Bir Kitap: Battanî ve 736 Yaşındaki Kral

Kitabın adı: Battanî ve 736 Yaşındaki Kral

Yazar: Didem Demirel

Resimleyen: Sıddıka Tasa

Yayınevi: Timaş Çocuk

Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2018

Sayfa sayısı: 48

Yaş aralığı: 8+

İşlenen konular: güneş takviminin hesaplanması, çalışmak, meraklı olmak…

Çocukken bazen çok çabuk büyümeyi isteriz; büyüyünce de çocuk olmayı. İnsanların tabiatında/huyunda bu vardır. Ama ne çocukken bir an önce büyümek ne de büyüyünce tekrar çocuk olmak elimizde değildir. Allah’ın takdiri ile bu dünyaya geliriz bebeklikten çocukluğa, çocukluktan gençliğe ve ihtiyarlığa doğru hayat yolculuğumuz sürer.

Sizlerle paylaşmak istediğim kitabımızda da Yusuf, abisi ve abisinin arkadaşları ile henüz çocuk olduğu için vakit geçiremiyor, Yusuf’u onlar aralarına almıyor. Yusuf da doğal olarak bir an önce büyümek istiyor. Bu durumu dedesi ile paylaşınca o zamana kadar belki de merak etmediği, aklına bile gelmeyen şeyleri dedesi sayesinde masal tadında öğreniyor. Şöyle ki;

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develerin tellal, pirelerin berber olduğu zamanlarda bir ülke varmış. Bu ülkenin adı Yaşlılık Ülkesi imiş. Bu ülkede bir yıl otuz günde yani bir ayda tamamlanıyormuş bu yüzden yedi yaşındaki bir çocuk onların hesaplarına göre 85 yaşında oluyormuş. Hâl böyle olunca da çocuklar çocukluklarını yaşayamadan ihtiyar oluveriyorlarmış. Aslında onlar elbette ihtiyar olmuyormuş ama yıl hesaplarına göre kendilerini yaşlı hissediyorlarmış.

Bu ülkede Battanî adında bir çocuk varmış. Battanî’nin arkadaşları 85 yaşında olduklarını söyleseler de Battanî kendini hiç de yaşlı hissetmiyor, her çocuk gibi zıplamak, koşmak, oynamak istiyormuş. Ancak ne var ki arkadaşları kendilerini yaşlı hissettiği için onunla oynayacak kimse yokmuş ve o da bu duruma çok üzülüyormuş.

Battanî, üzgün üzgün dolaşırken bir ağacın altına oturmuş. Tam o sırada bir karga gelip Battanî’nin başı üstündeki bir dala konmuş ve onunla konuşmaya başlamış. Yaşlılık Ülkesi insanlarının yanlış hesap yaptıklarını söylemiş ve Güneş yılının nasıl hesaplandığı hakkında Battanî ile konuşmuş. Battanî önce karganın anlattıklarını tam da anlamamış ama karga söyledikleri ile onu ikna etmiş. Battanî, duyduklarına o kadar sevinmiş ki ne yapacağını şaşırmış ve öncelikle kargaya teşekkür etmiş.

Battanî, öğrendiklerini kral ile paylaşmak için saraya gitmiş. Kral kendini yaşlı sandığı için devamlı yatıyor ve ülkenin hiçbir işiyle ilgilenmiyormuş. Bundan dolayı da Battanî ile görüşmeyi kabul etmemiş. Battanî, Güneş yılı hesaplamasını kargadan öğrenmek istemiş ama bu kez de onu bulamamış.

Son çare olarak kolları sıvamış, çalışmış çabalamış, ölçmüş biçmiş ve bir Güneş yılının kaç gün olduğunu hesaplamış. Heyecanla ve elindeki kâğıtlarla saraya koşmuş. Bu kez kral ile görüşmeyi başarmış. Krala gerçek yaşının 60 olduğunu anlatmış. Kral bu duruma çok sevinmiş.

Battanî’nin anlattıklarına ikna olunca hoplamaya, zıplamaya başlamış. Hiç beklemeden ülkesinin dört bir yanına haber salmış ve herkesin yaşını tekrar hesaplamasını istemiş. Yaşlılık Ülkesi o günden sonra hareketlenmeye başlamış. Çocuklar oyunlar oynamış, büyükler de işlerine gitmiş. Battanî ise çocukların en sevdiği arkadaşları olmuş.

Evet sevgili çocuklar, işte masalımız böylece sona erdi. Masalda ismi geçen Battanî aslında önemli bir bilim adamıdır, bir matematikçidir. En önemli buluşu küçük bir hata ile bir Güneş yılının kaç gün olduğunu hesaplamak olmuştur. İyi ki de hesaplamış. Yoksa Yaşlılık Ülkesi’nde olduğu gibi çocuk olmadan yaşlı olmayı kim isterdi öyle değil mi? iyi okumalar…