En'âmü'ş-Şerîf Adlı Eser
Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı’nda Bulunan
Ahmed B. Veliyüddîn Ed-Darendevî’nin En'âmü'ş-Şerîf Adlı Eseri
Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı’nda kitap numarası 407 ve tasnif numarası 297 olarak kayıt altına alınan En’âmü’ş-Şerîf adlı eser, hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamadığımız Ahmed b. Veliyüddîn ed-Darendevî’ye (ö.?) aittir. Eserin ferağ kaydından anlaşıldığı kadarıyla 1324/1906-1907 yılının Muharrem ayının başlarında kaleme alınmıştır. Doksan iki sayfa olan eser, Fatiha ve Yasin Sûrelerinin yazılı olduğu bir kısımla başlamaktadır. Dördüncü sayfadan sonra dört sayfası eksik olan çalışmanın Duha Sûresi’nin bir kısmının ve üç defa İhlâs Sûresi’nin yazılı olduğu sayfalarla devam ettiği görülmektedir.
Hz. Peygamber (s.a.v.)’den Mirac Gecesi yaşadığı belirtilen bazı hâlleri nakleden ve aktaracağı duayı okuyan kimsenin o gecede yaşanan hâdiselerin işaretiyle duasının kabul olacağına dâir bir kısımla devam eden eserin on üçüncü sayfasında bahsi geçen dua yer almaktadır. Ağırlıklı olarak Esmâü’l-Hüsnâ’dan isimlerin yer aldığı uzunca dua metninin ardından (23. sayfadan itibaren) bu duaları okuyan kimselerin dualarının kabul olacağı şeklindeki anlatımlar ve Esmâü’l-Hüsnâ’dan oluşan isimlerle yapılması tavsiye edilen başka bir dua metni ile devam etmektedir.
Otuz ikinci sayfadan itibaren Hz. Enes’ten rivayet edilen bir hadis-i şerifle, Mirac Gecesi yaşanan bazı olaylar aktarılmakta sonrasında Hz. Cebrâîl’in okuyanların hastalıklarına şifa, dertlerine deva bulacaklarını söylediği nakledilen bir dua metni daha nakledilmektedir. Kırk ve kırk dokuzuncu sayfalar arasında yer alan harekeli dua metninden sonra bu defa Hz. Ali’den nakledilen bir rivayetten hareketle Hakk’ın yardımına nail olmak, sihir ve büyüden korunmak, zalimlerin zulmünden korunmak için bir başka dua metni daha zikretmiştir.
Felak ve Nâs Sûrelerinin yazılı olduğu sayfaların ardından Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, Hz. Hamza ve Hz. Abbas gibi ehl-i beytten isimler için ayrıca sahabe-i kiramın tamamına dua edilen bir sayfanın (52. sayfa) ardından bazı âyet-i kerimelerden alınmış dua ifadeleri, Fatiha Sûresi ve vefklerin yer aldığı sayfalar gelmektedir. (58. sayfaya kadar)
Buradan sonra Allahu Teâlâ’nın güzel isimlerinin yer aldığı bir tablo bulunmakta, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in isminin bulunduğu ve çeşitli isimlerle birçok Besmele’nin yer aldığı sayfalar yer almaktadır. Yazarın ok, kılıç gibi yaralanmalardan korunmak ve hastalıklardan şifa bulmak niyetiyle okunmasını tavsiye ettiği bir dua metni altmış dördüncü sayfaya kadar devam etmektedir.
Müellif, Hz. Peygamber (s.a.v.)’den Kur’ân-ı Kerim’de otuz yedi yerde “Lâ ilâhe illallâh” ifadesinin yer aldığı bu tehlili kim okursa o kimsenin kalbinin iman nuru, sabır, hilm, yakîn, ihlâs, ilim ve tevekkül ile dolacağını belirten bir nakille eserine devam etmektedir. Nakledeceği duayı abdestsiz okumamalarını okuyucularına tavsiye eden müellif, bu duaya devam edenlerin borcu varsa Allahu Teâlâ’nın lütfuyla borçtan kurtulacaklarını da belirtir.
(Altmış altıncı sayfa) Esmâü’l-Hüsnâ ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in çeşitli isimlerinin yer aldığı dua metninden sonra Bağdat ulemasından bir padişahın başından geçen bir menkabe paylaşılır ve bu menkabeden hareketle aktaracağı duayı abdestsiz okumayan kimselerin türlü sıkıntılardan kurtulacağı bilgisini aktarır. (Sekseninci sayfa) Müellif, son nefeste iman ile göçmek için yapılmasını tavsiye ettiği bir duadan sonra farklı konularda farklı dua metinleri tavsiye ederek okuyucularından dua ile Yüce Mevlâ’ya sığınmalarını tavsiye eder. Çeşitli âyet-i kerimelerinden alındığı anlaşılan bu dua ifadelerinin ardından müellif, eserin yazılış tarihi, künyesi, anne-babasına dua rica ettiği bir kısımla eserini sonlandırır.
Sonuç
Yaklaşık yüz on beş yıl önce kaleme alınan bu dua mecmuası çeşitli âyet-i kerimelerden, farklı kaynaklarda yer alan hadis-i şeriflerden ve tecrübe edilen dua metinlerinden oluşmaktadır. Müellif eserinde naklettiği dua metinlerini okurken riayet edilmesi gereken bazı hususlara da işaret etmiştir.
Naklettiği dua metinlerinden Esmâü’l-Hüsnâ’dan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in isimlerden çokça nakil yaptığı görülmektedir. Araf Sûresi’nin yedinci âyet-i kerimesi; “O’na güzel isimleriyle dua edin.” gereğince dua etmeyi ve duada Hakk’ın güzel isimlerini sıklıkla zikretmeyi şiar edindiği anlaşılan müellif, bu dua mecmuası ile mü’minlere duayı belli bir zaman ve mekâna hapsetmemelerini, duayı sürekli bir şekilde yaparak onu bir yaşam biçimi hâline getirmelerini tavsiye etmiştir.
Günümüz açısından da çeşitli konularda nasıl dua edeceğini sorgulayan mü’minlere yol gösterici nitelikte olan eser, büyük emek mahsulü bir çalışmadır. Bununla birlikte müellifin çeşitli konularda yapılmasını tavsiye ettiği ve bazı şartlarını sıraladığı duaların kişilerin ihlas ve samimiyeti ile doğru orantılı olarak Hak katına yükseleceği unutulmamalıdır. Günümüzde dinî kitap piyasasının büyük bir kısmını oluşturan dua kitaplarına da bu bakış açısı ile bakılması gerektiği hatırdan çıkarılmamalıdır.
Fatih ÇINAR
YazarBüyükbabam Gazi Halil Çavuşa…Hâlâ kan sızıyor Seddülbahir’den,Bu nasıl bir vahşet, nasıl donanma?Gelmiş geçmiş en ibretli savunma!Dört mevsim şehidler fışkırır yerden…Aldırmadı şarapnele, mayına,Büyük...
Şair: Halil GÖKKAYA
Eskiden bu yana Turan ve Türkistan diye adlandırılan ve onun kalbi niteliğinde olan Mâverâünnehir yani Orta Asya coğrafyasının, kültürel, manevi ve bilimsel mirasının önemli bir kısmını kuşkusuz tasav...
Yazar: Yusuf HALICI
Aynadaki surete bakmanın anlamı oldukça geniş. Bu öğüdün görünür anlamında, gerçekten bir ayna ya da ayna gibi, kişinin kendi yansımasını görebileceği parlak bir yüzeye bakmak yatar. Buradaki amaç; ki...
Yazar: Selçuk ALKAN
Tekirdağ, Anadolu ile balkanlar arasında bir geçit bölgesi ve ilim, kültür, sanat ve mâneviyât merkezi İstanbul’u besleyen ana merkezlerden biri olması bakımından önemli bir şehirdir.[1] Tekirdağ’ın b...
Yazar: Fatih ÇINAR