
Şimdi Sudan, ah Sudan!
Afrika, Batı genel tarihinin kara sayfalarını oluşturmaktadır. Sudan’ın yer altı ve yer üstü zenginlikleri, milyonlarca insanı doyurabilecek verimli toprakları ve tarım potansiyeli, emperyal güçlerin iştahını kabartmakta ve bu doymak bilmeyen iştah, ülkede siyasî istikrarı yok edecek teşebbüslere dönüşmektedir.
Ordu içerisinde yer almasına rağmen maalesef emperyal güçlerin maşası hâline gelen HDK (Hızlı Destek Kuvvetleri)’nin isyanı Nisan 2023’te patlak vermiştir. Sudan çatışmaya sürüklenmiş; Hartum ve Nyala Şehirleri tarumar olmuştur. Binlerce insan ölmüş, kalanlar ise gıda yoksunluğu ve salgın riski ile karşı karşıya kalmıştır.
Sudan kan revan...
Sudan aç, susuz perişan...
Sudan’da şu anda en ucuz şey can...
Sudan, bir hiç uğruna yakılıp yıkılan...
Hamit DEMİR
YazarTürk edebiyatının önemli isimlerinden Şeyhî, Kütahyalı olup 15. yüzyıl şairlerindendir. Memleketindeki ilköğreniminden sonra İran’da edebiyat, tasavvuf ve tıp alanlarında tahsil gördüğü anlaşılan Şeyh...
Yazar: Hamit DEMİR
Dudağımdan bal akar,Dilim Türkçedir benim.Mis gibi anne kokar,Dilim Türkçedir benim.Has bahçemde yeşeren,Çiçeği yediveren;Önüme güller serenDilim Türkçedir benim.Odur göğsümde nişan,Odur bana şeref şa...
Şair: Yusuf DURSUN
İhtiyar dünyāmızın en bâkir kıt'asıdırSömüreni kovmamak, en büyük hatâsıdırAç gözlü Avrupa, sömürmekten usanmadıAmerika, emperyalizmin öteki adıEmperyalist, ona yalnız İncil ve Haç verdiYer altı/üstü ...
Şair: Bekir OĞUZBAŞARAN
Güzelliği hiçe sayıpKusur görmek hüner değil.İnsanların ayıbınıYüze vurmak hüner değil.Bir ağacın dallarıyız,Aynı nehrin kollarıyız,Yaradan’ın kullarıyız;Dargın durmak hüner değil.Kul düşerse biz vara...
Şâir: Ahmet Sami BENLİ