Dua Dua Eller Karıncalaşmış
En başta gelen görevimiz Allah’ a karşı yapmak zorunda olduğumuzu kulluktur. “Allaha kul peygambere ümmet olasın.” diyen büyüklerimizin duasını almayı sakın ihmal etmeyin. Dünya dua üzerine kurulu. Hiç ummadığınız bir iyilik size rahmet ve esenliğin kapısını açar oradan da nice mutluluk size ulaşır.
Yüce Mevlâ’mız şöyle buyuruyor: “Kullarım beni senden sorarlarsa bilsinler ki gerçekten ben onlara çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin yakarışına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (2/Bakara, 18)
İman basamağından içeri esenlikle girelim. Emniyete dâhil olduktan sonra canımızdan, malımızdan, şeref ve haysiyetimizden hiç korkumuz kalmaz, bunları koruyup gözetecek olan Allah’tır. Yokluk korkusu, yitip gitmek, fakirlik endişesi, hastalık, deprem, yersiz kaygı ve korkuları yenmenin yolu iman edip tevekkül etmekten geçer.
Allah var sıkıntıya yer yok!
İnsan varlığını borçlu olduğu Rabb’ini sever O’na saygı duyar şükreder, emir ve yasaklarını öğrenir ve Müslüman olmanın erdemiyle günlerini geçirir. Bütün bunlar kul olmanın gereğidir. Yaratılıştaki temel amaç Allah’ın varlığının tanınması O’na inanılıp yalnızca Allah’a kulluk edilmesidir. Peki, bu önemli görev nasıl yapılacak? Bunun sınırları belli farz, vacip, sünnet, mübah, müstehab olarak belirlenen işleri iyice öğrenilip aşkla kulluğa devam etmelidir.
Dindarlık Allah a sığınmak ve O’nu şükranla anmaktır.
İbadetlerin hedefinde iyi insan, güçlü Müslüman olmak olarak hayatı tamamlayıp esenliği ulaşma vardır.
Dua etmek, hiçbir şey yapmadan, elimizi kolumuz bağlı oturup ihtiyaçlarımızı peş peşe sıralayarak Allahtan sadece istemek değildir. Elbette ihtiyaç duyduğumuz şeyleri Allah’tan isteyeceğiz. Ancak elimizden gelenleri yapmak, imkânlarımızı kullanmak da fiilî bir duadır. Dua etmek, “Ben dua ettim.” diyerek üstümüzden sorumluluğumuzu atmak, ihmalkârlığa kapılmak değildir. Duada davranış ve söz bir olmalı ümitvar olunmalıdır.
Şunlar akılımızda bulunsun:
1- Duada samimiyet esastır.
2- Helal ve temiz şeyler için dua etmeliyiz.
3- Her yerde dua edebiliriz.
4- Dua ederken bağırıp çağırmamalı içten ve duygulu olmalıyız.
5- Şüphe ve tereddütten uzak ve ihlaslı olmalıyız.
6- Allah’tan bir şey isterken O’nun yüce ve güzel isimleri aracılığı ile dua etmeliyiz.
Siz de şu dua ya âmin deyin:
“Ey Rabb’im! Beni, bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat.” (27/Neml, 19)
Ali BÜYÜKÇAPAR
YazarSoyu Hz. İbrahim (a.s.)’a dayanır, babasının adı İmran’dır. İsrailoğullarının Mısır’da bulunduğu yıllardı. Firavunların yönetiminde yaşayan Mısır halkı İsrailoğullarını köle olarak çalıştırıyor, her ...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Şam’ın Besaniye Bölgesi’nde yaşayan Eyüb (a.s.)’ın dillere destan serveti ve hayli kalabalık bir de ailesi vardı. Halim selim, sabırlı, öfkesini kontrol edebilen Eyüb (a.s.) yetimlere, dullara baka...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Büyük bir âlemde yaşıyor, kendimizden başlayarak varlıkları anlamaya çalışıyoruz. Etrafımızda var olanları saymaya çalışmak beyhude ama biz yine de sayar dururuz. Gökteki yıldızları saymayan çocuk yok...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Çevremizde dinî konular konuşulurken bazen anlamakta zorlandığımız cümleler olur acele etmeyin, her hikmetli söz birden anlaşılmaz, biraz zaman ve dikkat ister. Din içine her türlü malumatın karışt...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR