Sınavlar Bitti, Sıra Meslek Tercihinde
İnsan hayatına yön veren ve geleceğini etkileyen iki seçim vardır. Bu iki seçim sağlıklı yapılırsa kişi bir ömür boyu mutlu olur. Yok, seçim sağlıklı yapılamazsa kişiyi zor bir hayat beklemektedir. Sağlıklı kararlar verilmeden yapılan seçimler zamanla değiştirilmek istense de hemen değiştirilememektedir. Değiştirilmek istendiği zaman da telafisi olmayan büyük sıkıntılara yol açabilmektedir.
İnsan hayatına yön veren ve geleceğini etkileyen iki seçim, iş ve eş seçimidir. Toplum olarak iş ve eş seçiminde titiz davranmaya çalışmaktayız. Bu iki süreçte büyüklerin kararları etkili olduğu gibi, gençlerin tek başına verecekleri kararlar da etkili olmaktadır.
İş ve eş seçiminde işler yolunda gittiği zaman problem yoktur. Eşler, çocuklar, anne babalar, konu komşu herkes memnundur. Allah mutluluklarını daim eylesin, Allah nazardan saklasın deriz böyle insanları görünce.
İş ve eş seçiminde işler yolunda gitmezse işte o zaman küçük kıyametin kopmasını beklemek gerekir. Olaya nereden bakarsanız bakınız, sonuç hep aynı olacaktır.
Toplumda işinden memnun olmayıp da mutsuz olan yüzlerce insan görmekteyiz. Kişiliğine, mizacına, karakterine uymasa da aç kalmamak adına çalışan insanlar vardır.
İşinde mutsuz olduğu için evinde eşine ve çocuklarına mutluluk veremeyip kendisi gibi onların da hayatını zindan eden insanlara şahit olmaktayız. İşi bıraksa kendine göre iş yok. Ne iş yapacağını şaşıran kişi, yeni bir meslek ve iş öğrenecek kadar enerji ve zamanının olmadığının da farkındadır.
Yine işinden memnun olup da eşiyle problem yaşayan insanların da hayatları zindan olur. Kişilik ve karakterleriyle ayrı dünyaların insanlarının bir arada olması ve bu evliliği yürütmeleri imkânsızdır.
Yürütse hatır için olacak, hatır için zindanda yaşanmaz. Ayrılsa çocuk var, ayrılmasa kavgalı gürültülü bir hayat var. Ayrılsa çocukların durumu ne olacak, onların psikolojisi, kendi psikolojisi allak bullak olacak. Ayrılıp yeniden evlense o ayrı bir sıkıntı.
Her şeyi sil baştan yapsan veya geçmişin üzerine sünger çekebilsen o da olmuyor. Hayat o kadar uzun olmadığı gibi yine hayat müsvedde kâğıdı değil ki geçmişini çöpe atıp kurtulabilesin. Nereden bakarsan bak, zordur. Allah, böylelerine yardım etsin.
Her iki seçimde de hata yapan insan mutlu değilse, o zaman da ona Allah kurtarsın deriz. Çünkü bu durum, zindanı hayatta iken peşinen yaşamak demektir. Bunun için eş seçiminde olduğu gibi, meslek seçiminde de dikkatli davranmak zorundayız.
Gençlerimizin uzun bir eğitim süreci ve büyük bir sınav maratonunun ardından, insan hayatına yön verecek ve kendi geleceklerini belirleyecek iki önemli seçimden biri olan meslek seçiminde hata yapmamak adına dikkatli olmaları gerekir.
Üniversiteyi kazanmış bu gençler, hem maddî hem de manevî açıdan tatmin olamayacağı tercihlerden kaçınmalıdırlar. Gençler, kendilerini bir ömür boyu mutsuzluğa mahkûm etmemek için meslek seçiminde dikkatli davranmak zorundadırlar.
Çevremizde yüksek puanı yazık olmasın diye aileleri ya da çevresi tarafından farklı bölümlere yönlendirilen öğrencilerle, okudukları bölümden memnun olmayıp idealindeki bölüme gitmeye çalışan yüzlerce öğrenciye şahit olduk.
Ne umduk ne bulduk diyen öğrencilerle, ne işim var benim burada deyip okuduğu bölüme bilinçsizce yapılan bir tercihle geldiğini itiraf eden öğrencilere de şahit olduk.
“2002 ÖSS’de sayısal puan türünde ilk 1000’e giren öğrenciler arasında yapılan bir araştırmanın sonucunda, bu öğrencilerden % 40’ının seçtiği bölümden memnun olmadığı görülmüştür. Yine diğer bir araştırmada, okuyan öğrencilerin neredeyse üçte ikisinin okuduğu bölümden hoşlanmadığı ortaya çıkmıştır.” Bu da gösteriyor ki gençlerimiz bilinçsiz tercih yapmaktadır veya onlara yaptırılmaktadır. Bu nedenle de işinden memnun olmayan mutsuz insanlar ortaya çıkmaktadır.
Bilinçsiz tercihlerin sebeplerinin başında; aile beklentilerinin farklı olması, uygun yönlendirmelerin yapılamaması, kişinin kendini tam tanımaması ve meslekler hakkında yeterince bilgi sahibi olmamasını sayabiliriz.
Meslek Seçmeden Önce Tanımanız Gerekenler
Meslek seçmeden önce kendinizi tanıyınız. Kişiliğinizi, karakterinizi ve mizacınızı gerçek manada tanıyınız.
İlgi ve yeteneğinizi tanıyınız. Bunun için de okul rehber öğretmenleri tarafından yapılan “Akademik Benlik Kavramı Ölçeği ile Kendini Değerlendirme Envanteri” gibi test sonuçlarından yararlanabilirsiniz
Psikolojik yapınızı tanıyınız. Seçilecek mesleğin sizin psikolojik yapınıza ve beklentinize (Ben ne istiyorum?) uygun olup olmadığına bakmalısınız.
Meslek seçerken de şu soruları (Bu soruları çoğaltabilirsiniz.) kendi kendinize sorup cevabını bulmaya çalışınız.
Kendimi 10 yıl sonra nerede görmek istiyorum?
Seçeceğim mesleğin çalışma şartları nasıl?
Bir şirkette mi yoksa serbest mi çalışmayı seviyorum?
Masa başı mı yoksa açık alanda mı çalışmayı seviyorum?
Şehirde mi yoksa köy-kasabada mı yaşamak istiyorum?
Devlet işinde mi yoksa özel sektörde mi çalışmak istiyorum?
Seyahat etmeyi seviyor muyum?
Sağlık ve kişilik yapım, bu meslek için uygun mu?
Yalnız mı, grupla mı çalışmayı seviyorum?
İnsanlarla rahat iletişim kurabiliyor muyum?
Sonuç olarak; tercihler yapılmadan önce idealinizdeki meslekler ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bu konuda yayınlanmış kitaplardan yararlanabileceğiniz gibi, internetten de yararlanabilirsiniz. Bunun yanında, seçmek istediğiniz meslek hakkında okuyan üniversite öğrencilerinden ve bu mesleği yapan kişilerden de bilgi alabilirsiniz.
M. Emin KARABACAK
YazarYeni bir eğitim öğretim yılının başlayacağı-başladığı şu günlerde, biz anne babaların tek derdi vardır, o da çocuklarımızın başarısıdır. Biz anne babalar, çocuklarımızın okul hayatında olduğu kadar to...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Fazilet Peygamberi (S.A.V.) Fadlullah / Allahu Teâlâ’nın İhsânına, Fazlına UlaşanBir ismi “Fadlullah/Allahu Teâlâ’nın ihsânına, fazlına ulaşan” olan Peygamberimiz, Yüce Rabb’imiz tarafından görevlendi...
Yazar: Editör
Âdem Peygamber’den bugüne kadar,Yeryüzünde tüm insanlar kardeşiz.Kucaklaşacağız mahşere kadar,Her ülkede tüm insanlar kardeşiz.Dostunu yaralar dosttan gelen taş,Dünya baki değil, nedir bu telaş?Kavgal...
Şair: Rabia BARIŞ
Bir öğrenci velimiz, “Hocam, benim 2. sınıfa giden oğlum okula gitmek istemiyor. Nedenini sorduğumuzda ise gerekçe olarak, öğretmenin kendisini istediği arkadaşla aynı sırada oturtmamasını gösteriyor....
Yazar: M. Emin KARABACAK