Bol Bol Yürümek Gerekli
Çocukluğum bol ağaçlıklı, yeşillikli, havası suyu temiz şirin bir ilçede geçti. İçinde her tür meyve ağaçları olan büyük bir bahçemiz vardı. Sabahın erken saatlerinde kalkar, elma ağacının yüksek dalından tutar, kollarımla kendimi yukarı çeker, aşağı salınır en az yüz kere bu sporu yapardım. Daha sonrada ırmağın derin yerlerinde kulaç atarak yüzerdim. Bostanlardaki yabancı otları ayıtlar sonra sulardım.
Bu alışkanlığımı büyük kente geldikten sonra da bozmadım. Sahildeki yüksek ağaçların dalından tutar, bedenimi kollarımla bir aşağı bir yukarı çekerdim defalarca… Her hafta sonu İstanbul’un değişik bir semtine gider; hem bu şehrin tarihini inceler hem de gün boyu gezerek şehrin güzellilerine tanık olurdum.
Yıllık izinlerimin adresi İstanbul’un incisi adalar, özellikle Büyükada idi. Bütün gün yüzer, adanın temiz havasını doyasıya ciğerlerime çekerdim. Her sabah salonda şınav çekerdim onlarca kez… Bakıp ilgilendiğim, seyretmeye doyamadığım saksılarda çiçeklerle doluydu balkonum…
Yaşım ilerleyip emekli olduktan sonra her şey değişti. Evden daha az dışarı çıkmaya, bol bol kitap okuyarak ve yazarak evde daha fazla zaman geçirmeye başladım. Kiloma ve yediklerime dikkat etmedim. Aşırı kilo aldım yıllar içinde… Hareketlerim monotonlaştı. Yeterince spor yapıp, yürüyemedim. Sonuç olarak zamanla sağlığımın bozulmaya başladığını fark ettim.
Üç aylık aralıklarla durumumu öğrenmek için doktor kontrolüne gidiyorum. Doktorum uzun yürüyüşler yapmamı, az yağlı, tuzsuz ve kalorisi düşük yiyecekler tüketmemi öneriyor. Daha fazla geç kalmadan ve sağlığın ne büyük bir nimet olduğunu çok iyi bildiğimden önerileri tutarak kısa yürüyüşler yapıyor, yiyeceklerime de dikkat ediyorum.
Kilomu mümkün olduğunca aynı tutmaya çalışıyorum. Eski günlerde olduğu gibi uzun yürüyüşler yapamasam, gün boyu yüzemesem de alış verişe gidiyor, sahilde bir bankta oturup temiz hava alıyorum.
Sağlıklı olmak üzerine söylenmiş onlarca sözü unutmayalım. Kendimize saygımız varsa, kaliteli, mutlu, huzurlu yaşamak, çevremize örnek olmak istiyorsak; sağlığımıza özen gösterelim, spor yapalım, kötü alışkanlıklar edinmeyelim.
Erdal KARASU
YazarHaziran 1920’de Yunan ordusunun Alaşehir’i işgal etmesi TBMM’de heyecanla karşılandı. Büyük tartışmaların yaşandığı, toplantılara konu oldu. Bunlardan birinde Afyon Milletvekili Müderris İsmail Şükrü ...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Hayatımızın bütün alanlarını etkileyen sevgi, saygı, hoşgörü; bizi biz yapan, güzel yönlerimizi ortaya çıkaran, herkes tarafından takdir edilmemizi sağlayan, kendimize olan saygımızı var eden kavramla...
Yazar: Erdal KARASU
Nezaket, toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini anlatan kurallardır. Yazılı kurallar değildir ama herkes bu kurallara uyarak toplumda huzur ve güveni oluşturur. Tavır, duruş, konuşma ve beden di...
Yazar: Erdal KARASU
Vakfın Adı: Salih Paşa bin Ebubekir Paşa VakfıKurucunun Lakabı: Ümera-yı DeryadanKurulduğu Yer: Sakız AdasıKuruluş Tarih: 1116 H./1705 M.Makam odasında derin düşüncelere dalmıştı. Sonra kafasını kaldı...
Yazar: Nisa ERCİYES