Esmâ-i Nebî: Ekrem

Ekrem: En Şerefli Elçi (sav)

Bir ismi de “Ekrem/En Şerefli” olan Sevgili Peygamberimiz, yaratılmışın en üstünü ve en faziletlisi idi. Cenâb-ı Hakk, ezelî iradesiyle, mahlûkatın içinde en şerefli olarak insanı yaratmıştır. İnsanlar içinden de vahye mazhar olan peygamberleri seçmiştir. Peygamberlerden de, “Sen en büyük ahlâk üzerindesin.” (68/Nûn, 4) âyetine muhatap olan Hz. Muhammed (s.a.v.)'i en şerefli/Ekrem kılmıştır. O, diğer üstünlüklerinin yanında, güzel ahlâkı ile diğer peygamberlerden de üstündür. Zira O'nun ahlâkı, “...Kur'ân'dan ibaretti.” (Müslim, Salâtu'l Musâfirîn I, 513 h. no: 746.)

Bunun için Kur'ân'ın emir ve nehiylerine uymak isteyen kimse, karşısında “Örnek insan/örnek hayat numunesi” olarak Hz. Peygamber (s.a.v.)'i örnek alır. Nitekim bir âyet-i kerimede, “Rasûlullâh'ta sizin için en güzel örnek vardır.” (33/Ahzâb, 21) buyurulmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in diğer peygamberlere ve insanlara nispetle sahip olduğu fazileti hadis ve siyer kitaplarında bazen birer bölüm olarak, bazen de müstakil risâleler şeklinde tasnif edilmiş, bu hususta geniş çalışmalar yapılmıştır.

Dünyada da ahirette de Ekrem Hz. Peygamber (s.a.v.)'e verilen Kur'ân-ı Kerim'in mucizeliği kıyâmete kadar devam edecektir. Bu hususiyeti diğer peygamberlerinkinden farklı olup daha mükemmel bir üstünlüğe sahiptir. O'nun kendisine mahsus bu üstünlüğü, hem dünyada hem de ahirette geçerliliğini koruyacaktır.

Hayatta olduğu müddetçe ashabı, vefât ettikten sonra da sünnetine tâbi olan herkes emniyet içinde yaşamıştır. Bu da O'nun ümmeti için rahmet olmasının bir sonucudur. Övülenlerin En Şereflisi Allahu Teâlâ, Kur'ânı Kerim'de, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in adına, şerefine yemin etmiştir ki, bunlar da O'nun üstünlüğünü ortaya koyar. İbn Abbâs der ki, “Allahu Teâlâ sadece Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hayatına yemin etmiştir.” Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ekrem şânı “Kelime-i tevhid ve şahâdet”te yer almasıyla yükseltilmiştir. Ayrıca bugün dahi yeryüzünün her tarafında her dakika içinde okunan ezanlarla birlikte Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ismi yükseltiliyor.

Bilindiği gibi, Allahu Teâlâ insanları hidâyete erdirmek, doğru yolu göstermek için kendilerine sahife ve kitaplar indirmiş, peygamberler göndermiştir. Ancak indirilen bu kitap ve sahifelerin hepsi zamanla tahriften kurtulamamıştır. Rasûl-i Ekrem'e vahyedilen Kur'ân-ı Kerim, bunlardan müstesnâdır. Zira o tahriften ve değiştirilmeden korunmuştur.

Hz. Peygamber (s.a.v.), hicretten 1,5 yıl önce İsra ve Mirac'la Cenâb-ı Allah'ın huzuruna kabul edilmiştir. Bu iş vesilesiyle önce kısa bir zaman içinde Mekke'den Kudüs'e gitmişti. Daha sonra Kudüs'ten göklere, Sidretü'l Müntehâ'ya yükseltilmiş, Cennet ve Cehennem dâhil birçok âlemi gezmiştir. O Rasûl-i Ekrem Cenâb-ı Hakk ile görüşmüş ve konuşmuştur. Habib-i Ekrem Peygamberimizin beden güzelliğini ve büyüklüğünü ruhunun yüceliği ile birlikte zikreden Hakani Mehmet Bey Hilye'sinde şöyle der:

"Hem cesîm idi Rasûl-i Ekrem

Yaraşır rûhı mücessem der ise"