Ramazan ve Beslenme
Ramazan’da genel olarak toplam öğün sayısı sınırlanır ancak buna karşın öğünlerdeki yiyecek çeşidi daha fazla olabilir. Ramazan’da ideal beslenme, öğün sıklığının normal hayata yakın şekilde uygulanması ile sağlanabilir. Oruç tutan kişiler, yaklaşık 12 saat açlık ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu açlık süresi içinde kan şekeri düşer. Eğer kişiler sahura da kalkmıyor ise kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar ve daha düşük değerlere ulaşır. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi kan şekerini dengelemek için mutlaka uygulanmalıdır. Öğünler sahur, hafif iftar, akşam yemeği ve ara öğün şeklinde düzenlenebilir.
Sahura kalkıldığında midede uzun süre kalacak ve kan şekerinde ani değişiklik yaratmayacak besinler seçilmelidir. Kıymalı sebze yemekleri veya tahıl çorbaları, kepekli ekmek, az tuzlu peynir, meyve ve bol su tüketimi unutulmamalıdır. Sahurda çok tuzlu ve baharatlı yiyecekler yenilmemelidir.
Beslenmede Dikkat Edilecek Noktalar
İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gereklidir. Ani mide gerginliği hem tansiyon yükselmesine hem de insülin gibi kan şekerini dengeleyen hormonların hızlı salgılanmasına yol açar. Azar azar ve iyi çiğneyerek yemek yenilmelidir.
Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunların yerine hazmı kolay, mide-bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir. Yetişkin bir insanın yaklaşık 1,5 -2 litre su içmesi gerektiğinden sıvı alımına çok dikkat edilmelidir.
İftar bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmelidir. İftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile hafif başlanarak normal yemeğe ise saat 20.00 sıralarında geçilmesi daha uygundur. Başlangıç için, çok sıcak olmayan ılık çorba en uygun yiyecektir. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına doğal lif ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmeği de tercih edebilirler. Yemek sonrası yenilecek tatlıların hamurlu ve kızartma işlemine uğramış tatlılar olmamasına dikkat edilmeli, sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Ramazan’ın simgesi haline gelen güllaç, buna en uygun tatlı olarak kabul edilebilir; haftada 1-2 kez sütlü tatlı yenilebilir. Ancak hemen yemek üzerine değil, iftardan 1-2 saat sonra yenilmesi daha iyi olur.
Oruç tutmak ile kilo verilmez. Gün boyu aç kalmak metabolizma hızını yavaşlatarak alınan besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Bu durum, kilo artışına sebep olur. Ramazan’da kişiler hareketsiz kalmaya meyillidirler. Kendilerini yormamak için yürüyüş, koşma gibi aktiviteleri bilinçaltından yapmak istemezler. Bu sebeple Ramazan ayında yeterli ve dengeli yemeye özen göstermeyenler, az ve sık beslenmeyenler bu ayı kilo alarak bitirirler.
Ramazan’da kilo almamak için sakın gece yatmadan önce niyet edip uyumayın, mutlaka sahura kalkın. İftarda midenizi çok doldurup tüm gün yemeniz gerekenleri tek bir öğüne sığdırmayın. Bol su içmeyi unutmayın. Tatlı tercihlerinizi sütlü tatlı olarak yapın. Meyve sebze tüketiminizi arttırın. Haftada 2 kez sütlü tatlı tüketip diğer günlerde meyve veya kuru meyveyi tatlı olarak kullanın. İftardan 1-2 saat sonra hafif yürüyüş yapmaya çalışın. Yemeklerin suyunu tüketmemeye çalışın, bu şekilde daha az yağ almış olursunuz. Yavaş yemeye çalışın ve mutlaka iyi çiğneyin.
Nesibe AYDIN
YazarOmuz çevresi kas yırtıkları, genç hastalarda spor kazaları, ağır yük kaldırma ve travmalar nedeniyle oluşabilir. Orta-ileri yaş döneminde tekrarlayan baş üstü hareketler sebebi ile de görülmektedir. K...
Yazar: Nesibe AYDIN
Bel tutulması, ani ya da ters hareket sonrası bel bölgesinde meydana gelen travma, kas-tendon veya ligamen zedelenmesi ve ağır kaldırma gibi sebeplerin meydana getirdiği, günlük aktiviteleri yapmayı z...
Yazar: Nesibe AYDIN
Rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayı olan mübarek Ramazan ayında yaptığımız ibadetler; Allah’a teslimiyetten ruhsal olgunlaşmamıza, sabrın öneminden maddî durumu olmayanların hâlini anlamamıza kadar pek ç...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Sultan 2.Abdülhamid’in Başkadını Nazikeda KadınefendiSultan II. Abdülhamid’in başkadınıdır. Aslen Abaza’dır. 1848 yılında Abhazya'da doğduğu nakledilmektedir. Babası, Prens Arzakan Bey Tsanba’dır. Ann...
Yazar: Bengisu HAYAT