Sevgi Diliyle Çocuk Eğitimi
Sevgi dili, bir kimseye karşı duygu ve düşüncelerimizi ilettiğimiz ve ondan gelen duygu ve düşünceleri algılama biçimimizdir. Sevgi dili, sevginin aktarılma ve kabul edilme şeklidir. Yani, sevgiyi iletme ve algılama şekline sevgi dili denir.
İlgili anne ve babalar, çocuklarını her anlamda tanırlar. Çocuklarını mutlu eden şeyleri yani çocuklarının sevgi dilini bilirler. Her çocuğun kişilik yapısı farklıdır. Dolayısıyla kişiliğin sevgi ile ilgili yönü de farklıdır.
Her çocuk, farklı yöntemlerle sevildiğini hisseder ve yine farklı yöntemlerle sevgisini gösterir. Dahası, çocuk bazen bir sevgi yaklaşımı ile mutlu olurken başka bir zaman da başka bir sevgi yaklaşımı ile mutlu olabilmektedir. Her anne baba, çocuğunun sevgi dilini öğrenmeli; yere ve zamana göre hangi sevgi diline ihtiyaç duyduğunu bilmelidir. Sevgi dillerini yani sevgiyi ifade etme biçimleri:
Bazı çocuklar kendini ifade ederken daha çok konuşma dilini kullanırlar. Bu çocuklar, sevgiyi alırken ve sevgisini ifade ederken sözel dile önem verirler. Sözlü olarak sevginin ifade edilmesi, sözlü iltifatlar ve takdir sözleri sadece çocuklar için değil her insan için önemlidir. Siz, çocuğunuza sevginizi ifade ederken, çocuk sesinizin vurgu ve tonlamasına da dikkat eder.
Çocuğunuz bir şey yaptığında, onu tebrik edin. Çocuğunuzu dinleyin. Kaba, sert bir dil kullanmayın. Sevgimizi ifade ederken, sesimizin tonuna ve beden dilimize de dikkat edin. Çocuğunuzu her zaman cesaretlendirin. Konuşurken veya bir şey isterken ricada bulunun.
Çocuklar için sevgi, birlikte geçirilen zamandır. Sevgi depoları, anne babaları ile zaman geçirdiklerinde dolar. Nitelikli beraberlik, sadece fiziksel olarak beraberlik değildir. Aynı zamanda duygusal olarak da beraber olmaktır. Nitelikli beraberlikte bütün dikkatimizi çocuğa vermek gerekir. Nitelikli beraberlik, çocuğa odaklanmış ilgidir. Eğer bir çocuğun birincil sevgi dili nitelikli beraberlik ve sohbet ise, onun sevgi deposu, anne veya babası düşünce ve duygularını anlatıncaya kadar dolmayacaktır.
Hediye, sevginin görsel sembolüdür. Dünyaya baktığımızda ya da tarihe, armağan her kültürde vardır. Her zaman diliminde de sevginin ifadesi olmuştur. Hem yetişkinler hem de çocuklar için görsellik önemlidir. Alınan hediye “Beni seviyor”, “Beni önemsiyor” vb. şeyleri akla getirerek sevgiyi ifade eder.
Bazı çocuklar somut şeylerle; elle tutulabilir, gözle görülebilir şeylerle daha çok mutlu olurlar. Hediyeler, küçük anılar onları çok mutlu eder. Bu arada hediye, yere ve zamana göre olmalıdır. Sürekli olarak hediye alınmamalıdır. Her zaman hediyeye sarılmamalı diğer sevgi dilleri de kullanılmalıdır.
Hizmet davranışı ile kastedilen, çocuğunuza yardımcı olmaktır. Ona yardımcı olmayı, kendilerini sevdiğimizin bir göstergesi olarak görürler. Bazı çocuklarda bu sevgi dili diğer sevgi dillerine göre daha önceliklidir.
Mesela çok zorlandığı bir ödev için yol göstermeniz, ödevi nerede ve nasıl hazırlayacağı konusunda rehberlik etmeniz ona sevgi ifadenizdir… Burada şuna dikkat edilmelidir: Çocuğun işini yapmak, odasını toplamak, ödevini yapmak yanlıştır ve bunları yapmak sevgi ifadesi değildir. Onların her işini hallederek yapılan iş bir sevgi göstergesi değildir.
Araştırmalar göstermiştir ki dokunmak, öpmek, sarılmak çocuk sağlığı için çok önemlidir. Fiziksel temas ile büyüyen çocuklar, bu sevgi dili ile büyümeyen çocuklara göre daha sağlıklı duygusal bir yaşam geliştirmektedirler.
Bazı çocuklar için en önemli sevgi göstergesi, dokunmak gibi fiziksel yollardan geçer. Bol bol sarılmak, omuzda yatmak ve daha fazla zaman geçirmek isterler.
Fiziksel temas, yeni doğmuş bebeğin dünyadaki ilk deneyimidir. İnsanlar ve birçok canlı, sevgiyi önce dokunarak alırlar. Birçok canlı, yavrularına dokunarak sevgisini gösterirler. Yeni doğmuş bebeğe ve küçük çocuğa yapılan her türlü dokunuş, sağlıklı fiziksel ve davranışsal gelişimleri açısından son derece yararlıdır. İnsanların sağlıklı duygusal ilişkiler veya sağlıklı sevgi ilişkileri geliştirebilmesi için dokunarak sevgi vermek, sevdiğini göstermek önem taşır.
Fiziksel temas, en güçlü sevgi dilidir. Yaşamın ilk yıllarında çocukların dokunmaya olan gereksinimleri daha fazladır. Fiziksel temas ile çocukların sevgi depoları ne kadar çok dolarsa çocuklar hem anlık olarak mutlu olurlar hem de ileride daha mutlu olurlar. Sevgi ihtiyacı tam olarak karşılanan çocukların özgüvenleri o kadar yüksek ve duygusal gelişim düzeyleri de o kadar ileri olur.
Eşref BOLUKÇU
YazarGeleneksel ailede babanın temel görevi, evin geçimini sağlayacak maddî kazanç elde etmekti. Gün boyu dışarıda olan baba eve geldiğinde günün yorgunluğunu atardı. Dolayısıyla çocuklarına çok fazla zama...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Söz, insanın beş duyu organıyla aldığı bilgiyi harfler dizininde ifade etmesidir. İnsan hayatı bir söz dünyasıdır. Hayatımız sözlerle anlam bulur ve sözlerle yaşar. Sözleri hayatınızdan çıkarırsanız h...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Hayatın olumsuz taraflarını daha çok mu görüyoruz? Gelmeyen yarının daha kötü olacağını mı düşünüyoruz? Henüz gelmeyen gelecek için her geçen gün daha çok mu kaygılanıyoruz. Ya da geçen geçmişe mi tak...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Aynı inanç, aynı kıble, aynı bayrak, aynı vatan, aynı ülkü, aynı ahlâkî değerler, aynı tarih gibi değerlerimiz dayanışma içinde ve bir olmamızı sağlar. Bunlar, bizleri bir arada tutan övünç kaynağı mi...
Yazar: Eşref BOLUKÇU