Çocuk Eğitiminin Köşe Taşları: Bilgi-İlgi
Çocukluk, insan gerçeğinin en önemli safhasını ve ilk basamağını oluşturur. Sonrasında hayata attığımız her adımda bu ilk evrenin izi çıkar karşımıza. Çünkü kişiliğin oluşmasındaki maya ve öz, çocukluğumuzda oluşur. Bizler büyüdükçe maya tutmaya, özümüz ortaya çıkmaya başlar. İnsana kıvam vererek onu şekillendiren ve geleceğe hazırlayan ise, onu yetiştiren ailesidir.
Bizler biliyoruz ki, hiçbir ideal insan tipi kendiliğinden yetişmeyecektir. Bu noktada her şeyin hızla değişip dönüştüğü günümüz dünyasında, aile kurumunun değerini ve insan yetiştirmedeki önemini bir kez daha yakından hissediyoruz. Bir yönüyle aile ve ev ortamı, insan yetiştiren laboratuvar gibidir. Bilinçli bir aile ortamı, insan neslinin devam etmesinin yanında; ahlaklı, insanlığa faydalı, dünya-ukba dengesini oturtmuş çocukların yetişmesine de imkân sağlar.
Bizler yabancısı olduğumuz bir yerde, hedeflediğimiz bir güzergâha varmak için, bize yol tarif edecek birilerini ararız. Hatta son zamanlarda teknolojiden yararlanıp hedef konum yazarak navigasyon uygulamasını kullanırız. İsteriz ki, çıkmaz sokaklarda uğraşmayalım. Hedefimize en doğru yoldan ulaşalım.
Aynen bunun gibi ebeveynlik yolculuğumuzda da bize kılavuzluk edecek ve bizim anne babalık becerimizi geliştirecek bizden tarifler ararız, okuruz, dinleriz. Çünkü ebeveynlik; sadece olunan bir şey değil, yapılması gereken bir mesuliyettir. Bu yazımızda ebeveynlikte ihtiyacımız olan dört köşe taşı hükmündeki; bilgi, ilgi, sabır ve dua konularına kısaca değineceğiz. İdeal insan yetiştirme gayretinde olan anne babalara baktığımızda onların; çocuklarına olan ilgilerini bilgiyle şekillendirip, ebeveynliklerini sabır erdemi ile süslediklerine ve yine dua zırhını her daim kuşanmış olduklarını görürüz.
İlk olarak anne babalıkta 'bilgi'nin yerine bakalım. Çocuğumuza karşı 'neyi', 'nerede', 'nasıl' yapmamız gerektiğini bilmek için, bize gerekli olan bilgi ve donanıma ulaşmayı öncelikle kendimize düstur edinmeliyiz. Mademki elimizdeki işlenecek malzeme insan; onu tanımak, anlamak ve onun gelişiminde rol oynamak için elimizi güçlendirecek eğitim ve bilgilenmeye ihtiyacımız var.
"Ben ancak muallim olarak gönderildim." diyen bir peygamberin ümmeti olarak içinde bulunduğumuz hâl ile ilgili ilimleri öğrenmek üzerimize yüklenen büyük bir sorumluluktur. Nasıl ki bizler bir meslek edinmek için çeşitli eğitimler alıp kurslara gidiyorsak ilk ve en önemli görevimiz olan anne babalık için de bir eğitim almamız gerekir. Çünkü çocuk, Allah'ın insana lütfettiği en güzel nimetlerden birisidir. Bu nimet, büyüklüğü nispetinde bizden çaba istemektedir.
Şu bir gerçek ki, insan israfının bedelini sadece içinde yetiştiği aile ödemez, bunun bedeli bütün bir topluma mal olur. Bunun için; nasıl ki bir çiftçi toprağını, heykeltıraş işlediği malzemenin cinsini ve özelliğini tanımak zorundaysa bizler de çocuklarımızı ve onların gelişim dönem özelliklerini bilmemiz gerekir.
Normal ile anormal olanı ayırt edebilmek için bu bilgiye ihtiyacımız var. Ayrıca çocuğumuzu tanımak, onun gelişim sürecindeki yapabileceklerini, ilgi ve kabiliyetlerini de bilmemize yardımcı olacaktır. Böylelikle bizler çocuğumuzun gelişim, kabiliyet ve mizacına uygun bir beklentiyle onun istek ve ihtiyaçlarına daha doğru cevaplar verebiliriz. Çocuğumuzun gelişimine şahitlik ederken ona doğru bilgilerle rehberlik etmemiz adına çocuk eğitimi ile ilgili kaynaklar okumak, seminer, kurs ve toplantılara katılmak, alanda uzman kişileri dinlemek ilk öncelikli yapmamız gerekenlerden olmalı.
Çocuk eğitiminin olmazsa olmazlarından bir diğer husus ise, 'ilgi'dir. İlgiyle alakalı hani bir söz vardır: "Bilgi beş harflidir, beşte dördü 'ilgi'dir." şeklinde. Çocuk eğitimine dair bilgimizi anlamlı kılacak en önemli unsur, etkin ilginin varlığıdır. Çünkü insan sosyal bir varlık olarak iyi ve huzurlu bir hayat sürmesi ancak başkalarının ilgi ve alâkasına bağlıdır. Hele bu başkası, çocuğun anne babası ise, ilgiye duyulan ihtiyacın dozu çok daha şiddetlidir.
Genelde anne babanın çocuğu ile ilgilenmesi deyince ilk akla gelen ebeveynlerin çocuklarının yeme, içme, giyinme, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılaması şeklinde algılanır. Ama ilgiyi sadece bu gereksinimlerin karşılanması olarak değerlendiremeyiz. Çocuklar için evin yuva haline gelmesi, anne babanın çocuğuna gösterdiği ilgi, alaka ve sevgi ile mümkündür.
Peygamber Efendimizin, “Her hak sahibine hakkını ver!” buyruğu bu konuda kulaklardan asla silinmemelidir. Çocukla ilgilenmek demek; ona zaman ayırmak demektir. Bu ise kimi zaman çocukla çocuklaşarak onlarla oyun oynamak, şakalaşmak şeklinde olabileceği gibi kimi zamansa onların sorunları ile ilgilenmek tarzında olacaktır. Çocuğumuza vakit ayırmamız ona değer verdiğimizi gösterir.
Asuman DÜZGÜN
Yazar“Anne, Sıkıldım!” Diyen Ama Oyun Kuramayan Çocuklar21.yüzyıl çocuklarında bulunması gereken becerilerle ilgili ufak bir araştırma yapıp bu konuda söz sahibi olan insanları dinlediğimizde; iletişim ve ...
Yazar: Asuman DÜZGÜN
Hindistan'ın İngilizler tarafından işgal edildiği yıllarda bir İngiliz subayı, hiçbir neden olmaksızın halktan bir Hintliye sertçe bir tokat atar. Hintli adam, hemen yüzüne bir yumruk vurur. Subayı ye...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Lise yıllarımda edebiyat kitabımızda "Bakmak ile Görmek" adında bir okuma parçası vardı. Bakmak ile görmenin farklı olduğunu o yıllarda öğrenmiştim. Bakmak, görmek ve fark etmek kavramları önemlidir. ...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Allah ve Rasûl’üne gönülden inanan her Müslüman güzellik için çalışır. Uygarlığın devamına, dünyada huzur ve güvenin sağlanmasına katkıda bulunur. Böylece insanlık daha iyi bir yaşam ile mutlu olur ve...
Yazar: Editör