Çocukların Arkası Toplanarak Sorumluluk Öğretilmez
Sorumluluk, kişinin yetki alanına giren işleri üstlenerek kendisinden istenen şekilde ve amaca uygun olarak yapması diye tarif edebiliriz. Çocuklar için de sorumluluk, gelişim dönemlerinin özelliklerine göre anne babaların rehberliğinde çocukların yaşlarına uygun olarak yapması gerekenleri öğrenerek yapması diyebiliriz.
Burada önemli olan, anne babanın yapıp çocuğun modellemesi değil, çocuğun yapması ve anne babanın rehberlik yaparak çocuğun öz güvenini geliştirmesidir. Buna çocukların oynadığı oyuncakları toplama, üstünü giyip çıkarma, yatağını düzeltme, okul çantasını hazırlama, eşyalarına sahip çıkma, harçlığını uygun harcama, ödevlerini yapma, derslerine planlı çalışma gibilerini sayabiliriz.
Anne baba olarak bizler, çocuklarımızın daha bebeklikten itibaren her şeylerine o kadar çok müdahale ediyoruz ki, bu çocuklar okula başladıkları zaman karşımıza, sorumluluk bilinci gelişmiş bir öğrenci olarak değil de bağımlı birer kişilikle çıkmaktadırlar. Bu da çocukların okulda; arkadaşlık kurmakta ve sınıf kurallarına uymaktan zorlanan, sınıfta parmak kaldırmaktan çekinen, kendi kararlarını veremeyen ve karar verme sürecinde sürekli karşı taraftan onayını bekleyen, ödevlerini tek başına yapamayan ve arkasının toplanmasını bekleyen kişiler olarak kendilerini göstermelerine sebep olacaktır.
Nerede Hatalar Yaptık?
Biz görmedik onlar görsün diye daha doğmadan kullanacağı tüm eşyalarını fazlasıyla aldık. Daha iyi beslensin diye doğal gıdalar yerine özel mamalarla besledik. Daha rahat etsin diye konforlu beşik ve yataklara yatırdık. Yürümesini düşe kalka öğrenmek yerine yürüteçlerle öğrettik. Kendi yerse karnını doyuramaz diye kocaman olmalarına rağmen ellerimizle yedirdik.
Dışarıda oynarsa bir yerini incitir diye teknolojinin getirdiği yeni oyuncakları önüne yığdık. Eğer anne olarak çalışıyorsak bakıcının en iyisini tuttuk. Kreşin de en iyisine verdik. Her şeyin en iyisini çocuklar adına düşündük ve yaptık. Bunu da en iyi anne baba olduğumuzu ve çocuğumuzun iyiliğini düşünerek yaptık.
Çocuklar okul çağına gelince en iyi okul, en iyi öğretmen derdine düştük. Okul evimize yürüme mesafesinde olmasına rağmen okula gidip gelirken yorulmasın diye ya servise verdik ya da özel aracımızla getirip götürdük. Çocukların ödevlerini, derslerini biz düşündük. Gerekirse çocuk adına ödevlerini biz yaptık. Sabahları evin prens ve prensesini kaldırmak için ayağına en az dört beş kez gittik. Gerekirse kahvaltısını ayağına götürdük.
Çantasını, beslenmesini, harçlığını okula gitmeden hazırladık. Eğer okula araçla gidip gelinmiyorsa okul çantasını da biz taşıdık.Okuyup sorumluluk sahibi olsunlar diye yapılan bütün fedakârlıkların çocukları hazırcılığa alıştırıp sorumluluk bilincini geliştirmeyeceğini unuttuk. Buna rağmen bugün okula giderken üst başını giyemeyen, yatağını ve odasını toplayamayan, çantasını taşımaktan aciz olan çocuklardan sorumluluk duygusunu geliştirmesini bekledik.
Yine biz görmedik ya! Kimse rahatsız etmesin ve rahat rahat ders çalışsın diye çocuk odalarını özel donattık. Ellerine bizim dahi kullanamadığımız son teknolojik özelliklere sahip cep telefonu verdik. Dahası cep telefonuna da bilmem kaç dakika, kaç bin sms ve interneti de her ay düzenli olarak yükledik.
Listeyi uzatabiliriz fakat buna ne benim yazmak için zamanım ne de sizin okumak için zamanınız vardır. Sonuçta bu çocukların sorumluluk sahibi olsunlar diye her şeylerini düşündük, liseye giriş ve üniversite sınavlarını dahi düşündük. Hatta düşünmekle kalmadık, elimizden gelenin de fazlasını yaptık. Yapmasına yaptık da çocukların sorumluluk duygusunu geliştirmek için en küçük bir çabamız da olmadı.
Bugün yatağını ve odasını toplamasını öğretemediğimiz çocuklarımızdan sorumluluk adına iyi bir lise kazanmalarını bekliyoruz. Bugün mutfağa girerek iki yumurta kırıp pişirmesini öğretemediğimiz çocuktan sorumluluk bilinci içinde iyi bir üniversite kazanmasını bekliyoruz.
Yemeyip yedirdiğimiz, giymeyip giydirdiğimiz, el bebek gül bebek büyüttüğümüz bu çocuklar, üniversiteyi de kazansalar aynı fedakârlığı bizden beklemeye devam edeceklerdir. Her hizmeti ayaklarına götürdüğümüz çocuklarımız -kendi ayakları üzerinde duran bağımsız kişiler olmaları beklenirken- bağımlı birer kişi oldular.
Neler Yapılmalı?
Günümüz anne babaları, çocukların her şeylerini düşünerek ve arkalarını toplayarak sorumluluk sahibi olacaklarını düşünmektedirler. Oysa sorumluluk öncelikle aileden yani anne babadan öğrenilmektedir. Anne babanın öğretemediği sorumluluğu hiç kimse ne üstüne alıp öğretir ne de çocuk bunu öğrenir. Onun için el bebek gül bebek büyütülerek ve arkaları toparlanarak büyütülen çocuklardan okuldan da sorumluluk öğrenmeleri beklenilmemelidir. Onun için:
Çocukları eğitirken ve yetiştirirken onlara ne kadar müdahale edersek büyüdükleri zaman da kendi ayakları üzerinde durmakta o kadar zorluk çekeceklerdir. Büyüdüklerinde kendi kararlarını veremeyen, sorumluluk almaktan korkan, kendine güvenemeyen bağımlı bir kişilik geliştirmemeleri için yaşından küçükmüş gibi davranılıp el bebek gül bebek davranılmamalıdır.
Çocukların yaşına uygun sorumluluklar verilmelidir. Çocukların yapacakları onlar adına ne düşünülmeli ne de yapılmalıdır. Özellikle de ödevleri ve dersleri... Çocukların kendi ayakları üzerinde durup kendi kararlarını verebilmeleri için de yaş ve seviyelerine uygun görevler, küçük yaştan itibaren verilerek benlik saygıları yükseltilmelidir. Çünkü sorumluluk aileden öğrenilir. Eğer bugün çocuk ders çalışmayı sevmiyor ve ders çalışmıyorsa sorumluluk bilinci gelişmediğindedir. Onun için de çocuklara verilecek ilk sorumluluk; oyuncaklarını, yatağını ve odalarını toplama görevi olmalıdır.
Çocukların yaşlarına uygun görevler verilerek çocuklar cesaretlendirilmeli, çocuğun çabası ve yaptıkları takdir edilerek bazen ödüllendirilmelidir. Çocukları başkaları ile kıyaslamak yerine dünü ile bugünü kıyaslanmalıdır. Çocuğun olumsuz davranışları yerine olumlu davranışları görülüp benlik saygısı yükseltilmelidir. Bunların yanında:
Sorumluluk ve bağımsız kişilik konusunda çocuğa uygun model olunmalı.
Çocukların bağımlı kişilik sahibi olmalarına sebep olacak hal ve davranışları pekiştirilmemeli.
Çocukların kendi kararlarını kendilerinin almaları teşvik edilmeli.
Çocukların arkasını toplamak yerine, kendisinin toplaması öğretilmeli.
Çocuklara yardım adı altında sorumluluk alanlarına girilmemeli.
Çocukların okulla ilgili görev ve sorumluluklarına rehberlik dışında yardım edilmemeli.
M. Emin KARABACAK
YazarSanattır insana sabrı öğreten,Sabır tezgahının özüdür sanat.Sabırdır ilhamla sözü söyleten,İyinin, güzelin adıdır sanat.Tevazu yakışır bir sanatçıya,Sanatçı alışır hüzne, acıya,İnce işler inci koyar s...
Şair: Rabia BARIŞ
İsrail’in Filistin’e saldırıları olanca şiddetiyle devam etmektedir. İsrail; çocuk, kadın, yaşlı, okul ve hastaneleri vurarak Batılı devletlerin de desteğini arkasına alarak Filistin’de terör estirmek...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Çocukların doğumdan itibaren anne babalarıyla geçirecekleri kaliteli zamanlar, çocukların gelişimleri için çok değerli ve önemlidir. Çünkü çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimleri, ...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Eş-Şehid: Hazır Oldu, Huzurda Bulundu, Müşâhede EttiAllah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ve O'nun bir vasfı olan eş-Şehîd; "kendisinden hiçbir şey saklanamayan, gizli kalmayan ve unutmayan" de...
Yazar: Editör