Mecmûa-i Şemseddîn-i Sivâsî Nüshası
Darende Şeyh Hâmid-İ Velî Kütüphanesi’nde Bulunan Mecmûa-İ Şemseddîn-İ Sivâsî Nüshası
Bu çalışmada, Şeyh Hâmid-i Velî Kütüphanesi’nde Şemseddîn-i Sivâsî’nin (ö.1006/1597) Mevlîd-i Şerîf’i olarak kaydedilen bir yazma eserin tanıtımını yapılacaktır. Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphanesi, Kitap No: 431, Tasnif No: 811’de kayıtlı olan eserin istinsah yılı 1207/1789 olarak verilmiştir. Osmanlıca olan eser, ciltsizdir ve kayıtta eserin her sayfasında 15 satır bulunduğu bilgisi yer almaktadır. Eser, 22 varaktır. Müstensihi, vefat tarihi tespit edilemeyen Mustafa b. Nerdivân’dır.
Şemseddîn-i Sivâsî’nin Mevlîd-i Şerîf’i olarak kayıtlara geçen bu yazma eser mecmûası ile ilgili tashîhe muhtaç veriler söz konusudur. Öncelikle Sivâsî’nin sadece Mevlîd-i Şerîf’inin yer aldığı belirtilen nüshada Sivâsî’nin Emr-i İlâhî ve Hüccet-i İlâhî adlı çalışmasının bir bölümü ile Gülşen-âbâd ve Dîvân’ından bazı pasajlar yer almaktadır. Sivâsî’nin çeşitli eserlerinin derlendiği bir mecmûa olduğu anlaşılan bu nüshanın hayli eksik bir nüsha olduğu görülmektedir. Ayrıca bu yazma mecmûanın istinsah yılı 1207/1789 değil 1307/1889’dir. Bazı sayfaları mensûr olan yazma eserde, manzûm olan sayfalarda 15 satır değil genel olarak 13 satır yer almaktadır.
Mecmûa içerisinde ilk olarak Şemseddîn-i Sivâsî’nin Emr-i İlâhî ve Hüccet-i İlâhî adlı eseri Sûret-i Emr-i İlâhî başlığı ile yer almaktadır. Eserin başlığında çalışmanın Şemseddîn-i Sivâsî’ye âit olduğu belirtilmiştir. Mecmûanın 1a sayfasındaki bu kısım Emr-i İlâhî ve Hüccet-i İlâhî adlı eserin giriş cümlesinde diğer nüshalarda yer alan ifadelerden bazı farklı ifadeler yer almaktadır.
Süleymaniye Kütüphanesi Kasideci-zâde 717 ve Hüseyin Şemsî-Fatih Güneren Koleksiyonu 23’te yer alan nüshalardaki “İftihâru’l-ümerâi’l-kirâm zü’l-kadri ve’l-ihtirâm el-muhtassu bi-mezîdi inâyeti’l-Meliki’l-Allâm. Şehr-i Vücûd begler begisi olan İnâyetullâh dâme ikbâlehû ve akda kudâti’l-müslimîn evlâ vülâtü’l-muvahhidîn” ifadesi[1] “Emîru’l-umerâi’l-kirâm zü’l-kadri ve’l-ihtirâm el-muhtassu bi-mezîdi inâyeti’l-Meliki’l-Allâm. Şehr-i vücûd begi olan inâyetullâh dâme ikbâlehû ve kâdı-yi kudâtü’l-müslimîn evlâ vülâtü’l-muvahhidîn” şeklindedir. 1a’nın sonunda “Ve kad halakaküm etvâran”[2] âyeti yer almakta ve mecmûanın bu kısmı Sivâsî’nin Emr-i İlâhî adlı eserinin buraya kadar olan kısmı ile sona ermektedir.
1b’de Sivâsî’nin Dîvân’ında yer alan Tevhîd ve Münâcaât bölümünün ikinci şiirinin son kısmı olan
Bu süflî vü bu ulvî/ Ger cüz’î vü ger küllî
Hep sana durur meyli/ ey kâfil-i kâfilhâ
Bu Şemsî’ye kıl dermân/ Bu zerreye vir fermân
Avnünle iden tayrân/ Tâ kalmaya der-gilhâ[3]
ifadesi yer almaktadır.
Mecmûanın 2a’sında Şemseddîn-i Sivâsî’nin Gülşen-âbâd adlı mesnevî tarzındaki eseri başlamakta ve “Tevâzû yolunu duy yâsemenden/ Giriş her pîşeye çıkma keminden.” ifadesi dâhil olan yere kadar (on dördüncü beyit) bu eser devam etmektedir. 2b’de ise herhangi bir başlık yer almaksızın Sivâsî’nin Mevlîd-i Şerîf’inin “Faslun fî Mi’râc-ı Rasûl Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem” kısmı başlamaktadır. Bu kısım Mevlîd’de yer alan kısmın sonuna kadar yazmada bulunmaktadır.
Mevlîd’deki başlıklar ve ifadeler bu yazma nüshada yer alan başlık ve ifadelerle büyük ölçüde uyumludur. Yazmanın sonunda müstensihin adı ve istinsah tarihi yer almaktadır. Kayıtta ifade edilen müstensih adı ile yazmanın sonunda yer alan ad uyumlu olmasına rağmen, yukarda işaret edildiği gibi, istinsah tarihi kayıtta 1207 şeklinde ifade edilmişken yazmada bu tarih 1307 olarak nakledilmiştir. Yazmanın sonunda müstensihe âit olduğu kanaatini taşıdığımız “Hayli zahmet çekûb gördüm elem/ Şimdi temmet deyûb selâm kılam” şeklinde bir ifade yer almaktadır. (20b.)
Netice-i Kelâm
Darende Şeyh Hâmid-i Velî Kütüphanesi’nde bulunan bu mecmûanın Şemseddîn-i Sivâsî’nin Mevlîd-i Şerîf adlı eserinin yer aldığı kayıtlarda yer almaktadır. Fakat yaptığımız tetkikler neticesinde bu mecmûa içerisinde Sivâsî’nin Emr-i İlâhî ve Hüccet-i İlâhî, Gülşen-âbâd, Dîvân ve Mevlîd-i Şerîf adlı eserlerinden çeşitli bölümlerin yer aldığı görülmüştür.
Mevlîd-i Şerîf’in Miraç kısmının tamamının yer aldığı geniş bir bölümün dışında diğer eserlerinden bir veya birkaç varak yer alan mecmûanın Şemseddîn-i Sivâsî’nin eserlerinden meydana gelen bir yazma eser olduğu ancak bu mecmûadaki eserlerinin büyük kısmının günümüze ulaşmadığı anlaşılmıştır. Mecmûada yer alan bazı ifadeler Sivâsî’nin bahsi geçen eserlerinin diğer nüshaları ile ufak tefek farklılıklar arz etse de genel anlamda diğer nüshalarla uyumludur.
Sivâsî’nin Darende H. Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Kitaplığı, Kitap No: 432 ve Tasnif No: 182’de bulunan Mevlîd-i Şerîf başlığı ile kayıt altına alınan nüsha ile büyük benzerlikle içermesi dikkat çekicidir. Bu nüshanın da müstensihi Mustafa b. Nerdivân’dır ve içerik olarak burada tanıtımını yaptığımız nüshada yer alan eserler ve içerikle uyumludur. Yazı karakteri her iki mecmûanın da aynı müellifin elinden çıktığını göstermektedir. On dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru kaleme alınan her iki mecmûa da o dönemlerde Şemseddîn-i Sivâsî’nin eserlerinin okunup yazıldığını göstermesi bakımından önemlidir.
[1] Şemseddin Sivâsî, Emr-i İlâhî ve Hüccet-i İlâhî, Hazırlayan: Mahmut İnat, Sivas Belediyesi Yayınları, İstanbul 2017, s. 81, 91.
[2] “O, sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.” Nuh 71/14.
[3] Şemseddîn-i Sivâsî, Dîvân, Hazırlayan: Fatih Ramazan Süer, H Yayınları, İstanbul 2017, s.162-163.
Fatih ÇINAR
YazarYüce Allah, Hucurat Sûresi 10. âyet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: “İnananlar ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki O’nun merhametine...
Yazar: Mehmet SOYSALDI
Zileli Muharrem Efendi ve İslâmî Hassasiyetle Yaşamayı Öngören Bazı Mesajları Muharrem Efendi, İslâm tarihinde meşhûr üç Şems’ten biri kabul edilen Şemseddîn-i Sivâsî’nin (ö. 1006/1597) ağabeyid...
Yazar: Fatih ÇINAR
Sarp kayalı dağlardanAştı Hulûsi Efendi.Mor sümbüllü bağlardanGeçti Hulûsi Efendi.Nesli pak gül soyundanHuyu nebi huyundanAbı hayat suyundaniçti Hulûsi Efendi.Yaradan’a bağlar özüYaşın yaşın ağlar göz...
Şair: Ramazan PAMUK
17.yüzyılda, Anadolu’da, dildeki başarısı ve gönlünün zenginliği ile dikkat çeken birçok mâneviyât erinden bahsetmek mümkündür.[1] Onlardan biri, üstâdı Abdülehad Nûrî-i Sivâsî (öl. 1061/1651) ve onun...
Yazar: Fatih ÇINAR