Mutluluğu Paylaşmak
Hangi ülkeden ve yöreden olursa olsun, yeryüzünde yaşayan tüm insanların temel ihtiyaçları; beslenme, barınma, eşit birer birey olarak yaşayacakları güvenli bir ortamdır. Bunların dışında her bireyin kendine özgü istekleri ve amaçları vardır. Temel ihtiyaçların ve isteklerin yerine getirilmesi onları mutluluğa ve refaha kavuşturur. O nedenle mutluluk “bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmakta duyulan kıvanç” diye tanımlanır. Herkesin mutluluk anlayışı, mutluluğu arama yolu farklı ve çeşitlidir. Bu çeşitlilik hem onları mutlu eder hem de toplumdaki diğer insanlar bu mutluluktan payını alır.
Bilimsel araştırmalar yaparak, yeni buluşlarla insanlığa yararlı olan, mutluluğu bu yolda bulan insanlara minnet duyarız.Çevresindeki yardıma muhtaç insanlara el uzatan, dara düşenin yanında olan, dostlarının derdine çare olan insanların mutluluğunu takdir ederiz.
Saygı ve sevginin hâkim olduğu bir aile kurabilmiş, sofrasında bir lokma ekmeği onlarla paylaşabilmiş, güzel ahlaklı, başarılı, vatanını milletini seven, yardımsever çocuklar yetiştirebilmiş insanların mutluluğunu örnek gösteririz.
Ülkesinin yönetiminde söz sahibi olan, vatanı ve milletinin iyiliği için çalışmayı mutluluk olarak görenlere saygı duyarız.Sağlıklı olmayı, sağlıklı olmak için spor yapmayı en büyük mutluluk sayan insanlara da hak veririz.Kimsenin malında mülkünde gözü olmayan, helal kazancı ile kendi yağıyla kavrulmayı en büyük mutluluk sayan insanlarla gurur duyarız.
Okumayı seven, araştıran, öğrendiklerini diğer insanlara aktaran insanların mutluluğunu da yürekten destekleriz.Gezen, çevresini keşfetmekten, kültürünü, geçmişini öğrenmekten hiç vazgeçmeyen insanların mutluluğunu paylaşırız.Mutluluğu parada pulda, malda mülkte arayan insanların gerçek mutluluğu hiç bulamayacaklarını bilmek ise bizi üzer.
Mutluluğu ve sonuç olarak huzuru bulmanın daha nice yolları var. Yeter ki biz elimizdeki imkânlar ölçüsünde isteklerimizi gerçekleştirmek için çabalayalım. Unutmayalım ki başarı, istediğimizi elde etmek, mutluluk ise elde ettiklerimizi sevmektir.
Erdal KARASU
YazarÇocukluğumda ve lise yıllarında tavşanlara karşı ilgim pek fazlaydı. Şu yaşımdayım; hâlâ da öyle…İlk anımsadığım, amcamla birlikte otomobille Sivas’tan dönüyorduk yaşadığımız ilçeye… Vakit akşamdı, bi...
Yazar: Erdal KARASU
Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimin aynı anda yaşanabildiği; dağları, ormanları, ovalarının ortasından nazlı nazlı akarak bereket saçan nehirleri, vadileri ile doğal güzelliklerle bezenmiş top...
Yazar: Erdal KARASU
Çocukluğum bol ağaçlıklı, yeşillikli, havası suyu temiz şirin bir ilçede geçti. İçinde her tür meyve ağaçları olan büyük bir bahçemiz vardı. Sabahın erken saatlerinde kalkar, elma ağacının yüksek dalı...
Yazar: Erdal KARASU
İlçede tek katlı, toprak damlı, bahçeli bir evde oturuyorduk yıllar önce. Ortaokula gidiyordum daha. Babam başka bir kentte görev yaptığı için hafta sonları eve gelirdi.Bir sonbahar günü, akşama doğru...
Yazar: Erdal KARASU