Esmâü’l-Hüsnâ: El-Hayy
Hayat kelimesinden sıfat olan Hayy kelimesi, ‘hayat sahibi, diri’ mânâsına gelir. Allah için O, diridir (haydır) denildiği zaman, bunun anlamı, O, ölümsüzdür, demektir. Burada ‘hayat’ sıfatı, yalnız Allah’a mahsustur. El-Hayy, kendisine yokluk sebkat etmeyen ve zevâl izlemeyen tam bir hayatı içeren Allah’ın en güzel isimlerinden bir isimdir.
Allah, her an bir iştedir, idrâk edicidir. Çünkü bir fiili bulunmayan ve idrâki olmayan şey, ölüdür. İdrâkin en düşük derecesi, idrâk edenin kendi zâtını bilmesidir. Kendisini bilmeyen, kendi varlığının şuûruna ermemiş olan, cansız ve ölüdür. Allah, mutlak Hayy’dır. O’nun dışındaki her bir hayy’ın hayatı, kendi idrâki ve fiili miktarınca olup sınırlıdır.
Ölü kalpleri el-Hayy ismiyle dirilten Allah, ölü olan topraklara gökten yağmur indirmek sûretiyle hayat verir. Bu topraklardan envâi çeşit bitkiler çıkar. Allah’ın el-Hayy ismiyle aynı kökten türeyen “el-hayâ” sözcüğü, hayâtla bağlantılı olarak, ‘yağmur’ mânâsına da gelir.
Çünkü yağmur, bitkilere canlılık kazandırmaya bir sebeptir. Bitkiler, can suyu olan yağmur sayesinde yaşarlar. Allah, ölümden sonra yeryüzünü yağmurla canlandırır, yaşatır. Aslında sadece bitkiler değil, “bütün canlılar sudan yaratılmıştır.” İnsanın oluşumunda da su cinsi etkilidir.
Allah’ın Hay ismiyle dünya ve âhiret var olmuştur. Kur’ân’a göre gerçek hayat, nihaî hakîkatin kendisi olan Allah’tır. Hayata çağrı, Allah’a çağrıdır. Bu husus, Kur’ân’da şöyle belirtilir: “Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman, Allah'a ve Rasûl'e icabet edin.
Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksınız.” Kur’ân, bizim hayat kitabımızdır. Ondan uzak olan gönüller ve fikirler ölü hükmündedir. Kur’ân’ın nuruyla birey ve toplumlar dirilirler. Dolayısıyla, akıllı kişi, bu hayatı anlamlandırmakla birlikte, öteki hayata yatırım yapmalıdır. Çünkü “asıl hayat, âhiret yurdundaki (gerçek) hayattır.”
Sonuç olarak, Yüce Allah’ın en güzel isimleri arasında yer alan el-Hayy ismi, O’nun yarattığı bütün varlık alanlarıyla doğrudan ilişkilidir. Her Müslüman, ahlâkî hayatında bu isme işlevsellik kazandırmalıdır. Mecâzî anlamda bunun yöntemi, ya herhangi bir insanın hidâyetine vesile olmak ya da organ bağışı sebebiyle herhangi bir kimsenin sağlığına kavuşturulmasına yardımcı olmaktır.
O hâlde, her Müslüman, gücü nispetinde Allah’ın el-Hayy ismine hayat verme yolunda mücadele vermelidir.
Editör
YazarCennet yurdunda Âdem'eHazırladı tuzak ŞeytanNimeti sonsuz âlemeEtti bizi uzak ŞeytanFısıldayıp tatlı sözlerGünahı mübahla gizlerPerde arkasından izlerBilmez haram, yasak ŞeytanBoynuna yuları takarGüna...
Yazar: Mahmut NACAR
İyiliği yeryüzüneYayan anlar hâlimizi.Her yüreği bir hazîne,Sayan anlar hâlimizi.Gönlünü gülistan eden,Muhabbeti süzer dilden.Sözlerini incitmedenDiyen anlar hâlimizi.Nefse değil vicdanına,Çağın edep ...
Şâir: Ahmet Sami BENLİ
Müktefî: İktifâ Eden, Yetinen (s.a.v.)Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in mübarek isimlerinden bir de Muktefî idi. Hz. Peygamber’e (s.a.v.) risâlet görevi verildikten sonra o, vazifesini yerine getirebilm...
Yazar: Editör
El-Bâtın: Zâtı Ve Mâhiyeti İtibariyle Akıl ve Duyulardan Gizli OlanBâtın, batn kökünden gelir. Sırtın tersine ve her şeyin iç kısmına denir. Duyu organlarıyla kavranan şeylere zâhir, duyu organlarının...
Yazar: Editör