Camgöz ve Küçük Ayı Yavrusu
Sevgili çocuk dostlarım;
Her taraf karlarla kaplandı. Çocuklar kartopu oynamayı ve kızaklarla bayır aşağı kaymayı çok seviyorlar. Uzun Kulak Zeliş’in, ben de Ömer’in arkasına biniyorum ve birlikte bayır aşağı uçarcasına kayıyoruz. Bu hafta sonu Hafize Teyze çiftliğe yetimhanedeki çocukları da getirdi. Hepimiz akşama kadar kaydık eğlendik.
Akşam Hafize Teyze şöminenin karşısında hazırlanan sofrada harika yemekler ikram etti. Hepsi çok mutlu oldu. Yemekten sonra bahçeden büyük bir gürültü geldi.Birden korkuyla irkildik ve hemen bahçeye çıktık. Bahçe kapısında Veli Dayı elindeki uzun bir sopayla “Hooo! Hooo!” diye bağırıyor ileride yavru bir boz ayı koşarak uzaklaşıyordu. Bahçenin yanındaki çöp bidonları da devrilmiş çöpler etrafa dağılmıştı. Çocuklar boz ayıyı görünce hep bir ağızdan “Babaanne bak küçük bir ayı yavrusu! Ne kadar tatlı!” diye bağırdılar. Hafize Teyze de boz ayı yavrusunun telaşla kaçmasını gülerek izledi ve;
- Evet, çok tatlı. Veli belli ki hayvancağız aç kalmış. Bundan sonra sabah ve akşam bu yavru için yiyecek bir şeyler koyalım buraya. Yazıktır. Kış günü kapımıza kadar gelen bu hayvancağızı aç bırakmak olmaz, dedi.
Ertesi sabah çocuklar erkenden kalkıp duvarın dibine saklandılar. Boz ayının gelmesini beklerken bu defa uzun ve kalın kuyruklu kahverengi bir tilki çıkageldi. Ne kadar sevimli bir hayvandı. Etrafa bakınarak yürürken ayı için konan yiyecekleri görünce hızla koşup bir çırpıda yedi ve aynı hızla koşup ormana girdi. Çocuklar küçük kahverengi tilkiyi de çok sevmişlerdi. Gördüklerini kahvaltıda Hafize Teyze’ye anlattılar. Hafize Teyze;
- Kış fena bastırdı, hayvancıklar yiyecek bulamıyorlar demek. Hemen hazırlık yapıp ormanda birkaç yere yiyecek bırakmalı. Belediyeye de haber verelim. Kar kalkana kadar düzenli olarak yiyecek verilmesi lazım.
Çocuklar bunu duyunca çok sevindiler. Ömer;
- Babaanne, biz de gelelim mi yiyecek bırakırken?
Hafize Teyze hepsinin gözünden ne kadar istekli olduklarını anlamıştı.
- Tabi gelebilirsiniz. Siz olmadan ben tek başıma yapamam zaten,dedi, gülümseyerek.
O gün Hafize Teyze ve çocuklar ormanda aç kalan hayvanlar için birçok yere yiyecek bıraktılar.Belediyeden de adamlar geldi ve bundan sonra her gün düzenli olarak yiyecek bırakılacağını söylediler. Hepimiz çok sevindik.
Bazen çiftliğin etrafında bu hayvanlardan görüyoruz. Sanki teşekkür etmek için çiftliğe bakıyor gibiler. Görüşmek üzere çocuklar, hoşçakalın…
Raziye SAĞLAM
YazarTevrat nedir: Dört büyük kitaptan biri. Allahu Teâlâ tarafından Musa (a.s.)’a gönderilen ilahî kitaptır. Tevrat kırk cüz idi. Her cüzde bin süre, her sürede bin ayet vardı. Şu an Yahudi din adamları t...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Türkiye’nin en ucunda, en doğusunda gizemli bir atmosfere sahip Kars şehir merkezinde, birçok kültürlerin mimarisine ait binaları görmek mümkün. Ülkemizin ilk karının yağdığı ve ilk güneşinin doğduğu ...
Yazar: Yusuf HALICI
-Anne!..Beyzanur panik hâlinde mutfağa koştu.-Anne, kuşumuz gitti, Geveze uçtu, gitti.Annesi Beyzanur’la beraber pencereye koştu.- Kim açtı kafesinin kapısını?-Şey, Ben açtım. Canı sıkılmıştır,beraber...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Bu yazıyı hazırladığım günlerde, İsrail yoğun bir şekilde Filistinlilerin üzerine bomba yağdırıyordu. Hastaneleri, sivilleri taşıyan konvoyları, mültecilerin kaldığı kampları ve bulduğu her yeri bomba...
Yazar: Raziye SAĞLAM