Sevgi, Sadakat ve İmanın Göstergesidir

Toplum hâlinde yaşama kültürünü devam ettiren insanoğlu, hayatı güzelleştiren ve yaşam kalitesini yükselten sevgi duygusuyla daha huzurlu hâle gelir. Sevgi, her insanın hayatında bir ihtiyaç olup, yokluğu maddî ve manevî rahatsızlık veren çok önemli bir duygudur. Onun için tüm canlılarda sevgi ruhun temel ihtiyacı kabul edilmiştir. Zaten sevgi dini İslâm da insanların birbirini Allah için sevmesini öğütler.

İnsan, dış dünyayı sevgi ve akıl yoluyla kavrayıp anlamlandırır. Sevginin insana vermiş olduğu güven duygusu, bireyin kendisini başka insanlardan uzak tutma engellerini aşmasına yardımcı olur. Böylece diğer insanlarla empati kurma imkanı bulmuş olur.  Sevginin daha sağlam gerçekleşmesini bilgi, ilgi, saygı ve sorumluluk duyguları sağlar.  Çünkü bir insana saygı duyabilmek için onu tanımak gerekir. Sevgi, kalplerde olan fıtri bir duygudur. Sevgiyi kullarının kalplerine yerleştiren Cenab-ı Allah’tır. 

Her türlü sevginin kaynağı Yüce Allah’tır. O, yarattığı kullarına sevgisi hiç bitmeyen yaratıcıdır. Allah’ın isimlerinden biri Vedûd'dur. Yani hem seven hem de sevilmeye en layık olan demektir. Vedûd ismi; sevgiyle birlikte, rahmet ve lütuf özelliklerini de ihtiva eder.

Bu sonsuz sevgi sayesinde, Vedûd olan Allahu Teâlâ, yaratmış olduğu tüm varlıkların hayatiyetleri için lazım olan her türlü rızık ve nimetleri verendir. Bu sınırsız sevgi sayesinde Allahu Teâlâ, kullarının kendisini tanımasına ve sevmesine yardım eder ve kullarına olan sevgisi sebebiyle kullarına merhamet eder.

Kur’ân-ı Kerim'de bildirilen bir ayette Yüce Rabb’imiz: “Çok bağışlayıcıdır ve çok sevendir.” buyuruyor.  Bütün evren Cenab-ı Hakk'ın sevgi ve rahmetiyle yaratılmış ve kuşatılmıştır. Bütün mahlûkat bu sevgi sayesinde varlığını devam ettirir. Onun içindir ki sonsuz sevgi ve şefkatinin eseri olarak her Müslüman’ın kalbinde Allah sevgisi büyük bir yere sahiptir.  Mü’minlerin kalbinde bu sevginin üstünde hiçbir şey yoktur.

Çünkü Allah’a duyulan muhabbetin dışındaki bütün sevgiler, Allah'a duyulan sevginin ve O'na boyun eğerek teslim olmanın bir gereğidir. Sevgi, sadakât ve imanın göstergesidir. Allah'a iman eden mü'minler için Allah sevgisi her şeyden ve herkesten önce gelir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Size verdiği nimetler sebebiyle Allah'ı sevin. Allah'ı sevmem sebebiyle beni sevin; beni sevdiğiniz için de ailemi sevin.” buyurarak, Allah'ı sevmenin ve imanın gereği olarak mü'minlerin kendisini ve ailesini sevmelerini tavsiye etmiştir.

Yine bir din kardeşi olarak mü'minlerin karşılıklı olarak birbirlerini sevmelerinin de imanın gereği olduğunu Peygamber Efendimiz şöyle bildirmektedir: “Sizden birisi kendisi için arzu ettiği şeyi mü'min kardeşi için de istemediği takdirde imanı kâmil bir iman olmaz.”

Vakfımızın Kurucusu Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi; “Müslümanların birbirleriyle ilişkilerinde samimi, tevazulu, sade, kolaylık sağlayan, karşılıklı yardımlaşan, saygılı, muhabbetli, iyiliksever olmak asil bir davranıştır.” öğüdüyle bizleri daima sevgi merkezli bir hayata teşvik etmektedir. Sevgi ile kalınız.

// Musa Tektaş