Hayatımızdaki Bereket
Çocuklarımız, hayatımızdaki berekettir, Allahu Teâlâ’dan bize kıymetli birer hediye gibidir. Allah (c.c.), onlarla bizim şefkat ve merhamet duygularımızı artırır, kendimizi maddî manevî daha kıymetli hissetmemizi sağlar. Bizler de paha biçilmez birer emanet olan çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmekle yükümlüyüz.
Peygamber Efendimiz’in hayatını okuduğumuzda, her hayırlı işte olduğu gibi, çocukların ve gençlerin eğitiminde ne kadar titizlikle davrandığını görürüz. Bu kıssalarda, şefkat ve merhamet vardır. Sözle birlikte en etkili yöntem olan hâl diliyle eğitim vardır. Daha açık bir deyişle, hâl diliyle eğitim; misal, çocuğumuzun cömert ve merhametli bir insan olmasını mı istiyoruz, o zaman önce biz cömert ve merhametli olacağız. İyilik yapmayı, başkalarının hakkına saygıyı çevresinde, özellikle ailesinde görerek öğrenecek.
Uzmanlar, çocuklarınıza sevginizi göstermekten ve kendilerinin değerli ve bu dünya için gerekli olduklarını hissettirmekten çekinmeyin diyorlar. Bize düşen, ayrıca, Peygamber Efendimiz’in ahlakını bilip ailemizde onu yaşatmak. Böylece çocuklarımız sorumluluk sahibi ve özgüveni tam, kendine ve etrafına faydalı bireyler olarak toplumda yerlerini alırlar.
Çocuklara gösterilen sevgi ve merhamet konu olunca, Peygamber Efendimiz’in şu kıssası ne de güzeldir:
Peygamber Efendimiz’in üzerinde bir miktar dinar vardır. Bir kısmıyla kendine bir gömlek alır. Dükkândan çıktığı anda bir fakirle karşılaşır ve ihtiyacı olduğunu görünce gömleği ona verir. Tekrar bir gömlek daha alır. Elinde gömleği olduğu hâlde yürürken, sokakta ağlayan bir kız çocuğu görür. Neden ağladığını sorar. Kızcağız, köle olarak çalıştığı evden bir miktar para verip un almak üzere gönderdiklerini ama parayı kaybettiğini ve bu sebepten sahiplerinden dayak yiyeceği için ağladığını söyler. Şefkat ve merhamet timsali Peygamberimiz, üzerinde kalan son parasını da kıza verir. Kız parayı aldığı hâlde ağlamaya devam edince “Şimdi neden ağlıyorsun? Paran da var artık.” der.
- Eve çok geç kaldığım için kızacaklar, deyince elinden tutar ve kızı çalıştığı eve götürür. Selam verir ama kimse çıkmaz. Ancak üçüncü selamında kapıya çıkarlar. Peygamberimiz neden ilk selamda çıkmadıklarını sorunca evin sahibi;
- Sizin olduğunuzu anlayınca mübarek sesinizi daha çok duymak için efendim, der ve ekler:
- Efendim, bu küçük köle mademki sizin hanemizi şereflendirmenize sebep oldu, artık onu azat ettim, der.
Peygamber Efendimiz ve küçük kız sevinir. Peygamberimiz, “Ne bereketli bir paraymış, hem bir fakire hem kendime birer gömlek aldım hem de bir kölenin azat edilmesine vesile oldu.” diyerek Allah (c.c.)’a şükreder.
Raziye SAĞLAM
Yazar“Anne, Sıkıldım!” Diyen Ama Oyun Kuramayan Çocuklar21.yüzyıl çocuklarında bulunması gereken becerilerle ilgili ufak bir araştırma yapıp bu konuda söz sahibi olan insanları dinlediğimizde; iletişim ve ...
Yazar: Asuman DÜZGÜN
Zaferin Müjdecisi Ey Gâlip (S.A.V.)Peygamberimiz’in mübarek isimlerinden biri de “Cebbâr/Gâlip” idi. Peygamberimiz erişilmez yücelikteydi. Çok büyük ve azametli bir padişahtı. O öyle bir kudret ve aza...
Yazar: Editör
Birkaç senedir diziler yoğun bir şekilde aileyi hedef alıyor. “Prime Time/En çok izlenen zamanlar”da yayınlanan bu yapımlarda yer alan karakterler, en sevdiklerine neredeyse her cümlelerinde yalan söy...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Çocuk merkezli aile kavramını duyan insanların çoğu bunu olumlu anlamda düşünür. Hâlbuki çocuk merkezli ailelerde sürekli çocuğun kendi dedikleri ve istekleri yerine getirilir. Her şey adeta çocuğun e...
Yazar: Eşref BOLUKÇU