Garip Kuşun Yuvasını Allah Yapar
Hayat 'bir varmış bir yokmuştan ibarettir aslında... Bir varız, bir yokuz, bir açız bir tokuz...
Zengin olarak sabahladığımız bir günü fakir olarak akşam edebiliyoruz. Makamımıza güvenip esip gürlediğimiz günlerin birgün elimizden uçup gittiğini görebiliyoruz. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Görülen o ki, şu fani dünyada her şey gelip geçici...
O zaman bize düşen, yok olmayan, yıpranıp solmayan, gerçek âlemde de bizim yüzümüzü aydınlatacak değerlere yönelmemiz ve yüce Yaratıcımızın rızasına talip olmamızdır.
İnsanın yaratılış gayesi de zaten bu değil midir?
Büyüklerimiz; “Cehennemde ateş yoktur, herkes ateşini dünyadan götürür.” derler. Bu manadan hareketle cennette kavuşmayı beklediğimiz nimetleri ve güzellikleri de dünyadan götürmemiz gerekir diyebiliriz.
İşte içinde bulunduğumuz rahmet ve bağışlanma mevsimi olan Ramazan ayı cennete yatırım yapmak için iyi bir fırsattır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in "İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır." hadisi şerifi hayat felsefemiz olmalıdır.
Sevgili arkadaşlar;
Sizlere yaşadığım bir hatıramı nakletmek istiyorum.
Ramazan vesilesi ile ihtiyaç sahibi ailelere hayır sahiplerinin gönderdiği gıda yardımlarını dağıtmak üzere babamlarla köyümüze gitmiştik. Emanet edilen yardımları ailelere dağıtırken yirmili yaşlarda, adının Yusuf olduğunu öğrendiğimiz, kıyafetlerinden maddî durumunun iyi olmadığı anlaşılan bir genç paketlerin dağıtımında yardımcı oldu.
Gün boyu dağıtım esnasında Yusuf Ağabeyle ayaküstü sohbet ederken, anne ve babasının olmadığını ve nişanlı olduğunu öğrenmiştik. Yorucu bir günün ardından babam yaptığı hizmetten dolayı kendisine teşekkür ederek onu uğurladı. Akşam eve döndüğümüzde babamın düşünceli hâli gözlerden kaçmıyordu. Yusuf Ağabeyin durumuna çok üzülmüştü.
Yemekten sonra telefondaki dostlarından bazılarını arayarak Yusuf Ağabey için birşeyler yapmak istediğini söylüyordu. Bir süre sonra aradığı dostlarından sevindirici haberler gelmeye başlamıştı. Her biri evinin ihtiyacı olan eşyaların bir kısmını alacağını ve düğününde de yardımcı olacaklarını söylüyorlardı.
Babamın yüzündeki üzüntü yerini sevince bırakmıştı. Ertesi gün ilk işi Yusuf Ağabey ile görüşüp müjdeli haberi vermek olmuştu. Yusuf Ağabey duydukları karşısında sevinç ve şaşkınlığı bir arada yaşıyor, dilinden dökülen ardı arkası kesilmeyen dualarına gözlerinden süzülen mutluluk gözyaşları eşlik ediyordu. Onun mutluluğu hepimizi sevince boğmuştu. Artık herkes onun için seferber olmuştu.
Bir kaç gün içinde önce bir ev kiralandı ve hayır sahiplerinin gönderdiği tüm eşyalar yerleştirildi.Yusuf Ağabeyin ayakları sanki yere değmiyordu. Bayramdan sonra yapılacak düğün için gerekli hazırlıklara başlandı. Birlik ve beraberlik ruhuyla el ele verilerek bir yuva kuruluyordu. “Garip kuşun yuvasını Allah yapar.” dedikleri böyle bir şey olmalı...
Yusuf Ağabey adeta iki bayramı beraber yaşayacaktı. Bizler onun mutluluğunun sevincini ve huzurunu yaşarken o, gelecek güzel günlerin hayaliyle bayramı bekliyordu.
Çiçek açsın umutlar, hüzünler yok olsun.Her günümüz bayram olsun.Bayramınız mübarek olsun...
Esra Elif ŞAHİN
YazarRamazan...Büyüklerimizin “Nerde o eski Ramazanlar?” diyerek nemli gözler vetitreyen sesleriyle özlemini duyduğu Ramazanlar...Biz çocukların ise birçok heyecanı beraber yaşadığımız huzur ve rahmet ikli...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Sevgili arkadaşlar, sizlerle kültürümüzde ve inancımızda çok özel yeri olan komşuluk hakkı ve komşularımız ile ilgili hasbihal etmek istiyorum.Komşu nedir bilir misiniz?Komşu, bir fincan kahvedir, bir...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Sevgili arkadaşlar;Allah'ın yarattığı tüm canlılardaki en önemli özelliklerin başında sevgi duygusu gelmektedir. İnsan sevgiye ihtiyaç duyduğu gibi sevgisini göstermeye de ihtiyaç duyar. İnsanları bir...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Sevgili arkadaşlar, bugün sizlerle çok güzel bir dostluk hikâyesi paylaşacağım.Zamanın birinde, bir oduncu yaşardı.Bir gün ormanda odun keserken çalılar arasından bir yılan çıkıverdi karşısına.Oduncu,...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN