Bahar Bir Başkadır
Bahar bir başkadır.
Bahar geldiğinde tabiat dillenir.
Her taraf yeşerir.
Kırlar, her taraf yeşil elbiseler giyer. Bu yeşil elbiselere çiçeklerden nakışlar işlenmiştir. Rengârenk nakışlardır bunlar. İnsan baktıkça doyamaz bu nakışlara. Öylesine güzeldir.
Yemyeşil çayırlarda bembeyaz kuzular yayılır. Ara sıra çayırın yanında akıp gitmekte olan dereden su içer kuzular. Kuzuların melemeleri kulakları ne de güzel okşamaktadır.
Ağaçlar da yemyeşil olur, çiçek açarlar. Erik, elma, armut, kayısı, kiraz, vişne ve diğer ağaçların çiçekleri ne de güzeldir. Bu çiçeklerin peşinden zamanla meyveler meydana gelir. Ağaçlar meyveye durur. Meyveler olgunlaşırlar. Her meyvenin ayrı bir güzelliği vardır. Ayrı tadı, ayrı kokusu vardır.
İlkbaharda bilhassa çiçekler pek çok güzellikler sergilerler.
Her bir çiçek sanki dile gelir.
Sümbüller mahmur mahmur açarlar. Doyulmaz güzellikte kokusu vardır.
Süsenler bahar olunca coşarlar. Ortalığı neşeye boğarlar.
Menekşelerin onca güzelliklerine rağmen boyunları hep büküktür. Nedendir bilinmez.
Zambaklar asil bir güzellik ortaya koyarlar.
Papatyalarla, gelincikler kırları bezerler. Çoğu zaman yan yanadırlar, iç içedirler.
Leylaklar da iç açan bir güzelliğe sahiptirler.
Lâlenin güzelliği bunca çiçeğin içinde daha bir başkadır. Kırmızısı, beyazı, sarısı her rengi ayrı bir güzellikte olur lalelerin
Bunca dış güzelliğin yanında bazı çiçekler çok güzel koku da yayarlar. Kokuları insanı ciğerlerinin tâ derinliklerine kadar gider.
Reyhanın kokusu çok hoştur. Koklamaya doyulmaz.
Fesleğen de çok güzel kokuludur.
Zaten reyhanla fesleğen şekil olarak birbirlerine çok benzemektedirler. Herhalde bu iki çiçek birbiriyle akraba olmalılar.
Kekik de güzel koku yaymakta en başta gelen çiçeklerdendir.
Bunca güzelliği görüp de kuşlar coşmaz mı hiç. Sevinç içinde uçup daldan dala konarlar kuşlar. Sevinçten cıvıl cıvıl öterler.
Gülün güzelliği dillere destandır tabi.
Bülbül hep gülün dalında öter durur. Gülün dalında daha bir coşkun öter bülbül.
Gül ile bülbül hakkında pek çok şiirler yazılmıştır. O şiirlerden birkaç beyit şöyledir.
Açıldığında gül mahmur mu mahmur
Gül bahçesi kandan derya olmuştur
Yanağında şebnem, açılmış gülün
Acaba gözyaşı mıdır bülbülün?
Gül güzelliğine güzellik ekler
Açılır her seher bülbülü bekler
Mustafa AKGÜN
YazarRamazan günüydü. Annesi Bilal’e mutfaktan seslendi:“Oğlum Bilâl, biraz gelir misin?”Bilal salondaki koltuklardan birine oturmuştu. Orucun verdiği bitkinlikle sessiz ve hareketsiz duruyordu. Annesinin ...
Yazar: Mustafa AKGÜN
(Bu hikaye Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî’nin bir hikayesinden uyarlanmıştır.)Kendini beğenmiş bir gramer yani nahiv bilgini vardı. İlim sahibi olduğundan kibirliydi. Kendini yükseklerde görüyordu.Bir gün ...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Çiğdem okul dönüşünde yemeğini yedi. Üstünü değiştirdi. Sonra evlerinin avlusuna çıktı. Çöp kovasını ve süpürgeyi aldı. Avluyu süpürmeye başladı. Süpürdüğü çöpleri sokaktaki belediyenin çöp aracına bo...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Yusuf her sene bahar günlerinde Çanakkale Şehitliği’ni ziyarete geliyordu. Fatihalar okuyup dualar ediyordu.Bu sefer Yusuf oğlu Can ve yeğeni Cemil’i de Çanakkale Şehitliği’ne ziyarete getirmişti.&nbs...
Yazar: Mustafa AKGÜN