Editörden: Sevgi ve Kardeşlik Bağı
İnsanı kalbî olgunluğa sevk eden en önemli etken, sevgidir. Sevgi, insanda doğuştan var olan bir duygudur. İnsanı mesleğinde ve görevinde motive eden, insanlarla kaynaşmayı, yaratılanlara ve tabiata karşı saygılı ve hoşgörülü olmayı sağlayan, aileye, toplumlara ve bütün âleme huzur veren manevî bir değerdir. Saygıyı, merhameti ve kardeşliği tesis eder.
Kulun Allah'ı sevmesi, Allah'ın razı olduğu şeyleri kalbin tasdik etmesidir. Bu durumda kul, Allah'ın sevdiğini sever, sevmediğini de sevmez. Allah'ı sevmenin manası, Allah'a istikamet üzere olmak, her işte emir ve nehiylerine sımsıkı sarılmaktır. Sevgi ile kastedilen, sevginin netice ve semereleridir.
Hz. Peygamber (s.a.v.), müminlerin Allah (c.c.) için birbirini sevmeleri gerektiğini önemle vurgulamıştır. Kutsî bir hadiste, "Benim için birbirini sevenleri sevmem vaciptir." buyurulmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.), "Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız." "Bir kimse, kendisi için istediği bir şeyi mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz." buyurarak bu sevgi ile kâmil iman arasında sıkı bir bağ bulunduğuna işaret etmiştir.
İslâm, mü’minleri sevgi ve dostluk bağlarıyla birbirine bağlamış, kaynaştırmış ve böylece fertleri birbirine kenetlenmiş bir toplum meydana getirmiştir. Sevgi bağı hem Müslümanları Allah'a ve Rasûl’üne hem de birbirlerine bağlar. Müslümanlar iyi ve kötü günlerde, mutlu ve sıkıntılı zamanlarda daima bir arada olurlar. Hz. Peygamber (s.a.v.), "Kişi, sevdiğiyle beraberdir." buyurmuştur.
Toplumlarda hayatın ve çıkar çatışmalarının girdabına düşmeden, sosyal birliği sağlayan, Allah için sevmek önemlidir. Sevgisizlik, kardeşlik duygusunu bozmasından olumsuzlukların fitilini tutuşturmasına kadar tehlikeli bir şeydir. Sevmek, inanç esaslarımızın, uygarlık değerlerimizin ve sosyal ahlakın bir gereğidir.
Sevgisizlik; çocukların anne-babaya karşı saygısızlığı ve babaların da ihmalkârlığını artırır. Ailenin görev alanını daraltıp kötülükleri çoğaltır. Sosyal sorunların sayısını yükseltip suç nedenlerini, intihar olaylarını, aile içi şiddet ve eşler arası sorunları her geçen gün çoğaltır. Kardeşlik bağlarının zayıflamasına sebep olur, akrabalar arası ilişkileri bitirme noktasına getirir. İlgisizlik ve duyarsızlığı körükler, samimiyeti yok eder. Toplumlarda kardeşlik ve sevgi bağları zayıflamış, toplumsal değerlerin yerini bencillik almaya başlamıştır. İşte bu durum, sosyal bir krizin fitilinin tutuştuğunu haber vermektedir. Bu ateşi söndürmek için çabuk davranmak ve sosyal sorunlarımıza gereken özeni göstererek mutlaka bu krizin üstesinden gelmek gerekmektedir.
Toplumun yaşadığı sosyal kopukluk ve ailevi parçalanmalar, son yıllarda giderek çoğalmaktadır. Bu olgu; toplumların varlığını tehdit eden, temellerini sarsan, uygarlık binasında ve sosyal düzeninde çatlaklar oluşturan, toplumun alt yapısını tehdit eden, kökünü kazıyan ve yok oluşunu bildiren yakın bir tehlikeyi haber vermektedir.
Sevgi ile kardeşlik ve aile bağlarını güçlendirip sosyal dayanışmayı artırmalıyız. Selam ile…
Editör
YazarÇocuklara hoşgörü değerini öğretmek, aile ortamında başlar ve büyük önem taşır. Aile, çocuğun gelişiminde en etkili kurumdur ve anne-babaların tutumları, çocuk üzerindeki etkileriyle şekillenir. Hoşgö...
Yazar: Editör
Eğitimin amacı, insanlara istenen ve kalıcı değişiklikler kazandırmaktır. Burada önemli olan “istenen” kelimesidir. İstenilen şey, bir toplumun gelecekte huzurlu ve düzenli olabilmesi için gerekli ola...
Yazar: Editör
El-Vâlî: Bütün Bir Varlığı Düzenleyen ve YönetenEl-Vâlî, bir sıfat olarak, "bir yerin yönetim ve tasarrufunu elinde bulunduran, canlı ve cansız bütün bir varlık âlemini düzenleyen ve yöneten" anlamlar...
Yazar: Editör
Çocukluğumda, benden iki yaş büyük ablamla hemen her gün tartışırdık hatta bazen tartışmamız kavgaya kadar giderdi. Bazen bir de bakmışsınız, saç baş birbirimize girmişiz. En şiddetli kavgalarımızda b...
Yazar: M. Emin KARABACAK