Hey Yeni Yıl Sesimizi Duyuyor musun?
Bugün çok mutlu ve heyecanlıyım. Anneannem, babaannem, dedem, teyzem ve halamlar bize geldiler. Bu akşam soframız şenlikliydi. Yemeğimizi yedik. Güldük, eğlendik, şarkılar söyledik. Dedem çocukluğunda yılbaşını nasıl geçirdiklerini anlattı. Onu dinlerken değişen pek bir şeyin olmadığını fark ettim.
Kuzenlerimle fırdöndü ve eğlendirici çeşitli oyunlar oynadık Sonrasındabirbirimize aldığımız hediyeleri verdik. Paketleri açtıkça hepimiz sevindik.
Birkaç saat sonra yeni bir yıla gireceğiz. Günler, haftalar, aylar geçecek. İlkbahar, yaz, sonbahar, kış gelecek. Derken o yıl da bitiverecek. Her yeni yılla birlikte yeni umutlarımız olacak. Belli ki bu yıl da hepimizin gerçekleşmesini istediği şeyler var. Elbette benim de dileklerim olacak ama yeni yıldan değil; çünkü ben artık on iki yaşımda olduğum için çalışmadan, emek vermeden umutlarımıza ulaşamayacağımızı biliyorum. O yüzden yeni yılda yapacağım şeyleri planlıyorum. Kendime yeni hedefler koyuyorum. Gitmek, görmek istediğim yerlerin isimlerini yazıyorum listeme. Daha başarılı olabilmek için günü gününe derslerime çalışacağıma söz veriyorum kendi kendime.
Dedem soruyor bir anda “Çocuklar yeni yıldan neler bekliyorsunuz?” diye bana ve kuzenlerime.
“Mutlu ve huzurlu bir dünyada yaşamak, kendimi güvende hissetmek istiyorum dedeciğim. Savaşlar bitsin, herkes birbiriyle huzur içinde yaşasın. Hep barış olsun. Bu dünya hepimize yeter.” diyor Esila.
Hep birlikte alkışlıyoruz Esila’yı.Sonra Orhan konuşmaya başlıyor.
“Hepimiz için sağlık diliyorum. Hasta olan kardeşlerim tedavi görebilsinler. Durumu iyi olan büyüklerim onlara yardım etsinler. Sokak hayvanlarının korunmasını, zarar görmemelerini istiyorum.”
Alkışlarımız Orhan için.
“Sen ne düşünüyorsun İlayda?” diyerek bakışlarını bana çeviriyor dedem.
“Çocukların annesiz babasız ve evsiz kalmamasını umut ediyorum. Yaşadığımız dünyanın daha fazla kirletilmemesini, suyumuzun bitmemesini, doğaya zarar verilmemesini, ağaçların kesilmemesini istiyorum.” dememle alkış seslerini işitmem bir oluyor.
Dedem; “Çocuklarımızın yeni yıldan istedikleri şeyleri duyuyorsunuz değil mi evlatlarım? O zaman biz yetişkinlere büyük görevler düşüyor. Onlara tertemiz bir gelecek bırakmak, umutlarını gerçekleştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Elele vermeliyiz. Birlik olmalıyız. Yarınları güzelleştirmeliyiz.” deyince alkış seslerimiz havai fişeklerin seslerine karışıyor. Demek ki saatler on ikiyi gösteriyor.
Yüreğimizde büyüttüğümüz onlarca umutla yeni bir yıla girdik. Büyüklerimizin ellerini öptük. Hayır dualarını aldık. Onlar kendi aralarında sohbete daldıklarında biz bahçeye çıkarak yılın ilk karını karşıladık kuzenlerimle ve hep bir ağızdan gökyüzüne haykırdık “Hey yeni yıl sesimizi, umutlarımızı, dileklerimizi duyuyor musun?” diye.
Sibel UNUR ÖZDEMİR
Yazar(Hacivat, Karagöz’ün evinin önüne gelir ve arkadaşına seslenir.)Hacivat: Karagöz’üm. Karagöz’üm.(Karagöz gözlerini ovuşturarak pencereye çıkar.)Karagöz: Ne var Hacı Cavcav? Beni niye tatlı uykumdan uy...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Kitap fuarının son günüydü. Sevilen Yazar Bartu Soyalan kitaplarını imzalıyordu. Standa gelmesinin üzerinden yaklaşık iki saat geçmişti. Nihayet imza için bekleyen kuyruk bitmiş, o da rahat bir nefes ...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Vitrindeki oyuncak bebekler gözüne çarptı. Çeşitli aksesuarlarla süslü bebekler, kız çocuklarının ilgisini çekiyordu. Hele bir tanesinin makyaj çantası bile vardı. Yine vitrinin bir köşesinde çe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Pencere önünde oturmuş bulmaca çözüyordum. Torunum Şenay’ın sesi ile başımı kaldırdım.“Nineciğim bir ödevim var. Öğretmenimiz, büyüklerimizle eski mahalleler, komşuluk ilişkileri, sokak oyunları konus...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR