Çınaraltı’nda Kitap Sohbetleri
Çınaraltı, bir kitap ismi, bir dergi ismi, Beyazıt ta küçük bir çay bahçesi ve onun yanı sıra güzel insanların buluştuğu bir yerin ismi. O güzel insanları kendi zamanları içinde tanımaya ve görmeye imkânımız olmadı ama Dursun Gürlek Hoca’mızın birebir yaşadığı anılarını, nakilleri o enfes anlatımıyla hafızamıza kazıyacak bir eser.
Sanki Yahya Kemalleri, Necip Fazılları, Tanpınarları bizzat görmüş, doyumsuz edebî, tarihî ve ilmî sohbetlere bizzat şahit olmuş gibi olacağınız bir eser.
Bizi biz yapan millî ve manevî değerlere ne kadar uzak olduğumuzu, ne kadar uzaklaştırıldığımızı esefle göreceğimiz bir eser. Bu eseri okumakla en azından aklımızı başımıza alıp, dilimizi, tarihimizi, edebiyatımızı, kültür ve medeniyetimizi yaşatmamız lüzumunu tekrar tekrar idrak edeceğiz şüphesiz.
Dursun Gürlek Hoca’nın kaleme aldığı çok kıymetli eseri “Çınaraltı’nda Kitap Sohbetleri” kitaba gönül verenler için, kitaba gönül verenlerden ab-ı hayat yudumları sunar gibi…
Edebiyattan dine tarihten şiire sohbetten genel kültüre tasavvuftan menakıba kadar dopdolu tam bir kültür hazinesi olan kitap kültür tarihimize iz bırakanların, Dursun Gürlek’in nefis anlatımıyla yine kültür tarihimizin albümü niteliğinde bir eser olarak karşımıza çıkmakta. Yazar, gerek geçmiş dönemdeki gerekse kendi çağdaşı olan şahısların niteliklerini ve onlarla ilgili anekdotları bu eserin sayfalarında okuyucuyla buluşturmuş.
Okur-yazar her ne kadar bizim için gazete okuyabilmeyi, dilekçe yazabilmeyi ifade etse de, eskiler için durum daha farklıymış şüphesiz. Onlar; bu iki güzel kelimeyi, yaşamın her alanında medenî davranışlar sergileyebilecek bir nevi ayaklı kütüphanelere layık görürlermiş. Kalem ağlarsa kitap gülermiş. Evet, eser sizleri, Dursun Hocamızın zaman zaman üzüntüsüne zaman zaman da tebessümlerine ortak edecek.
Kitap nedir? Kitap tutkunluğu nasıl olur? Kitabın dünyamıza kazandırdıkları nelerdir? Kitap toplamak için nice meşakkatlere katılan tarihî şahsiyetlerimiz kimlerdir? Ve buna benzer kitapla ilgili birçok soruya cevap almak istiyorsanız Dursun Gürlek'in bu eseri mutlaka okunmalıdır. Okunmalıdır ki geçmişte kitaba aşk derecesinde ne denli önem verildiğini anlayabilelim. "Kitap okşayan adam." cümlesini bugün birilerine söylesek belki oldukça gülünç gelecek ama bunun bir gerçek olduğunu bu kitabı okuyunca anlayacaksınız. Bilhassa genç kuşağın bu kitabı okumasında sonsuz fayda var. Çünkü kitap okunduğunda ve okutulduğunda boyalı basının bizleri okumaktan alıkoymak faciasını yaşattığına şahit olacaksınız.
Eserle çok fazla tanınmayan şahıslar ve bunların kültür tarihimize yaptıkları katkılar, kültür dünyamızın renkleri ve unutulmaya yüz tutmuş kişiler hatırlanıyor. Ve tam bir sohbet tadında hazırlanan eser sizi bazen eski kütüphanelerin tozlu raflarına bazen İstanbul’un kültür muhitlerine bazen sahaflar çarşısına götürüyor. Öyle insanlar bir daha bu dünyaya gelecek mi diye düşünmeden de edemiyorsunuz hani.
Kitapta anlatılan kısa hikâyeler ve yazılar gerçekten mükemmel. Mesela, Ali Emiri Efendi’nin Kitab-ı Lügati-t Türk'ü buluş hikâyesi her ne kadar heyecan verici ise de önemli yazma eserlerimizin de mahzenlerde çürümesi bir o kadar yürek burkucu.
Elinize aldığınızda belki bir solukta okuyacağınız eserle Osmanlı medeniyetinin aslında bir kitap ve kültür medeniyeti olduğunu iliklerinize kadar hissedecek, o tarihî el yazmalarının tozlu kokusunu duyacak, İbn-i Kemalleri, Ali Emiri Efendileri tanıyacak ve geçmiş medeniyetimizle gurur duyacaksanız.
Kitap sevgisinin, kitapla insan ilişkisinin sandığınızdan ne kadar farklı olduğunu öğreneceksiniz. Okuduktan sonra kendi edebiyatımıza, kendi yazarımıza, kendi kültürümüze ve değerlerimize ait pek çok eksiğimizin var olduğuna şahit olacaksınız. Kitap ne için okunmalı, nasıl okunmalıdan tutun da geçmişimizin güzide insanlarının kitap hakkındaki anılarına, fikirlerine kadar pek çok alana doğru bir yolculuk edeceksiniz.
Kitap okuma alışkanlığı olmayanların bile sıkılmadan okuyabileceği bir eser olan kitabı okurken hem bir sürü şey öğrenecek, hem tebessüm edecek, hem de tefekküre dalacaksınız.
Yazar, kitap sevgisini, kitabın insanla ilişkisini, gerçek kitap dostu nasıl olurmuş göstererek kültürümüz kitaba bakışını, Osmanlı’nın nasıl bir kitap ve ilim medeniyeti olduğunu, birçok kitap dostunu hikâye ve nüktelerle naif ve akıcı bir dille anlatmış.
TİMAŞ
Tlf: 0 212 511 24 24
Yusuf HALICI
YazarEge ve Akdeniz’in birleştiği yerde büyüleyici bir tatil cenneti olan Muğla; toplam 1100 kilometreyi bulan sahil şeridi, mavi bayraklı plajları, gizli koyları ve tabiat cennetleriyle her yıl milyonlarc...
Yazar: Yusuf HALICI
Siirt, dört mevsimin en güzel şekliyle yaşandığı iklimi, her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği bereketli toprakları, el emeği göz nurunun ürünü olan battaniye ve kilimleri, şifa kaynağı Pervari Balı, ...
Yazar: Yusuf HALICI
Dünya âhirete doğru yaklaşırken mü’minlerin imtihanları da zorlaşmaktadır. Çünkü haram çeşitleri sürekli artmaktadır. Yüz yıl önceki haramlar ile günümüzdekiler sayı olarak aynı değildir. Ayrıca bunla...
Yazar: Enbiya YILDIRIM
Binlerce yıldır felek, devredip durmaktadırKâinat saatini, sürekli kurmaktadırKendini bu âhengin, dışında tutanlaraÇelikten topuzuyla, gürzüyle vurmaktadırPutlara tapanları, bir bir belirleyerekKalbin...
Şair: Bekir OĞUZBAŞARAN