Editörden: Ailede Sevgi ve Saygı
Doğumla başlayan hayatta, bir anne ve bir baba vardır. Biz insanların ilk babası Hz. Âdem, ilk annesi ise Hz. Havva'dır.
Anne hürmete layık bir varlık. Çünkü güzel bir fedakârlık örneği göstererek evladını kendi bedeninde dokuz ay taşıyan, kanıyla canıyla besleyen, onu dünyaya getiren ve ağlayan bebeğini sıcak nefesiyle susturan, şefkat dolu kucağını açan, hayatın zorlukları karşısında kendinden bir parça olan yavrusunun daima yanında olan, eğiten, terbiye eden muhtereme varlık...
Bir annenin evladına olan şefkati her şeyin üstündedir. Bu konuyla alâkalı şöyle bir hikâye anlatılmaktadır: Süleyman (a.s.)'a iki kadın bir çocuğun anneliği iddiasıyla gelir. İkisi de hararetle iddialarını savunmaktadır. Süleyman (a.s.), onları dinler ve sonra cellâdı çağırır: "Çocuğu tam ortasından böl ve ikisine birer parçasını ver!" der. Cellat kılıcını kaldırdığı zaman kadınlardan biri haykırarak; "Yapmayın!..” der. “Yapmayın, ben davamdan vazgeçtim."
Yüce Peygamber diğer kadının yüzüne bakar; yüzü ifadesizdir. Davasından vazgeçen kadına döner ve şöyle der:
- Sen mübarek ve mukaddes bir annesin. Çocuğuna olan sevginle onun ızdırap çekmesine tahammül edemedin. Senin fedakârlığın onun parçalanmasına engel oldu. Öbür kadın ana olsaydı, o da senin gibi feryat ederdi. Çocuk senindir.”
Anne sevgisi; insan sevgisinin, toplum şuurunun başlangıç noktasıdır. Bu konuyla ilgili bir hadis-i şerif şöyledir: “Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor; bir adam gelerek: ‘Ey Allah'ın Rasûlü, iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyade kim hak sahibidir?’ diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v.); ‘Annen!’ diye cevap verdi. Adam; ‘Sonra kim?’ dedi. Rasûlullah (s.a.v.); ‘Annen!’ diye cevap verdi. Adam tekrar, ‘Sonra kim?’ dedi. Rasûlullah (s.a.v.) yine, ‘Annen!’ diye cevap verdi. Adam tekrar sordu, ‘Sonra kim?’ Rasûlullah (s.a.v.) bu dördüncüyü, ‘Baban!’ diye cevapladı."
Sevgili Peygamberimiz, bir başka hadis-i şeriflerinde anne ve babaya itaat ve hizmet konusunda ikaz mahiyetinde şöyle buyurmuşlardır:
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: "Hz. Peygamber (s.a.v.) bir gün: ‘Burnu sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün.’ dedi. ‘Kimin burnu sürtülsün Ey Allah'ın Rasûlü?’ diye sorulunca şu açıklamada bulundu: ‘Ebeveyninden her ikisinin veya sadece birinin yaşlılığına ulaştığı hâlde cennete giremeyenin.’ buyurdular.”
Toplumun temel taşı olan bireyleri anneler yetiştirir. Sevgi ile yüreği yoğrulmuş bireyler aileyi, mutluluk çemberi içerisindeki aileler de sıhhatli bir milleti meydana getirir. Eğer anneler mutlu ise toplum mutlu, toplum mutlu ise devlet mutlu, devlet mutlu ise millet mutludur. Anaların namusunu korumak için can vermeye hazır olan evlatlar, asker ruhu ile her zaman övülmeye layık en büyük orduları oluşturur. Tarihe bakıldığında ak süt emziren anaların ak alınlı evlatları, aziz yurdumuza düşman ayağı basmasın diye, canlarını seve seve vermişlerdir.
Bir toplumun anneleri ne kadar mükemmel, ne kadar inançlı yetiştirilmişler ve helâl lokma yedikleri gibi yavrularına da helâl süt emzirmişler ve onlara iyi örnekler göstermişlerse, inanınız o toplumun geleceği, ordulardan daha çok güçlü olarak korunur. Çünkü cennetin ayakları altında olduğuna inandığımız annelerin; imanı, idraki, sevgisi, çocuğuna karşı olan şefkati ve çocuğuna karşı olan bağlılığı, bir topluluğu millet yapan yegâne özelliklerdir. Mutlu ve huzurlu aile ortamlarının çoğalması dileklerimizle…
Editör
YazarHz. Abdullah bin Zeyd (r.a) Ensar’dandı. Akabe Biatı’na katılmıştı. Rasûlullah’a bütün kalbiyle bağlıydı. Peygamberimiz’le birlikte bütün savaşlara iştirak etti. Çok büyük kahramanlıklar gösterdi. Mek...
Yazar: N.Nida DURAN
Son Osmanlı Padişahı Sultan VI. Mehmed Vahdeddin’in ilk eşi ve başkadınefendisidir. 9 Ekim 1866 tarihinde Abhazya’nın Tsebelda şehrinde, Marşania Malikhanesi’nde gözlerini dünyaya açmıştır. Prens Hasa...
Yazar: Bengisu HAYAT
El-Afüvv: Çok Affeden, Çok BağışlayanAllah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-Afüvv’; çok affeden, çok bağışlayan anlamındadır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim'de, "Hiç şüphesiz ki Allah, çok affedendi...
Yazar: Editör
İnsan bir yolcudur. Bu yolculuk ise âlem-i ervahtan, rahm-i maderden, sabavetten, gençlikten, ihtiyarlıktan, dünyadan, kabirden, berzahtan, haşirden, sırattan geçer bir uzun sefer-i imtihandır. Rabb’i...
Yazar: Esra GÖKTEPE