Rüya Rüya İçinde

İnsan hayata karşı bütün zorluklardan arınmış bir varlık değil, dünyaya kafa tutacak güçte de değil. Tabii Allah’ın verdiği aklı kullanarak insanlığın ilk zamanından bu yana çok önemli merhaleler katedildi ve bundan sonra da yine insanlığa faydalı olacak gelişmelere de imza atılacaktır. Çünkü insan sürekli değişen ve gelişen bir zaman dilimi içinde kendini bulur.

İnsanın ihtiyaç duyduğu anlardan biri de dinlenmesidir. Hayatın baş döndürücü hızı karşısında bedenin de dinlenmeye ihtiyacı vardır. Bu zaman dilimi de genelde uyku hâlidir. Uyku hâli de kendi içinde büyük önem taşır. Aslında farklı bir âleme yolculuk yaparsınız.

Tabii uyanınca hangi âleme gittiğinizi tam olarak anımsayamazsınız. Gördüğünüz rüyalar hayal meyal bir şekilde gözünüzün önüne gelir. Hatırlamakta zorlanırsınız. Bir anlık bir saniyelik bir film şeridi geçmiştir sanki. Bazen de rüyaların büyük tesiri içinde kaldığımız da olur.

Her anı aklımızdadır ve sanki gerçekleşmişçesine hafızamızda yerini korur. Allah’a inanan insanlar, ahiret gününe de inanır. Uyku hâli de bir bakıma hayat ile ölüm arasında kalma halidir. Ölüm bizim için bir yok oluş değil, yeni bir hayata başlangıcın adımı aslında. Ama tabii insanlar ölümden sonra ne olacağını tam olarak bilmediğinden dolayı bu ifade bize soğuk, ürpertici gelir.

Bazen hayatımız o kadar monoton geçer ki gördüğümüz rüyalarla belki de seyahat halinde bile oluruz. Evliya Çelebi gibi diyar diyar gezemesek de rüya da bir bakıma bizi farklı yerlere götürür. Kimi zaman yorgun bir şekilde de uyanırız. Çünkü hayatımızda olan biten her şey bilinçaltımızda yer edinir ve günün sonunda rüyalarımızda yer edinerek bizi olumlu/olumsuz etkileyebilir.

Rüya aslında farklı bir pencere, hayatımızın içinde olan ve hayatımızda tam olarak nerede olduğu da tam belli olmayan gizemli bir kavram. Gördüğümüz rüyalar zaman zaman hayatımıza etki edebiliyor, bizi sevindirebiliyor ya da ürkütebiliyor. Eski zamanlarda rüyalarla bazı mesajlar alırmış insanlar ve bunların gerçekleştiğine dair rivayetler var. Günümüzde de öyle aslında.

Bazı misaller vermek gerekirse, uyku hâlindeyken bir tanıdığınız telefonla aradığında bazen o kişi alakasız bir şekilde rüyanıza dahil olduğuna şahitlik edersiniz. İçinizden ben bu kişiyi rüyamda neden gördüm ki diye düşünürken bir bakarsınız telefonunuz aranmış ve ismi orada. O an şaşırırsınız ama zaman zaman böyle tevafuk mu olur yoksa ruhlar aleminin gizeminden midir bilinmez böyle anlara şahitlik ederiz.

Rüyalar bizim ruh sağlığımızın da ne durumda olduğuna işaret eder aslında, sıkıntılı bir gün geçirmişsek bu durum rüyalara yansır ve sıkıntılı süreç devam edebilir. Dinlememiz gerektiği anda yine bu sıkıntılı ruh hâli rüyalara yansıyarak yorgun bir şekilde uyanmamıza sebep olabilir.

Hayat bazen o kadar zorluklarla dolu ki bir de insanların anlayışsızlıkları buna eklenince daha zor bir hâle bürünebiliyor. İnsanları belli bir yaştan sonra eğitemeyeceğimize göre kişinin durup kendi muhasebesini yapması elzemdir. Güzel bir şekilde huzur içinde yaşayabilmek varken sürekli sorunlar silsilesi ile insanları yormak çok doğru bir davranış olmasa gerek.

Rüya, bizim kültümüzde, tarihimizde ve edebiyatımızda da yer edinmiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de de rüya ile ilgili ayetler mevcut. Ve peygamberlere bazı vahiylerin rüya ile geldiği de kaynaklarda geçmektedir. Zaman zaman gördüğümüz bazı rüyaların gerçekleştiğine de şahit oluyoruz. Bazen aynı anı yaşadığımız hissine kapılıyoruz. Tabii bunun ne olduğunu tam olarak tanımlamak zor.

Rüya bir gizemli kale gibi karşımızda duruyor. Allah’ın bir lütfu olarak uyku ve rüya var aslında. Kimileri için uyku ve rüya daha önemlidir. Bazı sıkıntılarla boğuşurken, hastalıklarla zorda iken belki bir an huzur buluyorlar uyku hâli ile insan. Elbette herkesin ruh hali nasıldır diye bilmek mümkün değil ama uyku ve rüyanın herkes için iyi geldiği muhakkak. Bazı rüyalarda ise hangisi gerçekti hangisi rüya idi diye bazen yanılgıya da düşeriz. Belki de zihnimizin bize yaptığı bir yanılgı da olabilir.