Depremin Psikolojik Etkileri
Depremlerde maddî kayıplar olur. Bir zaman sonra bunlar giderilir. Manevî kayıplarsa hemen giderilemiyor. Aylarca hatta yıllarca bunun etkileri devam ediyor. Ruhsal yönden yaşanan problemlerin etkisinden insanlar hemen kurtulamıyor ne yazık ki...
6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17’de Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğünde ve saat 13.26’da Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki iki depremden etkilenen Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya'da otuz binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti, seksen binden fazla vatandaşımız yaralandı.
Deprem, yaşanan şehirlerde maddî yıkımlara neden olurken insan psikolojisini de yıkıma uğratan doğal bir afettir. Depremler de diğer doğal afetler gibi travmaya neden olabilir ve insanlar duygu, düşünce ve davranışlarına göre çeşitli tepkiler verebilirler.
Ancak her insanın travmadan etkilenme düzeyi farklıdır. Depremi yaşamış kişi depremden etkilenmiş olsa da kişide travma sonrası stres bozukluğu görülmeyebilir. Buna rağmen depremi hissetmemesine rağmen yalnızca iletişim araçlarından takip eden birçok kişide de travma sonrası stres bozukluğu görülebilir. Dolayısıyla depremin yaşanabilme olasılığı bile psikolojimize zarar verebiliyor.
Deprem sonrasında insan psikolojisi; şok, pasifleşme ve toparlanma olmak üzere üç aşama geçirmektedir. Depreme maruz kalan kişi psikolojik şok yaşamaktadır. Şok tepkisi, vücudun meydana getirdiği psikolojik bir savunma mekanizmasıdır. Depremin hemen ardından kişi aşırı korkmuş ve ne yaptığını bilemez halde hissetme, duygularını hissedememe, tepki verememe, bulunduğu ortamı ya da durumu tam algılayamama gibi belirtiler yaşayabilir. Kişiyi aniden etkisi altına alan ölüm korkusu, kişide çaresizlik ve panik duygusu yaratabilir.
Panik halindeki bazı kişiler depremden kurtulmak için bilinçsizce risk alabilirler. Örneğin, kendilerini yüksek kattan atarak yaralanabilirler ya da ölebilirler. Depremden etkilenen insanlar pasifleşmiş haldedir. Bu aşamada kişiler yaşadıkları travmatik durumun etkisinden kurtulmak adına çabalamalarına rağmen kendilerini güçsüz ve yorgun hissederler. Pasifleşmiş kişi, çevreden gelen yardıma ihtiyaç duyar. Çevreden gördüğü destekle farkındalığı yükselir ve bilinçli hareket etmeye başlar.
Depremin psikolojik yaralarının kabuk bağlamaya başladığı aşama ise toparlanma aşamasıdır. Her ne kadar toparlanma durumu olumlu olarak görülse de durum o kadar kolay değildir. Kişinin en yüksek seviyede kaygı duyduğu aşamadır. Kişide uykusuzluk, depremle ilgili kâbus görme, olay anını rahatsız edici sıklıkla hatırlama, sürekli deprem olacağı korkusu yaşama, irkilme tepkileri, gelecekle ilgili plan yapamama, yabancılaşma, olay ânını hatırlatan durumlardan kaçınma görülür. Bu belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kişi yaşamının eski haline döneceğine dair olan umudunu yitirirse kendisine zarar verebilir. Psikolojik sağlamlığını koruyabilen kişi ise bu durumu kısa süre içerisinde atlatabilir.
Deprem sonrasında psikolojinizi korumak için; deprem ânında yaşadıklarınızı konuşmaktan kaçınmayın. Duygularınızı, düşüncelerinizi ve üzüntünüzü bastırmayın. Depremle ilgili duygu ve düşüncelerinizi yakınınızdakilerle paylaşın. Hayatın anlamını düşünün ve gelecek planları yapmaya çalışın. Yaşadıklarınız karşısında kendinizi çaresiz, hiçbir şey yapamayacak durumda hissedebilirsiniz. Deprem yaşamış kişilerde tüm bu belirtilerin görülmesi normaldir, doğaldır. Ancak bu yakınmalar azalmıyorsa, yaşamınızı güçleştiriyorsa ve bununla baş etmede zorlanıyorsanız bir uzmandan psikolojik destek alabilirsiniz.
Depremler gibi önemli yıkımlara sebep olan felaketler sonrasında insanlarda, felaketin şiddeti, görülen zarar, felaket sonrası yeterli toplumsal, tıbbî ve ruhsal destek görüp görmeme gibi etkenlere bağlı olarak değişik yoğunlukta ruhsal tepkiler ortaya çıkar. Bu ruhsal tepkileri “ruhsal hastalık” olarak değerlendirmek yanlıştır.
Söz konusu tepkiler, örseleyici bir olaya karşı verilen normal tepkiler olarak değerlendirilmelidir. Deprem gibi felaketler ardından bu olayı doğrudan ya da dolaylı olarak yaşayan herkes ruhsal açıdan etkilenir. Ancak herkeste kalıcı ruhsal rahatsızlıkların ortaya çıkacağını düşünmek yanlış olur.
Zamanla ruhsal tepkiler azalır. Ancak yaşadığınız acı olayın etkileri uzun sürmüşse daha fazla yardım istemelisiniz. Ruhsal ve bedensel belirtiler bütünüyle sizi etkisi altına almışsa, duygularınızdaki yoğunluk belli bir azalma göstermişse, depremle ilgili anılar, rüyalar ve hayaller zihninizi meşgul etmeye devam ediyorsa ve sizi korkutup dinlenmenize mani oluyorsa, gerginlik, şaşkınlık, tükenme ve boşluk duygularından kurtulup rahatlayamıyorsanız, kâbus görüyor ve uyuyamıyorsanız, kendinizi kontrol edemeyecek kadar öfkeli buluyorsanız, duygularınızı paylaşacak dost bir kişi ya da kişileri bulamıyorsanız, ilişkileriniz olumsuz etkilenmişse ve ne kadar değiştiğiniz konusunda insanlar sizi eleştirmeye devam ediyorsa, kendinizi her an kaza yapmaya eğilimli buluyorsanız, kendinizi tükenmiş hissediyorsanız, psikiyatrist ya da psikologlardan yardım istemelisiniz.
Deprem bölgelerinde hizmet veren sağlık birimlerindeki hekimler ve psikologlar kolayca başvurabileceğiniz kişilerdir. Deneyimler, yaralıların ve yaşam savaşı veren insanların bulunduğu felaket bölgelerinde, insanların ruhsal sorunları için hekimlere ve uzmanlara başvurmaktan çekindiklerini, ruhsal belirtilerini göz ardı ettiklerini göstermiştir. Ruhsal yaralar bedensel yaralar kadar önemlidir.
Sümeyye Büşra YILDIZ
YazarBizleri arınma ve bağışlanma ayına kavuşturan Rabb’imize sonsuz hamd, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'ya binlerce salât ve selam olsun. Başı rah...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Dostluk, aslında en şeffaf ve en mağrur kelimedir. Bizim “dost” dediğimiz, sağ yanımıza aldığımız ve her fırsatta şefkatli bir omuz saydığımız dostlarımızı seçerken dikkat etmemiz gereken en önemli şe...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Tanınmış bir gezgin ve araştırmacı, bir gezisi sırasında Atlas Okyanusu'nun ıssız bir yerinde, çığlıklar atan milyonlarca kuşun havada daireler çizerek uçtuğunu gördü. Kulakları sağır edecek denli yük...
Yazar: Sema KORKMAZ
El-Velî: Yardım Eden, Kendisine Duyulan Sevgiye Karşılık VerenArapçada velî, Allah’a nispet edildiğinde, “yardım eden, kendisine duyulan sevgiye fazlasıyla karşılık veren, kendisini sevenlere dost ola...
Yazar: Editör