Umudu Olan Adam
Adam çalar saatin tiz sesiyle yataktan fırladı. Yüzüne buz gibi bir su çarptı. Aynaya baktı. Birilerini mutlu etmek için harika bir gün, dedi.
Dilini yakacak kadar kaynamış olan sütü içerken, yapılacaklar listesini kontrol etti. Aslında listesi hiç değişmezdi. Fakat gözden geçirmeden de duramazdı. Çünkü bunlar her gün yapılacak çok çok çok önemli işlerdi.
Sokağın müdavimleri olan kedi ve köpeklere yem ve su vermek.
Meydanda her sabah aynı yerde beklemeyi alışkanlık haline getiren güvercinlere bir paket buğdayı paylaştırmak ve eğer o gün misafirliğe gelen güvercinler varsa, onlar için iki paket daha buğday koymak.
Mahalledeki bayat ekmekleri toplayıp, yıkık evde oturan kimsesiz amcanın tavuklarına götürmek. İşte çok çok çok önemli işler listesi!..
Adam, listeyi başarıyla tamamladı. Kediler, köpekler, güvercinler ve tavuklar adama miyavlayarak, havlayarak, cikleyerek ve gıdaklayarak teşekkür ederken; adamın etrafını saran çocuklar bugünkü akide şekerlerinin renklerini tahmin etmeye çalışıyorlardı. Adam çantasında çocuklar için akide şekeri taşırdı. Her gün, başka bir renkte ve başka bir çeşitte. Bir gün mavi beyaz, bir gün fındıklı, bir gün susamlı, başka bir gün limonlu...
Adam çocuklara şekerlerini dağıtırken, kalbinden gelen sese kulak verdi.
Birilerini mutlu etmek için harika bir gün!..
Seda BAYRAK DURGUT
YazarMavi valizini açtı ve eşyalarını düzgünce yerleştirdi babam. Çoraplar yuvarlandı. Pantolon ve pijamalar nazikçe katlandı. Gömlekler üstüne kondu pantolonun ve terlikler… Babamı dikkatle izledim valizi...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Otobüs yolculuğundan sıkılan Mehmet annesine arada bir;-Anne köyde yavru kediler, köpekler var dimi?-Olmaz mı?Evcil hayvanların hepsi var.On beş yıldır köyüne uğramamış olan Meryem Hanım, oğluna kısa ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Sabahları okula babamla gidiyorum. Her gün geçtiğimiz yolda, hep aynı saatte çalışan bir temizlik görevlisi ağabey var. Yolun kenarında, araçlardan atılan çeşit çeşit çöpleri temizliyor bıkmadan usanm...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Bir karınca aniden yere konmaya karar verdi. Gökyüzünün masum ferahlığı neyine yetmemişti? Ve bir kumru. Toprağın altından kafasını çıkarmaya niyetlendi. Belli ki gözü kara, gönlü cesurdu!Bir ahtapot ...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT