Kitap: Türkiye Şehir Öyküleri
Kitabın adı: Türkiye Şehir Öyküleri
Yazar: Sara Gürbüz Özeren
Yayınevi: Genç Damla
Yayın yeri ve yılı: İstanbul / 2018
Sayfa sayısı: 176 / Yaş aralığı: 14+
İşlenen konular: Türkiye’nin şehirleri hakkında anlatılan öyküler.
Sara Gürbüz Özeren, yerleşim yerleri ile ilgili anlatılanları derleme ve bunları kendi üslubuyla yeniden şekillendirerek okuruna sunmayı seviyor. Daha önce de bu sayfada onun “İstanbul Semt Öyküleri” adlı bir çalışması üzerinde durmuştuk. Şimdi tanıtacağımız kitabı “Türkiye Şehir Öyküleri” adını taşıyor.
Kitapta benim dikkatimi çeken ilk şey, yerleşim yerleri hakkında anlatılanların masal tadında işleniyor olması. Zaten anlatılan öykülerin hemen hepsi bir efsaneye dayanıyor. Bu özelliği ile olsa gerek, Türkiye Şehir Öyküleri 7’den 70’e herkesin zevkle okuyacağı bir kitap. Yazar, kitabını hazırlarken masa başına oturup kitaplardan öğrendiklerini okuruna anlatmıyor. O, bizzat şehir şehir gezerek derlediklerini adeta bir imbikten süzerek kitap sayfalarına nakşediyor. Kitabın girişinde yazar, “Türkiye Şehir Öyküleri”ni nasıl hazırladığını şu cümlelerle anlatıyor:
“Anadolu, bir dipsiz kuyu…
Anadolu, medeniyetin beşiği,
Anadolu; yedi yolun kavşağı, yedi yolun ayrımı…
Toprağı efsunlu, dağı bayırı tılsımlı…
Suyu şifalı, meyvesi derde derman…
Meğer ol padişahtan ola ferman…
Aldık sazı elimize… Vurduk bam teline…
Köy köy, kent kent dolaştık. Duyduklarımızı, dinlediklerimizi alladık pulladık. Kuşun kanadında meraklısına yolladık.”
“Türkiye Şehir Öyküleri”nde İstanbul’dan Ankara’ya, Muş’tan Muğla’ya, Sivas’tan Tokat’a pek çok şehir/belde ile ilgili hikâye yer alıyor. Bunların tam sayısını söyleyelim: kırk sekiz. Evet, birbirinden zevkli tam kırk sekiz yazı yer alıyor bu kitapta. Onlardan bir tanesini yeri gelmişken paylaşalım. Muş’un adı nereden geliyormuş, yazarın kaleminden takip edelim.
Muş, Süphan Dağı’nın karşısında verimli toprakları olan şirin bir kenttir. Zamanında burada Nemrut kavmi yaşarmış. Bu kavim lanetliymiş. Süphan’dan çıkan bir ejder kuyruğunu sallar ve Nemrutluları teker teker helak eder ve sonra da Süphan’daki inine girermiş. Bir gün, bu yedi başlı ejder uykudayken, Muş’ta yaşayanlar başkaldırmışlar ve Yaradan’a isyan etmişler. Yaradan’ın emriyle de başka bir dağda yaşayan Muş yani farelere izin verilmiş.
Muşlar yani fareler şehre inmişler ve ne buldularsa yalayıp yutmuşlar. Yiyecek bir şey bulamayan Muşlular da açlıktan ölmüşler. İşte böylece farelerin yok ettiği bu şehre Muş adı verilmiş. Aradan yıllar geçmiş. Büyük İskender Muş Ovası’na gelmiş. Burada sayısız fare görmüş. Bu verimli topraklara acımış. Yaptırdığı bir tılsımla fareleri yeniden inlerine kapatmış. Fareler inlerine kapanmış kapanmasına da onların adı Muş şehrinde varlığını sürdürmüş.
İşte böyle… Birbirinden ilginç şehir hikâyelerini okumak, cennet ülkemizi bir de öykülerle/efsanelerle tanımak isterseniz elinize alacağınız önemli çalışmalardan biri “Türkiye Şehir Öyküleri”. İyi okumalar…
Sait ÖZER
YazarKitabın adı: Atasözleri ve DeyimlerYayınevi: Diyanet İşleri BaşkanlığıYayın yeri ve yılı: Ankara/2020Sayfa sayısı: 231Yaş aralığı: 14+İşlenen konular: iyilik, ahlak, gençlik, sabır, öfke, dostluk…Anla...
Yazar: Sait ÖZER
Bu yazımda da Göteborg’la ilgili izlenimlerimi paylaşmaya devam ediyorum. Farklı ülkeleri görmek, insanın kendi ülkesini ve halkını daha iyi tanımasını sağlıyor. İnsan beyni zaten gördüğünü hep bir di...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Kitabın adı: Şiirler Şairler MeclislerYazar: İskender PalaYayınevi: L&M KitaplığıYayın yeri ve yılı: İstanbul / 2002Sayfa sayısı: 248Yaş aralığı: 14+İşlenen konular: 15-19. yüzyıllar arası Klasik ...
Yazar: Sait ÖZER
Söz, insanın beş duyu organıyla aldığı bilgiyi harfler dizininde ifade etmesidir. İnsan hayatı bir söz dünyasıdır. Hayatımız sözlerle anlam bulur ve sözlerle yaşar. Sözleri hayatınızdan çıkarırsanız h...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ