Herkes İçin Adalet
Yaşadığımız dünya üzerinde bir ahengin olduğuna inanırız. Bu ahengin bir yaratıcı tarafından meydana getirildiğine inanırız. Müslümanlar olarak Allah'a inanır ve inandığımız dinin en önemli özelliğinden biri adalet vurgusudur. Elbette adalet kavramı çok geniş bir yelpazeye yayılmış durumda ve herkes adaleti kendine göre yorumlamış durumdadır.
Başkasının hakkına girmemek üzerine Kur'an-ı Kerim’de birçok ayet olmasına rağmen inanan insanlar olarak bunları görmezden geliyor muyuz diye düşünmek lazım. Her şeyi dört dörtlük yapabiliyor muyuz? Hayır. Ama en azından elimizden geldiğince yapmak için uğraşıyoruz.
Bugün çeşitli vesilelerle ve bazı yerlerde adaletsizliklerle karşılaşıyoruz. Gelir adaletsizliği, hak kaybı, markette bile sıra beklerken bir başkasının sıramızı alma adaletsizliğine kadar ciddi ve basit gibi görünen şekillerde adaletsizliğe maruz kalıyoruz. Basit bir işimizi yaptırmak isterken araya birilerini bulma derdine düşünüyoruz.
Sistemin bu şekilde devam etmesi ise ciddi sıkıntıları beraberinde getirir. Şöyle ki insanlar artık bir yerde tanıdığınız, dayınız yoksa hiçbir işinin görülmeyeceğini düşünür. İşte bu düşünce bir ağacı devirir. Bu algının kırılması ise insanların işini düzgün bir şekilde yaparak herkese eşit bir şekilde hizmet ya da üretimi götürmesiyle mümkündür. Adalet kıldan ince kılıçtan keskindir. Öyle ağızda sakız edilecek cinsten bir kelime değildir.
Zaman zaman çok basit şeyler için bazı talepte bulunduğum oluyor. Vatandaş olarak, bir okur olarak veyahut yazan bir birey olarak bazı taleplerim oluyor. Normalde yerine getirilmesinde hiçbir engel yokken, yine birilerinin keyfine mahzar olduğundan(!) nedense ricamız reddediliyor.
Sonra birilerini bulunca o olmayan işimiz oluveriyor! Madem olabiliyordu neden bu kadar insanlar uğraştırılır ve deyim yerindeyse bıktırılır? Sonra toplumda tahammülsüz bir hâle gelmemizden dert yanarız. Böyle zaman zaman çeşitli adaletsizliklere maruz kalınca insan ister istemez düşünüyor: "Ya benim adalet anlayışımda bir sıkıntı var ya da bu insanlar adaletin ne olduğundan bihaber!"
Adalet ona farklı şuna farklı işlemez, böyle olursa adalet değil başka bir şey olur: "Adamına göre muamele…" şeklini alır. Benim burada anlattıklarım herkesi ilgilendiren konular tüm insanların yaptığı ya da göremediği hatalardan bazıları. Belki de zaman zaman kendimizin de yanılgıya düşerek yaptığımız hatalardan biri.
Adaletin tesis edildiği yerlerde neresi olursa olsun bir huzur olacaktır, güven olacaktır. Aksi takdirde insanların birbirine güvenmediği ve sürekli şüpheci yaklaşımların sergilendiği bir alana dönüşecektir ki bu da insanı yoran bir mesele halini alır. Kendimiz için istediğimizi komşumuz, çevremiz için de istemedikçe tam olarak adaleti sağlamış olamayız.
Aslında ölçü belli, kendimize neyi doğru istiyorsak herkes için bu doğruyu istemek gerekiyor. Allah, bizi adalet üzere yürüyenlerden eylesin. Bir ara bir yazıda okumuştum, trafikte şerit değiştirmek bile başkasının hakkına girmektir. Doğru, ardımıza bakmadan birden şerit değiştirmek başkasının hakkına girmektir.
O kişinin ani manevramızla panik olmasına sebep olmuşsak hakkına girmişizdir. Bunun gibi basit örnekleri de çoğaltmak mümkün. Trafikte makas atan bireyler hem kendi hayatlarını hem de başkalarının hayatını tehlikeye koyuyorlar. Yine bunun bir hak gaspı olduğunu görmek istemiyorlar. Kendimize yapıldığında sinirleniyorsak başkasına da bu tavırları sergilemeyeceğiz.
Erol AFŞİN
YazarYaşamımız boyunca türlü merhalelerden geçiyoruz. Dünya durdukça da bu düzen böyle gidecek. Yani çeşitli imtihanlara tâbî olacağız. İnanan insanlar olarak dünya hayatının bir imtihan dünyası olduğunu b...
Yazar: Erol AFŞİN
Hayat dediğimiz kavram birçok gizemi içinde barındırıyor. Her geçen gün yeni bir şey öğreniyoruz ya da herhangi bir kavramın idrâkine varıyoruz. Hayatın gizemini çözme hâlindeyken şaşırmıyor da değili...
Yazar: Erol AFŞİN
Günümüzde sosyal medya kullanımı çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Neredeyse günün üçte birlik bir bölümünün sosyal medyaya heba edildiğini söylesek pek yanılmış olmayız sanırım. Sosyal medyanın en...
Yazar: Erol AFŞİN
Geleceğimiz olan çocuklarımızı en iyi tanıması gereken anne babalar ve öğretmenlerdir. Çocuğumuzun nasıl bir özelliğe sahip olup olmadığını davranışlarından anlıyoruz. Çocuklarımızı çok iyi tanımakla ...
Yazar: Ali ÖZKANLI