Yaz Kur’ân Kurslarının Çocuklar İçin Faydaları
Okullar kapandı, çocuklarımız yaz tatiline girdiler. Yaz tatilinde çocuklarımız hem tatillerini yapsınlar hem de dinini öğrenmek için yaz Kur’ân kurslarını bir fırsat olarak değerlendirsinler.
Yaz Kur’ân kurslarına bir de psikolojik ve sosyolojik boyutuyla baktığımız zaman konu daha iyi anlaşılacaktır. Çocuklar tatil boyunca okul ve arkadaş ortamından uzak kalacağı için bu dönem stresli bir dönem olabilir.
Dört duvar arasında ve sosyal ortamlardan uzak kalan bu çocuklar, gelişimlerine katkı sağlamayacağı için evde sürekli televizyon, internet, bilgisayar oyunları yüzünden sıkılacaklardır. Hal böyle olunca da bu çocuklar can sıkıntısından oflayıp puflayarak ve okul açılsa da gitsek diyerek gelişimsel olarak sosyal ortamları arayacaklardır. Bu durumdan kurtulmak için çocuklar değişik arkadaş gruplarına ya da sanal âleme girmeye başlayacaktır.
Çocukların kişiliğini olumsuz etkileyecek ortam ve arkadaşlardan korumak amacıyla bu çocukları yaz dönemlerinde açılan Kur’ân kurslarına göndermek gerekir. Bu kurslar çocuğun hem yeni bir sosyal çevre edinmesini hem de dinî bilgiler öğrenmesini sağlayacaktır. Bunun yanında yaz Kur’ân kursları sorumluluk, özgüven ve benlik saygısını geliştirmenin yanı sıra kötü ortam ve arkadaşlardan çocukları koruyacaktır.
Çocuklar kurslarda, Kur’an-ı Kerim’i öğrenmenin yanında, ailelerinin kendilerine öğretmekte yetersiz kaldığı dinî bilgilerle toplum ve aile tarafından yanlış öğretilen dinî değerlerin doğrusunu öğrenebileceklerdir.
Çocuklar, yaşları daha küçüktür denilerek yaz döneminde açılan bu kurslardan mahrum bırakılmamalıdırlar. Çünkü öğrenme doğumla başlar, ölümle biter. 4 yaş ve yukarısı çocuğun söylenenleri anlayabileceği bir yaştır.
Öğrenmenin en ideal olduğu yaş ve zamanlarda (4-12 yaşları arası) tatilde yaz Kur’ân kurslarına gönderilmeyen çocuklar, zihin ve zamanlarını boşa harcayacaklardır. Bu dönemlerde dinini öğrenmek için yaz Kur’ân kurslarına gönderilmeyen çocuklara ileride eğitim vermek ya da verdirmek gerçekten güçleşecektir.
Gününü yaz Kur’ân kurslarında geçiren çocuklar, hem dinini öğrenecek hem tatili değerlendirecek hem de uygun arkadaş ortamına girerek kötü arkadaş ve etkilerinden uzak kalacaktır. Öğrenmek için zihinsel olgunluğun en uygun olduğu bu yaşlarda öğrenilen bilgiler, öğrenme ve kalıcılık için en uygun dönemdir çocuklar için.
Okuma yazma nasıl okulda öğreniliyorsa Kur’an-ı Kerim de bu amaçla açılmış yaz Kur’ân kurslarında öğrenilir. Çünkü okuma yazma öğrenmenin nasıl ki bir kuralı varsa Kur’an-ı Kerim’i öğrenmenin de bir kuralı vardır. Kuralına göre öğrenilmeyen bir bilgi, hem yanlış öğrenilir hem de düzeltilmesi eğitim ve öğretim açısından zor olur. Bunun için de çocukların Kur’an’ı evde değil de yaz Kur’ân kurslarında ehlinden öğrenmeleri sağlanmalıdır.
Kurslara giden çocukların, itikat ve ibadet gibi dinî bilgileri sosyal gruplar ve akran grubu içinde öğrenmeleri onların bu bilgileri daha iyi idrak etmelerini sağlayacaktır. Aynı duygu ve düşünceleri paylaşmanın ötesinde, aynı şeylere inanmak ve aynı şeyleri yapmak, çocukların benlik saygısını yükselterek dinî değerlere olumlu yönde bakmasını sağlayacaktır.
Çocukları Yaz Kur’ân Kurslarına Gönderirken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Sonuç olarak ailelerin; çocuklarının dinî bilgileri almaları konusunda gereken hassasiyeti göstermeleri gerekir. Bunun için de her konuda olduğu gibi dinî konuları öğretme ve yaz Kur’ân kurslarına göndermede ilk yapılacak şey, çocuklara sevgiyle yaklaşmaktır. Kaş yapalım derken göz çıkarmamak için yolumuz sevgi yolu olmalıdır. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) “Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” hadisini çocuk eğitiminde de dikkate almak gerekir.
Her insan gibi çocuklar da sevmediği kişilerin önerilerini dikkate almayacakları için işe çocuklara kendimizi sevdirmekle başlamak gerekir. Kaş yapalım derken göz çıkarmamak için yolumuz sevgi yolu olmalıdır.
M. Emin KARABACAK
YazarLale derLal'e'derMevsim ondanRenk ondanBaharın sunduğu renklerin insana hissettirdiği huzur, ömre sunulan nadide zamanlardır. Sarı laleler, beyaz papatyalar, kırmızı güller gönül bahçemizde de yankı b...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
6 Şubat sabahı Kahramanmaraş merkezli “Asrın Felaketi” olarak tarif edilen bir depremle uyanmıştık. Tarihinin en büyük depremiyle karşılaşan ülkemiz, yaraları yine devlet ve millet olarak el ele verer...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Biz, çocukluğumuzda hiçbir şeyi bayramlık istediğimiz kadar istemezdik. Çünkü bizim çocukluğumuzda maddî sıkıntılar vardı. Bayramlığı, bayram şekerini ve de harçlığı sadece bayramdan bayrama görürdük....
Yazar: M. Emin KARABACAK
Sınav kaygısı, sınava çalışmak yerine, sınavda başarısız olunduğu takdirde başa gelebilecek olumsuzlukları düşünmektir.Sınav kaygısı, dikkatini sorulara vermek yerine, daha çok sınav sonunda yaşanabil...
Yazar: M. Emin KARABACAK