Uç Uç Böceğim
Ali Amca bahçedeydi. Çiçeklerle ilgileniyor, yapraklarını okşayıp onlarla konuşuyordu. Mert, onu bir süre izledi ve şaka yapmaya karar verdi. Ali Amca’ya yaklaştı, arkasına sokuldu ve önceden şişirdiği kese kâğıdını patlatıverdi. Ortaya “Boom!!!” diye bir ses yayıldı. İşlerine dalan Ali Amca korkuyla zıpladı.
“Seni kerata seni! Böyle şaka yapılır mı? Ödüm koptu.” derken sesini yükseltti.
Mert bir yandan gülüyor diğer taraftan da “Kızma Ali Amca patlama sesi insanları ne kadar korkutuyor diye bir deney yaptım sadece.” dedi.
“Deneymiş… Düpedüz yaramazlık yaptım demiyorsun da…”
“Bu kadar korkacağını düşünmemiştim. Özür dilerim.”
Ali Amca, “Özrünü kabul ederim ama bana bahçe işlerinde yardım edersen.” dedi.
“Seve seve yardım ederim. Bilirsin çiçekleri, doğayı çok severim.”
“O zaman şurayı kazmaya başla. Gülfidanlarını birlikte dikelim.”
Mert, “Anlaştık Ali Amca.” diyerek işe koyuldu.
Ali Amca da Mert de işlerine öyle dalmıştı ki Eda’nın yanlarına geldiğini fark etmediler. Eda, ağacın altından onları seyrediyordu. Mert parmağının ucuna konan uğur böceğini görüp “ Ali Amca, yardım et! Elimde böcek var.” diye korkuyla bağırmaya başladı.
Eda olduğu yerden fırladı ve “Hani nerede böcek?” diye sorduğu anda abisini korkutan böceği gördü.
“Uğur böceğinden mi korktun abi? Sen, Ali Amca’yı korkuttun bu sevimli şey de seni.” derken parmağını uzatarak böceği eline aldı.
“Baksana ne şirin! Uğur getirecek bize. Hem çok yararlı bir böcek. Çiftçilere ve insanlara çok yardımcı oluyormuş. ”
“Nasıl yani?” diye sordu Mert.
Ali Amca, “Eda doğru söylüyor Mert. Uğur böceği bitkilerin üzerinde bulunan zararlı bitleri yer. Tehlike hissederse kötü bir koku salgılayarak düşmanlarını uzaklaştırır. Rengi parlak olduğu için onu zehirli sanırlar.”
“Biliyor musun Ali Amca, kendinden güçlü bir hayvan onu rahatsız ettiğinde bacaklarını vücuduna çekerek ölü taklidi yaparmış.”
“Bu güzel bir bilgi Eda! Nereden öğrendin?
“Araştırıyorum, okuyorum. Yeni bilgiler keşfetmek hoşuma gidiyor. Büyüyünce zooloji okuyacağım.”
“Ben de botanik okuyayım o zaman. Bitkileri keşfedeyim.” dedi Mert.
“Aferin size çocuklar. Hangi mesleği seçeceğinize şimdiden karar vermeniz çok güzel. Yolunuz açık olsun. Ancak şaka bile olsa bir daha hiç kimseyi korkutmayın.”
Uğur Böceği konuşmaların bittiğini hissetmiş gibi Eda’nın parmağının ucuna kadar geldi ve kanatlarını açtı. İşte tam o sırada Eda “Uç uç böceğim/yarın bayram olacak/annem sana terlik pabuç alacak.” diye bir tekerleme mırıldanmaya başladı. Mert ve Ali Amca da ona eşlik ettiler. Uğur Böceği şarkılar eşliğinde uçtu gitti.
Sibel UNUR ÖZDEMİR
YazarVeda Hutbesi nedir?Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hicret’in onuncu senesinde yaptığı Veda Haccı sırasında okuduğu hutbedir. Peygamberimiz Arefe günü Arafat Vadisi’nde öğleden sonra Kusvâ adındaki devesi...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Sevgili günlük,Bugün neler oldu neler, anlatayım da sen de öğren. Okulda çıkan öğle yemeğini beğenip yemedim. Kantine koşup tost aldım. Bahçeye çıktım. Dolaşa dolaşa tostumu yemeye başladım. Tam o sır...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Sabah hop hop hoplarım,Akşam zıp zıp zıplarım,Herkese yardım eder,Her gün sevap toplarım.Keremine sınır yok,Sen’sin ebet ve ezel;İki uzun kulağım,Topkuyruğum ne güzel!Ayağım kısa diyeKaraları bağladım...
Şair: Bestami YAZGAN
Asker Abi merhaba,Benim adım Namık. Annem bana hamileyken babamla birlikte Namık Kemal’in Vatan Yahut Silistre adlı oyununu seyretmişler. Oyun, Kırım Savaşı sırasında Silistre Kalesi’nin kurtarılmasın...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR