Çocuklara Dua Eğitimi
Dua bir ibadettir, hatta ibadetin özüdür. İnsanlar Allah’a muhtaçtır ve ihtiyaçlarını dua ile Allah’a bildirirler. İnsanlar, ihtiyaçlarını Allah’tan istemeli ve beklemelidir. Allah’tan başka hiç kimseden de ısrarlı isteklerde bulunulmamalıdır. Çünkü Allah’a yalvarmak insanı yüceltir, insana yalvarmak ise insanı küçük düşürür.
Çocuklar, dua etmeyi ailede büyüklerden öğrenir. Evde sabah uyandığında anne ya da babasından ilk olarak bir dua olan “Hayırlı sabahlar.” cümlesini duyduğunda ve aynı şekilde “Hayırlı sabahlar.” cevabını verdiğinde karşılıklı dualaşmış olmaktadırlar. Yemeğe başlarken en az bir kişinin sesli “Bismillah.” demesi, yemekten sonra da aile büyüklerinden birinin el açıp dua etmesi, din eğitimi kapsamında bir dua eğitimidir.
Günlük konuşmalar arasında, “İnşallah, maşallah, Allah razı olsun, hayırlı olsun, tebrik ederim, başarılar dilerim, yolun açık olsun.” şeklindeki cümlelerin tekrarlanması, duanın hayatımızın merkezinde yer aldığını göstermektedir. Bu dua cümlelerini duyan çocuğun hafızasında dua belirgin bir yer alacaktır. Gece yatmadan önce de, “Hayırlı geceler, Allah rahatlık versin.” duasını duyan çocuk, odada yalnız uyusa bile, duanın verdiği moral ve manevi tesirle korkmadan, rahatça uyuyabilecektir.
Dua eğitimi, çocuklara Allah’a iman ve dinî eğitimle birlikte verilir. Çocuğa Allah inancı ve tasavvuru öğretilirken, her şeyin Allah tarafından yaratıldığı, yiyip içtiğimiz gıdaların da Allah tarafından yaratılıp bize gönderildiği uygun bir dille anlatılır. Bir anne, bunu şu şekilde çocuğuna ifade edebilir: “Babamız işe gitti, çalışıp para kazanacak, evimize yiyecekler alacak, sana elbise alacak, oyuncaklar da alacak. Allah, babamıza sağlık, güç ve kuvvet verdiği için bütün bunları bize Allah veriyor. Bu sebeple bizim de Allah’a dua ve teşekkür etmemiz gerekiyor.”
Çocuklara bir yandan duanın önemi anlatılırken bir yandan da belli yerlerde ve zamanlarda yapılacak kısa dualar öğretilebilir. Dinî eğitim veren bir anaokulunda duyduğum şu dua çok hoşuma gitmişti: “Rabbi yessir, vela tüassir, Rabbi temmim bil hayr./Hayırları hayreyle, şerleri def eyle, okuyan çocuklara maşallah, biz de okuruz inşallah.”
Çocuklar için yazılmış kısa, anlaşılır sofra duaları da ezberletilebilir. Çocuklara sofra duası olarak şu dua öğretilebilir: “Yemeğimi yemeden el açtım Allah'ım sana. Akıl, sıhhat, doğruluk, iyi huylar ver bana. Yemezsem büyüyemem, okuluma gidemem; çabuk çabuk yiyelim, okulumuza gidelim.” Yeri gelmişken, dinî eğitim veren anaokullarının çocuklarımızın dinî eğitiminde çok önemli bir yeri olduğunu belirtmiş olalım.
Çocuk, hayatın akışı içinde anne ve babadan güzel dua cümleleri duymalıdır: “Allah senin iyiliğini versin, hay sen çok yaşa emi, Allah işlerinde kolaylıklar versin, Allah korusun, Allah güç kuvvet versin, Allah sağlık ve afiyetler versin.” şeklindeki dua cümleleri sıkça söylenmelidir. Hasta birine, “Allah’tan acil şifalar dilerim.” Vefat eden biri hakkında “Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun, Allah yakınlarına sabırlar versin.” cümlelerini duyan çocuk, hangi duanın nerede söyleneceğini de duyarak ve görerek öğrenmiş olmaktadır.
Bazı aile büyükleri kızdıklarında, “Allah belasını versin, lanet olsun, Allah kahretsin, Allah’ın belası, boynu devrilsin, canı cehenneme” vb. beddualar yapmakta, çocuklar bunları da öğrenmekte hatta beddualar daha çok ilgilerini çektiğinden kendileri de arkadaşları arasında bu beddua ifadelerini kullanmaktadırlar. Çocukların din eğitimi ve ahlaki gelişimi açısından uygun olmayan beddua ifadelerinden de en azından çocukların yanında sakınmak gerekir.
Yemek yiyen birine “Afiyet olsun.”, yemek, çay veya başka bir yiyecek ikram edene “Ziyade olsun, bereketli olsun, kesene bereket.”, zor durumda kalan birisine “Allah yardımcın olsun.” bir kaza geçirmiş birine “Geçmiş olsun, Allah tekrarından korusun, verilmiş sadakan varmış, mala gelsin de cana gelmesin.” demeyi çocuk büyüklerinden öğrenir.
Günümüzde dinî kavramlara hayatında yer vermek istemeyen seküler kesimin, afiyet olsun yerine “Yarasın.”, selam yerine “Merhaba.” yerli yersiz her duruma “Kolay gelsin.” dediklerini görmekteyiz. Ehl-i irfan, “Önce selam, sonra kelam.” derler. “Merhaba, kolay gelsin.” sözleri de dua sayılabilir fakat selamdan sonra söylenmesi uygun olur.
Çocuklara, kendi ifadeleriyle kısa ve basit cümlelerle, kendi kendilerine yapabileceği bir dua demeti öğretilerek bunu sık sık yapmaları telkin edilebilir. Şöyle bir dua öğretilebilir:
“Allah’ım! Beni yarattın, yaşatıyorsun, sana şükürler olsun. Anneme, babama hayırlı ömürler ver; ailemize mutluluklar ver. Babamın kazancı bol olsun, bizim her ihtiyacımızı karşılasın. Derslerimde başarılı eyle, karşıma iyi arkadaşlar çıkar. Sağlıklı olarak büyüyeyim; faydalı, iyi bir insan olayım. Beni ve ailemi her türlü tehlikeden koru. Âmin.”
Emine Büşra YÜKSEL
YazarAilesinden yeterli derecede duygusal yakınlık ve destek gören çocuklar, kişiliklerinin teşekkülünde yetersizlik, değersizlik ve doyumsuzluk gibi prangalara takılmadan sağlam bir karaktere ulaşırlar. Ç...
Yazar: Asuman DÜZGÜN
İnsan kendi varlığını, varlığının kemâlini ve devamını sever, kemâlinin azlığını ise sevmez. Bu durum insanı Allah’ı sevmeye götürür. Kendisini ve Rabb’ini bilen, varlığının devam ve kemâlini kendinde...
Yazar: Editör
Çocuklarda güçlü bir kişilik oluşumu, sağlıklı bir ruh yapısının inşası, dinî ve millî aidiyet duygusunun gelişimi değerler eğitimi ile mümkün olmaktadır. Hayatın anlamlandırılması ve gerçekçi bir gel...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Allah, insanı kendi kudretiyle, en güzel şekilde yaratmış ve kendi ruhundan üfleyip halife olarak yeryüzüne göndermiş, gökte ve yerde ne varsa hepsini onun emrine vermiştir. Kendisine bunca nimet veri...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL