Bir Kitap: Eyvah! İstanbul’u Yağmalıyorlar
Kitabın adı: Çılgın Dedemin Zaman Makinesi İstanbul’da Eyvah’ İstanbul’u Yağmalıyorlar
Yazar: Sara Gürbüz Özeren
Yayınevi: Damla Yayınevi
Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2017
Sayfa sayısı: 96
Yaş aralığı: 8+
İşlenen konular: İstanbul’un semtleri, köşkleri, sarayları, müzeleri, köprüleri ve İstanbul’dan tarihi eserlerin çalınmaya çalışılması.
Prof. Akif Yurttançıkmaz, Orhan abi ve Yavuz’un maceraları hız kesmeden devam etmektedir. Bu kez onlara eşlik edecek kişi Prof. Peppino’dur. Prof. Peppino İtalyan bir arkeologdur ve Büyük Bizans Sarayı’nın kazı çalışmaları için İstanbul’dadır.
Ekibimizin İstanbul’u gezme serüveni bu kez geçmiş zamanda değil şimdiki zamanda başlar. Önce Lale Devri (1718-1730) olarak adlandırılan dönemin asıl mekânları olan Kâğıthane ve Çağlayan’ı gezerler. Ardından Arkeoloji Müzesi ve Cağaloğlu. Cağaloğlu demişken sevgili çocuklar bu ismin nereden geldiğini kitabımızdaki bilgilerden hareketle anlatmak istiyorum. Cağaloğlu’nun asıl adı AlfonsodiCegalo imiş. Cegalo, Osmanlı Devleti’nin 10. Padişahı Kanuni Sultan Süleyman (D:1495-Ö:1566) zamanında yapılan Cerbe Deniz Savaşı’nda babasıyla esir düşer. O zamanki geleneklere göre Cegalo, devşirme olur. Enderun mektebine devam eder yani iyi bir eğitim alır ve Müslüman olur. Adını Ciğalazade Yusuf Sinan olarak değiştirir hatta Osmanlı’da sadrazam bile olur. İşte bugünkü İstanbul’un Fatih ilçesinin Cağaloğlu semti adını Ciğalazade Yusuf Sinan Paşa’dan almıştır.
Ekibimizin İstanbul’u tanıtma ziyaretleri devam eder. Gülhane Parkı, Topkapı Sarayı, III. Ahmet Çeşmesi, Ayasofya vd.
Yavuz’un bu geziler esnasında bir şey dikkatini çeker. Prof. Peppino ve Orhan Abi sık sık onlardan uzaklaşıp gizli gizli konuşmaya başlar. Bu durumu Orhan Abi ile paylaşmak ister ama Orhan Abi, Yavuz’a sinirlenir. Yavuz’da kendisinin yanlış yaptığını Orhan Abi’ye akıl verme gibi bir hakkının olmadığını düşünür ancak bir taraftan da onların gizli konuşmalarını merak etmekten de geri kalmaz.
Prof. Peppino, Ertuğrul’la –hatırlarsanız zaman makinelerinin adı Ertuğrul’du- Lale Devri’ne seyahat yapmayı teklif eder. Akif Dede de bunu kabul eder ve böylece ekibimiz bundan yaklaşık 300 yıl geriye meşhur Lale Devri’ne döner.
Tam da Hıdırellez –Hıdırellez, Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar ve Anadolu’da kutlanan mevsimlik bir bayramdır. Hıdırellez gününde darda, zorda kalanlara yardım eden Hz. Hızır ile Hz. İlyas’ın yeryüzünde buluştuklarına inanılır- günüdür. Baharın gelişi için düzenlenen kutlamalara şahit olurlar. Dönemin meşhur şairi Nedim’in (D:1681-Ö:1730) şiirlerini dinlerler.
Lale Devri’nin eğlencelerini, o zamanki İstanbul’unu gören ekibimiz tekrar günümüze döner. Prof. Peppino, onları Venedik’e davet eder. Hazırlıklar tamamlanır ve Venedik’e doğru yola çıkılacaktır. Prof. Peppino, Ertuğrul’un taşıyabileceğinden çok yükle gelir. Akif Dede, içinden kızar ancak Prof. Peppino’ya bir şey demez. Neyse, Venedik’e varırlar. Burada onları bekleyenler vardır. Prof. Peppino’nun getirdiği kutuları hızla bir arabaya yüklemeye başlarlar. Tam bu sırada polisler gelir. Meğer Prof. Peppino bir tarihî eser kaçakçısı değil miymiş? Orhan Abi’den de kendisine yardım etmesini istememiş mi? Tabii Orhan Abi böyle bir şey yapar mı? Hemen polisle irtibata geçmiş ve böylece onların yakalanmasını sağlamış.
Evet sevgili çocuklar! Bu macerada da ekibimizden yine çok şey öğrendik. Öncelikle ülkemizin tarihi ve kültürel değerlerini tanımalıyız; tabii tanımak yetmez ayrıca da onlara sahip çıkmalıyız.
Ekibimize ne oldu diyecek olursanız onlar birkaç gün Venedik’te kalırlar ve tekrar İstanbul’a dönerler.
Sait ÖZER
Yazar15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal eden Yunanlılar, Aydın’a doğru ilerliyordu. Düşman askerleri şehre girerken, halkın oluşturduğu millî kuvvetler kahramanca karşı koydu. Halk, kadını erkeği, yaşlısı genc...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Beyzanur anı defterine bakarak düşünüyordu. Onun arada gülümsediğini gören ablası sordu;-Kendi kendine neye gülüyorsun Beyzanur? Söyle de ben de güleyim:-Şey, aklıma dünkü kaplumbağa geldi. Onun tüm g...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Minare: Biz Müslümanların ibadet yeri olan camilerde, namaz zamanının geldiğini bildirmek için müezzinin çıkıp ezan okuduğu yüksek ve ince yapı yapılı yerlerdir. Minareler çoğunlukla taştan, tuğladan ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Eğitim ve öğretim insanda var olan kabiliyetlerin ortaya çıkarılması faaliyetidir. Çocuklar bu işin merkezinde bulunur ve bütün bilgi ve hikmetin odak noktası da budur.Çocuk merkezli eğitim öğretim uy...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR